Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Yıldırım-İmamoğlu canlı yayını beklenirken, işte lider tartışmalarının tarihçesi

Yalnızca İstanbullular değil, milyonlarca insan bu akşam gerçekleştirilecek Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu canlı yayınını bekliyor. Sosyal medyanın televizyonun tahtına oturmasıyla en ufak ayrıntıların dahi gözlerden kaçmadığı bu dönemlerde yayının 23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde seçmen üzerinde etkili olması bekleniyor. Peki liderlerin tartışma geleneği Türkiye'de ve bu geleneği başlatan ABD'de nasıl başladı, nasıl devam etti? İşte ayrıntılar...

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-06-16 16:17:56

Yıldırım-İmamoğlu canlı yayını beklenirken, işte lider tartışmalarının tarihçesi

TIMETURK | HABER MERKEZİ
PINAR HİLAL BALTA

Ak Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu arasında bu akşam gerçekleştirilecek yüz yüze tartışma programı, Türkiye için uzun yıllar sonra yapılan 'liderler tartışması' olması sebebiyle büyük önem taşıyor.

Liderlerin seçimler öncesi canlı yayınlarda bir araya gelme uygulamasıysa ABD'de başlamış bir gelenek. ABD'deki tartışmalara bakıldığında canlı yayınların seçim sonuçlarını etkilediği, üzerinde uzlaşılan bir görüş.

LİDERLERİN TARTIŞTIĞI AÇIK OTURUMLAR

Sesi titreyenler, saate bakanlar, makyaj yapmayı reddedenler, kamera karşısında rakibinden daha rahat olanlar... Radyonun tahtını televizyon, televizyonun tahtını ise sosyal medya sarstı. Şimdi sosyal medya iletişim konusunda birinciliği elinde bulundururken, bu durumun detaylara çok daha kolay hakim olunmasını sağladığı reddedilemeyen bir gerçek. Böyle bir dönemde yapılan tartışma programında herhangi bir adayın dilinin sürçmesi ya da cevap vermek konusunda birkaç saniye sürecek duraklama kadar; kıyafet, ekran karşısında rahatlık, hitabet, jest ve mimikleri iyi kullanmak da seçmen üzerinde etkili olacak.

LİDER TARTIŞMALARININ TARİHÇESİ

Yıldırım-İmamoğlu canlı yayını duyurulduğu gündem beri liderlerin tartışma programı geleneğinin başladığı ABD için 1960 tarihindeki canlı yayın işaret fişeği olarak gösterilse de Hürriyet Dış Haberler Editörü İlker Sezer, Twitter'dan yaptığı paylaşımlarla bu geleneği radyonun icadından da öncesine taşıyor. Buna göre söz konusu gelenek ABD'de Abraham Lincoln'e dayanıyor. 

ABD'de ilk açık oturum:

İlk yüz yüze tartışma programı 1858'de Abraham Lincoln ve Stephen Douglas arasında yaşandı. İki isim Illinois senatörlüğü için aynı sahneye çıkarak üç saat boyunca tartıştı. Bu tartışmaya dönemin en önemli sorunlarından biri olan 'kölelik' konusu damga vurdu. Bu tartışma programından sonra kısa sürede bir yenisi yapılmadı sebebiyse Lincoln'ün bir sonraki seçimlerde başarılı bir seçim kampanyası yürüterek açık oturumutercih etmedi. 1860'da gerçekleştirilen başkanlık seçimlerini Lincoln kazandı.

99_19
(Lincoln-Douglas)

Yıllar sonra girişimde bulunuldu:

1940'ta liderlerin tartışacağı bir açık oturum düzenlenmek istendi. Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Wendell Willkie, Başkan Franklin D. Roosevelt'i radyodan yayınlanacak bir düelloya davet etti. Fakat Willkie'nin ateşli bir konuşmacı olduğunu bilen Roosevelt, bunun kendisi açısında olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünerek teklifi reddetti. 

33_13
(Roosevelt-Willkie)

ABD'de ikinci açık oturum:

1948'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan aday adayları Thomas Dewey ve Harold Stassen radyodan canlı yayınlanan bir açık oturumda kozlarını paylaştı. Tatışmanın ana gündemini komünizm ve ABD'de 'yasa dışı' ilan edilmesi oluşturdu. 40 milyondan fazla kişinin radyo başında programı takip ettiği belirtiliyor.

36_1
(Stassen-Dewey)

ABD'de üçüncü açık oturum:

1960'ta senatör olmasına rağmen kamuoyu tarafından pek tanınmayan John F. Kennedy ve sekiz yıl başkan yardımcısı olarak görev yapan Cumhuriyetçilerin adayı Richard Nixon televizyondan canlı yayınlanan bir açık oturum gerçekleştirdi. 1960 açık oturumu, televizyon çağının başlaması sebebiyle tv'den canlı olarak yayınlanmış ve kitlelerin karar almasını daha kolay etkilediği için ilk olma özelliğini taşıyor.

Bu yayında Kennedy'nin daha genç ve karizmatik olmasının bir avantaj olduğu bugün de ifade edilen bir gerçek. Öte yandan hazır cevap olması ve programa özenle hazırlanması onu Nixon karşısında bir adım öne geçirmişti. Genç senatör açık oturumun yapılacağı şehre iki gün önceden gitti ve olası sorulara-cevaplar üreterek bir hazırlanma sürecine gitti. Hali hazırda başkan yardımcısı olarak görev yapan Nixon ise yoğun programı sebebiyle canlı yayına Kennedy kadar hazırlanamadı. Canlı yayın öncesi genç senatör Kennedy yüzüne makyaj yaptırdı. Stüdyodaki dekoru da dikkate alan Kennedy kendisini ön plana çıkaracak siyah bir takım elbise giydi.

Açık renk bir arka plan önünde açık renk takım elbisesiyle yer alan Nixon ise ayağındaki rahatsızlık sebebiyle acı çekiyor ve oturuşunu da etkileyen bu durum Kennedy'den daha özgüvensiz, huzursuz, yorgun ve bitkin bir imaj doğuruyordu. Nixon'ın makyajı reddetmesi terlemesinin ekrana yansımasına sebep oldu. Başkan yardımcısı peçetesiyle sürekli terini siliyor, gözlerini kameradan kaçırıyor ve bu sebeple oldukça tedirgin bir görüntü veriyordu. Kennedy ise konuşurken kameraya bakıyor ve seçmenleriyle göz göze bir iletişim oluşturmaya çalışıyordu.

336
(Richard Nixon)

Oturum sonrasında Kennedy'nin tanınırlığı artmış, karizması ve güvenilirliği yükslemişti. Programın ardından düzenlenen seçimlerde galip olan da Kennedy oldu.

O dönem 180 milyon nüfuslu ABD'de 66.4 milyon kişi Kennedy ve Nixon'ın tartışmasını izledi. Seçimin sonucunu doğrudan etkilediği düşünülen bu yayından sonraki ilk yüz yüze tartışma tam 16 yıl sonra düzenlendi. Kennedy de zaferinde televizyonun etkili olduğunun altını şu sözlerle çizdi: "Bir akıntının yönünü değiştirmede hiçbir şey televizyondan daha etkili değildir."

337
(Kennedy-Nixon)

ABD'de dördüncü açık oturum:

1980'de mevcut başkan Jimmy Carter ile eski aktör Ronald Reagan karşı karşıya geldi. Canlı yayınlanan bu açık oturumda avantaj, kameralara alışkın olan Reagan'daydı. Carter'ın ciddiyetle sürdürdüğü açıklamalarında araya girerek "yine başladık" gibi cümleler kurarak espriler yapan Reagan toplum nezdinde sempatisini artırdı.

2019-06-16_15h22_41
(Carter-Reagen)

ABD'de beşinci açık oturum:

1992'de baba Bush ve Bill Clinton arasındaki açık oturumda da Bush'un sıklıkla saatine bakması programa ve sorunlara ilgisizliği olarak yorumlandı. Seçimde galip gelense Clinton oldu.

6_33
(Clinton-Bush)

99_20
(Baba Bush saatini kontrol ederken)

ABD'de altıncı açık oturum:

2008 seçimlerinde Barack Obama, Amerikan siyasetinin şahinlerinden Vietnam gazisi, Cumhuriyetçi aday John McCain ile karşı karşıya geldi. 2008'deki küresel ekonomik krizinin gölgesinde 'değişim' ve 'tecrübe' sloganlarının yarıştığı sandıkta Obama yüzde 52.9, Arizona Senatörü McCain yüzde 45.7 oy alırken, Obama özellikle ilk kez sandığa giden genç seçmenlerin büyük desteğini aldı. 30 yaş altı seçmenlerin yüzde 68'i Obama'ya oy verirken John McCain yüzde 31'de kaldı. Obama kampanyasına McCain'in 4 katı bağış topladı. Seçim kampanyasında Irak Savaşı en önemli konuydu. Obama, Irak'taki Amerikan askerlerini çekme vaadinde bulundu. McCain ise 2. Dünya Savaşı sonrasında Almanya ve Japonya'da olduğu gibi Amerikan askerlerinin Irak'ta kalmasından yanaydı.

77_8
(Obama-McCain)

ABD'de yedinci açık oturum:

2012 seçimlerinde Görevdeki Başkan Barack Obama, Cumhuriyetçi Parti'nin önemli isimlerinden Mitt Romney ile karşı karşıya geldi. Obama, Roosevelt ve Clinton'dan sonra ikinci döneminde de seçilen üçüncü Demokrat aday olurken, Romney memleketi Massachusetts'de kaybetti. Cumhuriyetçi aday Romney'in 2 milyona yakın belgesiz göçmene okul, askerlik ve iş olanakları yolunun açılması teklifi parti tabanından tepki gördü. Cumhuriyetçiler 4 yıl sonra, Meksika sınırına duvar örmeyi teklif eden ve göçmen karşıtı bir kampanya yürüten Donald Trump'ı başkanlığa aday gösterecekti.

 

89_1
(Romney-Obama)

ABD'de sekizinci açık oturum:

2016'da Demokrat Parti'nin başkan adayı Hillary Clinton ve Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Donald Trump, 8 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesinde canlı yayında kozlarını paylaştı. 90 dakika boyunca kesintisiz süren yayında ABD'deki ırkçılık ve saldırılar ile terörle mücadele konuları gündeme geldi. Bir diğer konu da Hillary Clinton'ın silinen mailleriydi.

Öte yandan bu seçimler televizyon yayınlarının tahmin edilenden ters etki yaptığı bir oylama oldu. Anketlerde Hillary Clinton önde gösterilirken, canlı yayın tartışmasında Trump'ın kaba ve özensiz bir tutum sergilediği belirtildi ve bunun seçmeni etkileyeceği iddia edildi. Fakat 2016 seçimlerini Donald Trump kazandı.

6547
(Trump-Clinton)

TÜRKİYE'DE LİDER TARTIŞMALARI

Türk Siyasi Tarihi'nde "tartışma" geleneği 1983 yılında başladı. Türk Siyasi Tarihi'nde bu gelenek, 2000'li yılların başına kadar devam etti. Sadece genel seçimler öncesi liderler değil, yerel seçim için yarışan belediye başkan adayları da kozlarını canlı yayınlarda paylaşmıştı.

İlk açık oturum:

Türkiye'de liderler düzeyinde canlı yayınlanan ilk açık oturum 22 Ekim 1983'te gerçekleştirildi. Programda Milliyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Emekli Orgeneral Turgut Sunalp, Halkçı Parti Genel Başkanı Nejdet Calp ve Anavatan Genel Başkanı Turgut Özel yer almıştı. Açık oturumu unutulmaz kılansa Turgut Özal ve Nejdet Calp arasında köprü ve otoyollar üzerine yaşanan özelleştirme tartışmasıydı. 6 Kasım 1983 genel seçimlerinde Özal sandıktan yüzde 45,1 ile birinci parti çıktı.

11_13

İkinci açık oturum:

Türkiye'deki ikinci liderler tartışmasıysa 20 Ekim 1991 seçimlerinin hemen öncesinde gerçekleştirildi. Programda altı lider Türk siyasi tarihinde ilk kez bu kadar kalabalık bir tartışma oturumu gerçekleştirdi. Programda yer alan isimlerse şu şekildeydi: Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bülent Ecevit, Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Başkanı Erdal İnönü.

20 Ekim 1991 yılındaki seçimlerde Doğru Yol Partisi yüzde 27 ile sandıktan birinci parti olarak çıktı.

12_5

Üçüncü açık oturum:

Türkiye'deki üçüncü liderler tartışması da 24 Aralık 1995 genel seçimleri öncesinde gerçekleştirildi. Bu programa Anavatan Partisi Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Doğru Yol Genel Başkanı Tansu Çiller, Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Demokratik Sol Parti lideri Bülent Ecevit, Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Deniz Baykal, Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Alparslan Türkeş katılmıştı. Bu açık oturumu, Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu canlı yayınında moderatörlük yapması için adı geçen gazeteci Uğur Dündar yönetmişti. 1995 genel seçimlerinin galibi yüzde 21,3 oy oranıyla Refah Partisi olmuştu.

13_3

Dördüncü açık oturum:

Türkiye'deki dördüncü ve son liderler tartışmasıysa 3 Kasım 2002 seçimleri öncesinde yaşandı. Programın konukları Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'dı. Programın moderatörü yine Uğur Dündar'dı. 2002 seçimlerinde Ak Parti yüzde 34,2 oy oranıyla sandıktan birinci çıkmıştı.

14_3

15_3

YILDIRIM-İMAMOĞLU CANLI YAYINI NE ZAMAN, HANGİ KANALDA YAYINLANACAK?

Milyonlarca insan tartışma programını "Yıldırım-İmamoğlu canlı yayını ne zaman, saat kaçta?" "Yıldırım-İmamoğlu ortak yayını hangi kanada yayınlanacak?" sorularıyla Google'da arıyor.

Program bu akşam Harbiye'deki Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda Gazeteci İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde saat 21'de gerçekleştirilecek. Programı canlı olarak yayınlayacak televizyon kanallarıysa şu şekilde: A HABER, NTV, TRT HABER, KANAL 7, CNN TÜRK VE FOX TV.

Haber Ara