Merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan örgüt, Yunan güvenlik güçlerinin "savunmasız sığınmacılara" karşı kullandığı şiddeti protesto etmek için Leyen ve Michel'e gönderdiği mektubu paylaştı.
Mektupta, AB'nin Yunanistan'a sağladığı 700 milyon avroluk fonun, sığınmacı ve mültecilere karşı daha fazla insan hakları ihlali doğurabileceği endişesi yarattığı dile getirildi.
Yunan sınır devriyesinin son günlerde sığınmacılara karşı şiddet kullanmasının örneklerle anlatıldığı mektupta, Yunanistan'ın uluslararası hukuku ihlal ettiği vurgulandı.
Mektupta, Yunanistan'ın, tarafı olduğu 1951 Mülteci Sözleşmesi ve AB mülteci hukuku kapsamındaki sorumlulukları uyarınca sınırı geçen sığınmacı başvurularını kabul etmek zorunda olduğu anımsatıldı.
- AB'den acil açıklama talebi
AB'nin sığınmacılara karşı uygulanan şiddete sessiz kalmasının eleştirildiği mektupta, "Daha da ötesi, AB'nin Yunan makamlarının son günlerde neden olduğu insan hakları ihlallerine karşı eylemsizliğini kesinlikle tehlikeli ve endişe verici buluyoruz. Bu (eylemsizlik), Avrupa siyasetinde karanlık bir dönemi temsil ediyor." ifadesi kullanıldı.
Mektupta, AB'nin, Yunanistan'ın ihlallerini engellememesi durumunda dünyada sığınmacılara karşı her türlü ihlalin önünü açacağı uyarısı yapıldı.
AB'nin Yunanistan'ı kınamak yerine maddi destek sağlamasının sığınmacılara yönelik şiddeti daha da alevlendireceği vurgulanan mektupta, AB'den, Yunanistan'da sığınmacılara yönelik ihlallerin önleneceğine dair acil açıklama yapması ve harekete geçmesi istendi.
- Yunanistan uluslararası hukuku ihlal ediyor
Uluslararası hukuk ile mültecilere dair uluslararası sözleşme ve mutabakatlara göre, kendilerini güvende hissetmeyen, savaş ve benzeri korkular nedeniyle ülkelerini terk eden her insan başka bir ülkeye sığınma hakkına sahip bulunuyor.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 14. maddesinde de "Herkes zulüm karşısında başka ülkelerde sığınma talebinde bulunma ve sığınma hakkından yararlanma hakkına sahiptir." ibaresi yer alıyor.
AB'nin göç politikasını şekillendiren ve hala üzerinde çalıştığı "Ortak Avrupa İltica Sistemi"ne göre ise "kendi vatanında ciddi zulüm ve zarar tehdidiyle karşı karşıya kaldığı için kaçan ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilere" iltica verilmesi gerekiyor.
