Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından dün Viyana'da başlayan Uyuşturucu Madde Komisyonu (CND), bugün Yeşilay'ın sponsorluğunda "100 Yıllık Tecrübe: Kadınlar, Göçmenler ve Diğer Hassas Gruplar Özelinde Kanıta Dayalı Çalışmalar" oturumuyla devam etti.
Oturumda, Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık, "Göç ve Bağımlılık, Bağımlı Kadınları Anlamak ve Türkiye'de Tedaviye Başvuranlarda Bağımlılık Profili" başlıklı bir sunum yaptı.
Oturumda göç, bağımlılık ve Türkiye'de tedaviye başvuranlarda bağımlılık profiline ilişkin araştırma sonuçlarını paylaşan Işık, madde bağımlılıkları konusunda farklı grupları ayrı ayrı inceleyerek hem nedenlerini anlamak hem de çözüm üretmek açısından önemli olduğunu vurguladı. Yeşilay'ın kurulduğu günden bugüne dek bilimsel verilere ve kanıta dayalı çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Işık, elde edilen deneyimi dünyada bu alanda çalışan kurumlarla paylaşarak bağımlılıklarla mücadelenin küresel çapta güçlenmesini sağladıklarını dile getirdi.
Türkiye'de Alkol ve Madde Tedavi Merkezi'nde (AMATEM) bağımlılıkla mücadele tedavisi gören kişilere bakıldığında madde kullanımı ve bağımlılığı konusunda bir diğer önemli grubun da kadınlar olduğunu aktaran Işık, kadınlarda bağımlılık tedavisini etkileyen kişisel ve çevresel faktörler olduğunu ifade etti. Işık, kadınların madde kullanımına başlama ve devam etmenin nedenleri incelendiğinde, ana faktörlerin aile, yakın çevre, travmatik deneyimler ve eşlik eden zihinsel bozukluklar olduğunu belirtti.
Işık, "Araştırmaya göre madde kullanma oranı kadınlarda az olsa da madde kullanımına bağlı psikososyal problemler kadınlarda daha hızlı ortaya çıkıyor ve daha şiddetli görülüyor. Tedaviye başlama ve tedavi süresi, eşzamanlı psikiyatrik bozukluklar, altta yatan tıbbi ve biyolojik faktörler, cinsiyet farklılıkları tedavi sürecinde rol oynayan sosyal faktörler olarak belirtiliyor." diye konuştu.
- Bağımlı kadınların yüzde 40'ı 25-34 yaş aralığında
Işık, araştırmanın sonucunu paylaşarak, bu bilgileri verdi:
"Bağımlı kadınların yüzde 40'ının 25-34 yaş aralığında olduğunu, yüzde 61'inin arkadaşı, yüzde 20'sinin ise eşi ya da sevgilisi vesilesiyle madde ya da alkolle tanıştığını görüyoruz. Araştırma sonuçları, bağımlılığı bulunan kadınların yüzde 63'ünün en az bir kere intihar girişiminde bulunduğunu, yüzde 32'sinin de hukuki sorunlar yaşadığını gösteriyor."
Sosyal etiketlere maruz kalma, finansal zorluklar, önceki tedaviyle ilgili olumsuz deneyim ve tedavi hakkında bilgi eksikliğinin, kişilerin bağımlılıkla mücadele etmesini engellediğini kaydeden Işık, "Ancak yine de fiziksel yoksunluk belirtileri, aile ilişkilerindeki bozulma ve riskli davranışların gelişimi gibi sebeplerle tedavi arayışına giriyorlar. Bu noktada doğru bilgilendirilmeleri, bu alanda uzman isimlerden destek almaları tedavi sürecinin başarıyla tamamlanması açısından büyük önem taşıyor." şeklinde konuştu.
Programa, Türkiye'nin BM Viyana Daimi Temsilcisi Ahmet Muhtar Gün ile Türk ve yabancı davetliler katıldı.
