Dolar

32,5631

Euro

34,8657

Altın

2.431,50

Bist

9.645,02

Washington'da 15 Temmuz paneli

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç:- 'Darbe kalkışmasından sonra sunulan kuvvetli delillere rağmen Gülen'in iadesi konusunda bir adım atılmaması üzerine hayal kırıklığı devam ediyor ancak her şeye rağmen, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından iyimser olmak istiyorum'- SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran:- 'Türk halkı, bölgede yaşanan sıkıntıları iyi bildiği

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-18 21:52:05

Washington'da 15 Temmuz paneli
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hakkında ABD tarafına sunulan kuvvetli delillere rağmen elebaşı Fetullah Gülen'in iadesi konusunda hayal kırıklığının devam ettiğini söyledi.

FETÖ'nun hain darbe girişiminin 4. yıl dönümü nedeniyle İletişim Başkanlığı tarafından organize edilen "15 Temmuz 15 Panel" programı çerçevesinde, ABD'nin başkenti Washington'da "15 Temmuz Darbe Girişiminin 4. Yılında Türkiye-ABD İlişkileri" başlıklı çevrim içi seminer düzenlendi.

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat'ın moderatörlüğünü yaptığı panele, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç, SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, ABD Müslüman Örgütler Konseyi Genel Sekreteri Oussama Jamal, Global Policy Institute Başkanı Paolo von Schirach ile Killing Ed Belgeseli Yapımcı ve Yönetmeni Mark S. Hall katıldı.

- ''Gülen'in hala iade edilmemesi üzerine hayal kırıklığı devam ediyor''

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü vesilesiyle FETÖ'nün gerçek yüzünün anlatıldığı programda Büyükelçi Kılıç, FETO'nün darbe girişiminin Türkiye'nin yakın tarihinde demokrasisine yönelik en kötü saldırı olduğunu belirtti.

Kılıç, şunları kaydetti:

"Türkiye tarihine bakıldığında, 15 Temmuz'dan önce Türkiye demokrasisine yönelik başarılı veya başarısız bir çok darbe teşebbüsü oldu. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi öncekilerden çok farklıydı. İlk olarak, 15 Temmuz emir komuta zinciri siviller tarafından kontrol edilen, sivillerin hayatını kaybettiği bir darbe girişimi oldu. En önemlisi de Türk halkı, seçimle iktidara gelmiş liderlerini ve demokrasiyi savunmak için sokağa indi. Bu tarihte ilk kez oldu."

15 Temmuz darbe girişiminin FETÖ'nün hükümeti devirmek ve devleti kontrol etmek için kalkıştığı ilk girişim olmadığını hatırlatan Kılıç, "2013'te ilk önce gösteriler düzenleyerek sosyal kargaşa çıkarmaya çalıştılar, 17-25 Aralık'ta yasal sistemi kullanarak adli ve güvenlik kuvvetlerine sızmış mensupları vasıtasıyla 'yasal bir darbe' yapmaya çalıştılar." dedi.

Kılıç, FETÖ yapısını anlamak için Türkiye dışındaki faaliyetlerine de bakmak gerektiğine işaret ederek, "Eğer ABD'ye bakarsanız, burada 170 civarı okul işletiyorlar. Amerikalıların vergilerinden yılda 850 milyon dolar topluyorlar. Bu okullarda, vize sistemini ihlal ederek, bazısı İngilizce bile bilmeyen mensupları Türk öğretmenler çalıştırıyorlar." diye konuştu.

Darbe girişimine yönelik 15 Temmuz akşamı ABD tarafının tavrının hayatının en büyük hayal kırıklığı olduğunu vurgulayan Kılıç, ''Bu hayal kırıklığı, darbe kalkışmasından sonra sunulan o kadar kuvvetli delillere rağmen Gülen'in iadesi konusunda bir adım atılmaması üzerine hayal kırıklığı devam ediyor ancak her şeye rağmen, günün sonunda Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceği açısından iyimser olmak istiyorum.'' ifadelerini kullandı.

- ''Türk halkı, 15 Temmuz akşamı yeni bir Suriye veya Irak olma korkusunu hissetti''

SETA Genel Koordinatörü Duran da aradan 4 yıl geçmesine rağmen 15 Temmuz darbe girişiminin zihinlerde hala canlı olduğunu belirterek, "O gece Türk toplumunun çok farklı kesimlerinden insanlar sokağa indi, kahramanca darbeye karşı durdu." diye konuştu.

Duran, şöyle devam etti:

"O gece insanların bilinçli olarak darbeye karşı durmasına yol açan nedenlerin Suriye iç savaşından kaynaklanan bölgesel sarsıntı ve terörizmi gibi sebeplerle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Türk halkı, bölgede yaşanan sıkıntıları iyi bildiği için demokrasiye olan bağlılığı ve devletini güvenli tutma çabasıyla FETÖ darbesine karşı çıktı. Bunu yapmadıkları takdirde yeni bir Suriye veya Irak olma korkusunu hissettiler. 1960'da Adnan Menderes'in başına gelen şeyin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da başına gelmesini istemediler."

15 Temmuz hain darbe girişiminin Türkiye iç siyasetinde ve uluslararası ilişkilerde de yeni bir durum ortaya çıkardığını belirten Duran, Türkiye'nin güçlü bir liderlikle kaotik dünyada çıkarlarını önceleyerek iç siyasette ve uluslararası diplomaside yeni pozitif iş birliği hamlelerine girdiğini kaydetti.

-''15 Temmuz gecesi Batı medyasının dili şaşırtıcıydı''

ABD Müslüman Örgütler Konseyi Genel Sekreteri Jamal de konuşmasına, "Öncelikle, darbeye karşı ayağa kalkarak modern zamanda müthiş bir tarih yazan Türk halkını buradan selamlıyorum." diyerek başladı.

Jamal, kökeni Ortadoğu'dan gelen ve bölgede acı tecrübeler yaşamış biri olarak Türkiye'deki 15 Temmuz darbe kalkışmasının kendilerini çok kaygılandırdığını belirterek, "Çünkü. Amerikan Müslümanları olarak, o bölgede yaşanan her olay ve ABD'nin bölgeye yönelik her politikası bizi etkiliyor." diye konuştu.

Batı medyasının 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasına karşı tutumunu eleştiren Jamal, "Demokratik değerlere aykırı olarak, darbenin başarısız olmasına üzülmüş bir halde yayın yaptılar. Bu dil gerçekten şaşırtıcıydı. Bölgede eğer demokrasi kaybetseydi sevineceklerdi." ifadelerini kullandı.

Jamal, darbe girişimi sonrası FETÖ örgütü üzerine yaptığı araştırmalar sonucu ise bunun "sivil bir haraket" değil aksine bir "proje" olduğu kanaatine vardığını sözlerine ekledi.

-"İnanıyorum ki hesap verecekleri günler gelecek"

Global Policy Institute Başkanı Schirach, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısız olmasına Ankara dışında bazı başkentlerde üzüntü ile karşılandığı değerlendirmesine katıldığını belirterek, "Bir darbe niye desteklenir hiç anlamıyorum ama üzgünüm, böyle bir hava vardı." dedi.

Schirach, Türkiye'de Amerika'nın hala hangi tarafta bulunduğu yönünde haklı şüpheler bulunduğunu belirterek, "Biz Amerikalıların, FETÖ'nün ne kadar tehlikeli olduğu konusunda daha fazla bilgilendirilmeye ihtiyaç var, çünkü burada çoğu insan hala ne olup bittiğini bilmiyor." diye konuştu.

Panelde son olarak konuşan Killing Ed Belgeseli Yapımcı ve Yönetmeni Mark S. Hall da FETÖ örgütünün Türkiye'de verdiği korkunç zarara rağmen kendilerini ABD'de ılıman ve eğitimli kişiler olarak tanıttığına işaret ederek, "FETÖ mensupları, kendilerini farklı göstererek ABD'de yerel ve federal siyasi ofislere, Kongre'ye sızmak için de çaba harcıyor." uyarısında bulundu.

Hall, Türk halkının FETÖ konusunda 7-8 yıl önce duyduğu endişeyi şu an bir Amerikalı olarak kendisinin hissettiğinin altını çizerek, "Burada vergilerimizle finanse edilen sözleşmeli okulları var, mesela sadece Teksas'ta 64 civarı okulu var ve bu eyalette yıllık 300 milyon dolardan fazla kazanıyorlar." dedi.

ABD'de halkın eninde sonunda FETÖ yapısını anlayacağına inandığını kaydeden Hall, "Son yıllarda Gülencilerin Alabama ve Nevada gibi eyaletlerde açmaya çalıştıkları okullar başarısızlıkla sonuçlandı. Bu örgüte karşı çok uyanık olmalıyız. İnanıyorum ki hesap verecekleri günler gelecek." diye konuştu.

Haber Ara