Dolar

32,3346

Euro

35,2006

Altın

2.247,92

Bist

8.718,11

'Yerli, her şeyi bize ait motor tasarlayıp üretebilecek durumdayız'

BMC POWER Motor ve Kontrol Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Osman Dur 'Yerli, her şeyi bize ait motor tasarlayıp üretebilecek durumdayız. Şimdi 2 küçük motorun, inşallah kısa sürede işini bitiriyoruz. Bundan sonra hedefimizde inşallah 1000-1500 beygir var. İnanıyorum ki artık Türkiye'de dizel motor problemi bitmiştir, inşallah bunu çözeceğiz' ifadelerini kullandı.

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-12-16 18:20:04

'Yerli, her şeyi bize ait motor tasarlayıp üretebilecek durumdayız'

BMC POWER Motor ve Kontrol Teknolojileri AŞ Genel Müdürü Osman Dur, yerli, her şeyi kendilerine ait motor tasarlayıp üretebilecek durumda olduklarını belirterek, "Şimdi 2 küçük motorun, inşallah kısa sürede işini bitiriyoruz. Bundan sonra hedefimizde inşallah 1000-1500 beygir var. İnanıyorum ki artık Türkiye'de dizel motor problemi bitmiştir, inşallah bunu çözeceğiz." dedi.

Mimar Sinan Mühendisler Birliği'nce Adapazarı ilçesinde bir restoranda düzenlenen "Sakarya'da Yerli Sanayi ve Teknoloji" programında konuşan Dur, milli teknolojinin artık olmazsa olmaz olduğunu, Türkiye'nin bu konuda fırsatları, iklimi ve şartları olgunlaştırdığını söyledi.

Ekonomik durum ne olursa olsun ülkede gerçekten bilime, teknolojiye, araştırmaya ciddi fonların ayrıldığını vurgulayan Dur, "Fakat 20 yıldır gerçekten sistemli, bilinçli bir bilim teknoloji modeli uygulanamadı. Bunun için 'Acaba yerli ve milli teknoloji nasıl üretilebilir?' diyoruz. Bunların sihirli bir değneği yok. Milli teknoloji deyince işin içerisinde kamu kurumu, üniversiteler ve sanayiciler var. Buraya bir şey daha koymak lazım, o da kültürümüz, alışkanlığımız, iş yapış tarzımız. İşimizi hakkıyla yapmadığımız takdirde, asla karşılığını alamayız. Batılılar, işlerini usulüne uygun yapıyor. Hakikaten işlerimizi usulüne göre yapamazsak, ne teknoloji geliştirebiliriz ne bilim ne de sanayi üretebiliriz." diye konuştu. "MOTOR YAPMAK, SANAYİCİ İŞİ DEĞİLDİR"

Dur, kamunun milli ve yerli teknoloji konusunda teşvik verdiğini fakat doğru yapılanmanın olmadığını savunarak, şöyle devam etti:

"Sanayiciler gerçekten paralarını koyup ciddi yatırım yapıyor ama 'Bu para bizim.' deyip akademisyenlerin kahrını çekmiyorlar. Yeterince tahammül etmiyorlar, haklarını vermiyorlar. Üniversiteler de kamunun derdine, ülkenin projelerine uygun proje üretmiyor. Onlar akademik kariyerlerine dönük proje üretiyorlar. Hocalar, 'doçent, profesör olacağım.' derdinde. Bir de ayrıca kültürümüz var. Beyin gücünü yönetebilecek gerekli ücret politikası, gerekli itibar politikası ve gerekli sistemi kuramıyoruz. Dolayısıyla sanayicimiz, üniversite ve kamuda da sorun var. Onun için kamuya çok açık şekilde dillendiriyoruz, YÖK'le konuşuyoruz. Çünkü biz motor yapıyoruz. Motor için istiyoruz ki 'Bize bilim adamı lazım.' Motor yapmak bu zamana kadar sanayici işi olarak görüldü. Motor yapmak sanayici işi değildir, motor yapmak bir akademik projedir. Bu işin beyni akademik camiadır. Bu değeri, bu önemi devlet olarak akademik camiaya vermiyoruz. Türkiye'yi battığı bu bataklıktan çıkarabilecek; üniversiteler."

Uluslararası rekabette farkın aşılabilmesi için devletin üniversiteleri daha fazla ön plana çıkarması gerektiğini vurgulayan Dur, üniversitelerin öne geçmediği bir sektörün ayakta kalıp rekabet edemeyeceğini söyledi.

Dur, üniversite-sanayi iş birliğinin önemine işaret ederek, "Dolayısıyla bu alanda hem üniversite hem kamu kurumları hem de sanayiciler omuz omuza vermeli. İş başa düştüğü zaman ülke olarak bir olmamız gerek. Başka türlü mümkün değil. Bir şekilde bu model kurgulanmalı. Silkelenmemiz lazım. Akademik camia, endüstri, kamu kurumları omuz omuza verdiği takdirde, bizi kimse tutamaz, buna inanıyorum." diye konuştu.

Osman Dur, ellerindeki bütün imkanları kullandıklarını, şu anda 150'ye yakın mühendislerinin olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu emek ve çabalarla yaklaşık 2 sene önce başladığımız projede, 600 beygirlik bir motoru 3 ay önce çalıştırdık. İstanbul Teknik Üniversitesi'nin laboratuvarlarında ilk ateşlemesini yaptık ve motor çalıştı. İnanın o kadar rahatladık ki. Şu anda motor TÜBİTAK'ta, geçen hafta da yönetim kuruluna 'Artık bu motor çıktı.' dedik. Bu, bizim ihtiyacımız olan motor değil. Bize 1000-1500 beygir lazım. Yerli, her şeyi bize ait motor tasarlayıp üretebilecek durumdayız. Bir, iki kritik parça var, onları biz üretmedik, yakıt enjeksiyonu, elektronik kontrol gibi... Onları da başlattık, kendi motorumuz çıkıncaya kadar onları da yetiştireceğiz inşallah.

Şu anda bu modelle motoru çalıştırdık. Şimdi Avrupa Birliği'nin (AB) bazı dayatmaları var. Çevre, Euro 5, Euro 6 gibi. Bunun için de inşallah hızlı şekilde motoru Euro 3'e getirip jeneratör motorları olarak Afrika'ya sattığımız kamyonlarda ve askeri alanda kullanılmak üzere hizmete geçebilmesi için çalışmalar başladı. Seri imalata doğru gidiş devam ederken, askeriyeden bir ihale daha aldık. 600 beygir motorlar tank taşıyıcı ve 380 beygirlik kirpilerin motorları, onun ihalesini de aldık. Onun için de çalışmaları başlattık. Şimdi 2 küçük motorun inşallah kısa sürede işini bitiriyoruz. Bundan sonra hedefimizde inşallah 1000-1500 beygir var. İnanıyorum ki artık Türkiye'de dizel motor problemi bitmiştir, inşallah bunu çözeceğiz. Motorla ilgili teknolojimizi kazandık ve inşallah üretime başlayacağız. Seri imalat, o da Sakarya'da olacak. Hep birlikte, refah içerisinde üreten bir Türkiye'ye gidebilmek adına bu yolculuğu tamamlayacağız diye düşünüyorum."

Haber Ara