Dolar

32,5145

Euro

34,5700

Altın

2.490,34

Bist

9.548,09

Vanlı adaylardan seçmene baskıya tepki

Vanlı adaylardan seçmene baskıya tepki

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-28 14:56:45

Vanlı adaylardan seçmene baskıya tepki
SITKI YILDIZ - Van'da seçim çalışması yürüten siyasi partiler ve milletvekili adayları, tehdit, baskı ve saldırılara rağmen seçime sayılı günler kala kampanyalarını sürdürüyor.

Doğu Anadolu bölgesinde 7 Haziran öncesi seçim kampanyalarına devam eden siyasi partiler, terör örgütü üyelerince yapılan engellemelere rağmen köy köy, mahalle mahalle gezerek seçmene ulaşıyor.

Van'da seçim çalışmalarını sürdüren AK Partili milletvekili adayları da gerek kendilerine ve partililere gerekse seçim araçlarına ve bürolarına yönelik saldırı girişimlerine aldırış etmeden seçim kampanyalarına devam ediyor. Milletvekili adayları, önceki yıllarda yapılan seçimlerle kıyaslandığında bu yılki seçimlerde halka yönelik tehditlerde büyük artış olduğunu belirtti.

AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu dönemde baskı ve tehditlerde büyük artış olduğunu bildirerek, baskıları şiddete dönüştürmek için çaba sarf eden bazı kesimlere aldırış etmeden yollarına devam ettiklerini ve seçmene ulaştıklarını söyledi.

Kayatürk, yapılan baskıların ötesinde milletvekili adaylarının, AK Partili yöneticilerin ve meclis üyelerinin tehdit edilerek istifaya zorlandığına değinerek, terör örgütü tarafından gönderilen tehdit mesajlarının da gittikleri yerlerde vatandaşlar tarafından kendilerine iletildiğini ifade etti.

- HDP'nin "ikna komisyonu" iddiası

Bölgede HDP'nin kapı kapı dolaşarak halka baskı uyguladığını, kendilerine oy vermeyeceklerini düşündükleri insanları "ikna komisyonu" adı altında gönderdikleri gruplar tarafından tehdit ve baskıyla etki altına almaya çalıştığını ileri süren Kayatürk, şunları kaydetti:

"Bu ikna komisyonları oy kullanmayacaklarını söyleyen seçmenlerin kapısına kadar gidiyor. 'Senin ismin, soy ismin bende var. Bu evin adresini de çocuklarının sayısını da seçmen sayısını da biliyorum. Son kararınız mı? Gerçekten oy vermeyecek misiniz? Ben buraya öyle yazacağım, ona göre' diyor. Bu çok açık bir tehdittir, bu bir fişlemedir. Yani ikna komisyonu olarak kapıya gidiyor, fişleme komisyonu olarak oradan ayrılıyor. Böyle tim çalışmaları var. Tabii özellikle baskı, tehdit yapılan kesim AK Partidir. Onlar CHP, MHP ya da başka bir partinin burada bir şey yapamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Bunu biz HDP teşkilatlarıyla konuştuğumuzda 'bizim inisiyatifimizin dışında bazı şeyler oluyor' diyorlar. Bir kere onların inisiyatifinin dışında hiçbir şey olmaz. Selahattin Demirtaş saz çalacak, şarkı söyleyecek, kardeşlik mesajları verecek, buradaki insanların üzerine de her türlü baskıyı koyacak, tehdit edecek, dağdan mesaj getirecek. Ondan sonra da 'Biz halkın iradesine saygılıyız' diyeceksiniz. Buna kimse inanmaz."

- "Kürdün Türkle kardeşliğine kimse mani olamayacak"

AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan da geçmiş yıllarda halka devlet arasına giren derin güçlerin, insanların devletle bütünleşmesine engel olamadığını anımsatarak, bugünkü yapıların da girişimlerinde muvaffak olamayacağını dile getirdi.

Partilerinin karşısında bütün legal ve illegal partiler ve örgütler yer aldığına değinen Orhan, şöyle devam etti:

"Hedef AK Parti, hükümetin devrilmesi ve yeniden Türkiye'nin eski günlerine döndürülmesi. Buna Kürtlerin basamak olarak seçilmesi, kullanılması da Kürtler adına gerçekten tarihi bir hüsran, bir hata. 1970'lerde Kürtler Türkiye'nin solu tarafından basamak olarak kullanılmıştı. Tarih tekerrür ediyor. Kürtler yeniden basamak olarak kullanılıyor. Kürt ve Türk kardeş olmadığı sürece Türkiye Cumhuriyeti muvaffak olamaz, ayakta duramaz. Başımıza taş ,sopa, küfür yiyoruz ama buradayız, burada olmaya da devam edeceğiz. Allah'ın izniyle bu memleketi ileriye doğru taşıyacağız. Nasıl 80 yıllık o ceberut sistem yok olduysa aynı şekilde burada var edilmeye çalışılan sistem de halk tarafından yok edilecek ve Kürdün Türkle kardeşliğine kimse mani olamayacak. 80 yıl Türkiye'de devlet gücünü kullanan erklerin halk üzerinde kurduğu baskı nasıl muvaffak olmadıysa, devletin Kürtler üzerinde uyguladığı zulmü tutmadıysa, aynı şekilde Kürtleri temsil ettiğini söyleyenlerin yine Kürtler üzerinde uyguladığı zulüm de tutmayacaktır."

AK Parti Van milletvekili adayı Faruk Alpaslan ise yıllardan beri zulme maruz kalmış Kürt halkının, kendilerini tehdit edenlere gerekli dersi vereceğine işaret ederek, "Batıda mağdur rolü oynayıp, doğudaki baskılarını kimse görmezlikten gelemez. Gece yarıları insanların kapıları dövülüyor. 'Siz ikna olmadıysanız, ikna edebilecek arkadaşlarımız, komisyonumuz gelecek' deniliyor. Hani bu ezilen halkın hakkını siz savunacaktınız?" ifadelerini kullandı.

- "Gidemediğimiz ücra yerler var"

CHP Van milletvekili adayı Ali Gürbüz de seçim kampanyası döneminde gidemedikleri ücra yerler olduğunu vurgulayarak, "Halkımız arasında gruplaşmalar, kamplaşmalar gibi şeyler oluşturulmaya çalışılıyor. Tabi biz bunları doğru bulmuyoruz. O konuda biz halkı gergin bir ortamda seçime götürmenin doğru olmadığını her zaman savunduk. Biz bugüne kadar herhangi bir zorlukla karşılaşmadık diyebiliriz" diye konuştu.

Hüda Par'ın desteklediği bağımsız milletvekili adayı Mehmet Mehdi Oğuz ise bölgede kendilerine yönelik bir baskı olmadığını ancak zaman zaman seçim araçlarının taşlandığını, afişlerin yırtıldığını aktararak, şöyle konuştu:

"Buradaki baskı daha ziyade halka yönelik. Özellikle kırsal kesimde, köylerde ciddi baskılar olduğunu müşahede ediyoruz. Köy muhtarları üzerinde ciddi tehditler olduğunu görüyoruz. 'HDP dışında herhangi bir partiye oy çıkarsa bunun hesabını sorarız' şeklinde tehditlerin olduğunu görüyoruz. Şehir merkezinde de 'HDP barajı geçmezse yakılacak, yıkılacak, şehir yangın yerine dönecek. Yakacağız, yıkacağız' şeklinde propaganda yapılıyor. Bu da ister istemez halk üzerinde bir tedirginlik oluşturuyor."

Saadet Partisi Van milletvekili adayı Özay İlhan da önceki seçimlerde adaylarına, partilerine ve seçim çalışması yürütenlere karşı çeşitli saldırılar olduğunu ancak bu seçimde şimdiye kadar bu şekilde bir saldırıyla karşılaşmadıklarını ifade etti.

Seçim araçlarının zaman zaman taşlandığını, bu durumun daha önce de yaşandığını anlatan İlhan, şunları söyledi:

"Eğer bir siyasi parti sokakta anarşi çıkarıyor, bir köyde, bir yerleşim yerinde 'benden başkası bu köye gelemez, benden başkası yoktur' mantığına giderse, o zaman o partinin siyaset yapmasının bir manası, mantığı yoktur. Siyaset her şeyden önce insan için, insanlık için yapılır. Farklı söylemlerin, muhalefetin olmadığı yapılar, zulmü beraberinde getirir. Diğer siyasi partilerin de arkalarına çeşitli örgütleri, illegal yapıları alarak siyaset yapmaması gerektiğini bir kez daha beyan ediyoruz. Hep bedel ödemekten bahsedenler, acaba nasıl bir bedel ödediler, niçin bedel ödediler? Bunu gözden geçirmeliler. Bedel ödenecekse insanlık için, bütün insanların hür yaşadığı bir toplum için, o sandıklarda farklı düşünen insanların oylarını özgür şekilde kullanabilmesi için ödenmelidir."

Haber Ara