"WeAreNATO" kampanyası, İletişim Başkanlığının koordinasyonunda İzmir'de düzenlenen etkinlikle tanıtıldı.Türkiye'nin NATO'ya katılımının 68. yıl dönümüyle gerçekleştirilen kampanyanın lansmanı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğünde yapıldı.
İletişim Başkanlığı Başkan Yardımcısı Çağatay Özdemir, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin NATO'ya önemli katkılar sunduğunu belirtti.
Son dönemde uluslararası sistemin kapsamlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğini ve birçok alanda ciddi küresel kırılmaların yaşandığına dikkati çeken Özdemir, güç dengelerinin de hızla değiştiğini aktardı.
Çağatay Özdemir, dünyanın farklı bölgelerinde ortaya çıkan krizlerin küresel barış ve istikrarı tehdit ettiğini, uluslararası terörizm, mülteci krizi, kitle imha silahlarının yayılması, yoksulluk, iklim değişikliği gibi muhtelif sınamaların uluslararası güvenlik ortamını daha karmaşık hale getirdiğini dile getirdi.
NATO'nun harekat ve misyonlarına en çok katkı sağlayan ilk beş ülke arasında Türkiye'nin bulunduğunu hatırlatan Özdemir, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin ittifaka üye olduğu 1952 yılından bu yana NATO, ülkemizin güvenliğinin temininde önemli bir role sahip olmuş ve Avrupa-Atlantik yapılarıyla iş birliği hedefimize muhtelif açılardan kayda değer katkılarda bulunmuştur. Bu 68 yıl boyunca ülkemiz, NATO'nun sınırlarını başarıyla korumuş ve ittifakın değerleri ile prensiplerine sahip çıkmıştır. NATO üyeliğimiz ülkemizin güvenliğine de önemli katkılar sağlamıştır. Günümüzde terörizm, bölgesel istikrarsızlıklar, aşırıcılık, kitlesel göç, uluslararası toplumun karşı karşıya bulunduğu asimetrik güvenlik risk ve tehditleri ortaya çıkarmıştır. Bugün, ittifak dayanışmasına ve siyasi birliğine her zaman olduğundan daha çok ihtiyaç duyulmaktadır."
Özdemir, Türkiye'nin, jeopolitik konumu nedeniyle coğrafyasında meydana gelen gelişmelerden doğrudan etkilendiğini hatırlattı.
Türkiye'nin, çatışmalara ve çeşitli istikrarsızlıklara sahne olan bu kritik coğrafyada zorluklarla karşılaşsa bile sorumluluk alarak bölgesindeki güvenliğin temininde kritik rol üstlendiğini kaydeden Özdemir, "Türkiye terörle mücadelesini NATO'nun 'demokrasi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü' ilkeleri temelinde ve 'bölgesinde istikrar ve refahın geliştirilmesi' kapsamında yürütmektedir. Terörizmle mücadele konusunda müttefiklerle iş birliğine açık olan Türkiye, ittifak içerisinde PKK/YPG, FETÖ, DEAŞ başta olmak üzere birden çok terör örgütüyle eş zamanlı olarak sahada göğüs göğüse mücadele eden tek ülkedir." dedi.
Müttefiklerinden, terörizmle mücadele gayretlerine daha somut ve görünür katkı yapmasını beklediklerine işaret eden Özdemir, bunu da her vesileyle NATO platformunda da dile getirdiklerini ifade etti.
Özdemir, şunları kaydetti:
"Türkiye, NATO'ya doğrudan yaptığı katkılarla ve başta terörizm olmak üzere, güncel güvenlik sınamalarıyla yürüttüğü kapsamlı ve kararlı mücadeleyle, Avrupa- Atlantik coğrafyasının, dolayısıyla müttefiklerinin güvenliğine önemli ölçüde katma değer sağlamaktadır. Türkiye, 68 yıl olduğu gibi bundan sonra da güvenilir bir müttefik olarak NATO'ya katkı sağlamaya kararlı olup, ittifak yükümlülüklerine tam anlamıyla bağlı kalmaya devam edecektir."
- "Terörden en çok çekmiş bir müttefik varsa o Türkiye'dir"
NATO Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Tacan İldem de böylesine anlamlı bir etkinlikte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türkiye'nin komşu ülkelerden dolayı yaşanan sıkıntılardan en çok etkilenen ülkelerin başında geldiğine dikkati çeken İldem, şunları söyledi:
"Günümüzde karmaşık güvenlik ortamı içinde hibrit taktiklere sıklıkla başvurulduğunu görmekteyiz. Artık günümüzde barış ile bunalım arasındaki çizgini de giderek keskinleşmekten ziyade flulaştığını görmekteyiz. Bu müttefik ülkeleri de gerek siber saldırılar gerek hibrit taktikler konusunda yeteneklerini geliştirecek çabalara sevk etmiştir. Terörizm, Türkiye tarafından son derece önem verilen bir konudur ama bu ittifak açısından da aynı şekilde mücadele verilmesi gereken bir sınamadır. Çünkü terörden en çok çekmiş bir müttefik varsa o Türkiye'dir. Türkiye, terör nedeniyle büyük kayıplar yaşamıştır. Aslında Türkiye komşu olduğu coğrafyalardaki çalkantılardan kaynaklanan sınamaları en fazla hisseden müttefik ülkedir."
Türkiye'nin evinden yurdundan edilmiş 4 milyon insana kendi imkanlarıyla ev sahipliği yaptığını hatırlatan İldem, günlük yaşamlarını insani ölçüde sürdürmeleri mümkün kılacak imkanları da seferber ettiğini kaydetti.
Türkiye'nin sığınmacılarına yönelik çalışmalarının takdirle karşılandığını anlatan İldem, "Keza terörizm konusundaki Türkiye'nin meşru güvenlik endişeleri de NATO tarafından gayet iyi anlaşılmakta ve Türkiye'nin terör mücadelesindeki kayıpları karşısında dayanışma içerisinde olunduğu ortaya konmaktadır." ifadelerini kullandı.
Toplantıya NATO Müttefik Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Metin Tokel, NATO'da görevli askerler katıldı.
Daha sonra Türkiye'nin NATO'ya, NATO'nun Türkiye'ye katkılarının ele alındığı "Türkiye'nin NATO'ya Üyeliğinin 68. Yılı: Stratejik İttifakın Güçlü Üyesi Türkiye" başlıklı panel gerçekleştirilirken lansmana özel hazırlanan videonun da gösterimi yapıldı.
- "WeAreNATO" kampanyası
NATO tarafından 2016-2017 İletişim Stratejisi'nin bir parçası olarak başlatılan "WeAreNATO" kampanyası, NATO ve NATO'nun küresel güvenlikteki rolü ve faaliyetleri hakkında, üye ülkelerde farkındalık oluşturmayı ve özellikle genç kesimi bilgilendirmeyi amaçlıyor.
Ayrıca NATO nezdinde misyon ve operasyonlara katkı yapan ilk 5 ve küresel bütçeye katkı yapan ilk 8 ülke içinde yer alan Türkiye'nin, bu yöndeki çalışmalarının ve NATO'nun Türkiye'ye katkılarının bilinirliğinin artırılması hedefleniyor.
Kampanya müttefik ülkeler arasındaki birlik ve dayanışma ruhunun, ittifaka üye ülkelerin vatandaşlarının barış ve güvenliğine yaptığı katkıyı vurgulamayı, NATO'nun Avrupa-Atlantik güvenliğinde oynadığı merkezi ve önemli rolün anlatılmasını ve ittifakın barışı temin etmek için diplomasi, askeri güç ve teknoloji alanlarında kullandığı mekanizmaları tanıtmayı amaçlıyor.
NATO müttefikleri tarafından uygulanan ve NATO'nun teknik yardımıyla desteklenen "WeAreNATO", katılımcı ülkelerin, NATO'nun faydalarını kendi kamuoylarına anlatma sürecinde proaktif rol oynamalarını teşvik ediyor.
İlk yılında, NATO'nun görevlerini ve önemini, NATO hakkında az ya da hiçbir bilgisi olmayan kişilere anlatma hedefiyle pilot olarak seçilen ülkelerde (Birleşik Krallık, Kanada, Portekiz, Romanya, Slovakya) uygulanan kampanyaya daha sonra Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Karadağ gibi bazı üye ülkeler de katıldı.
Türkiye ise kampanyaya Eylül 2019'da dahil oldu.
Kampanya ülkelerinde süreç, strateji oluşturmaya ve değerlendirme yapmaya imkan veren OASIS modeline göre planlanıyor. Ülkelere özgü kampanya mesajları; hedef kitlenin ihtiyaçlarına, perspektifine ve bağlama göre değişiyor.
