Dolar

32,3194

Euro

35,0711

Altın

2.279,76

Bist

9.016,60

Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'nde tadilat yapıldı

Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde bulunan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'nde başlatılan tadilat çalışmaları sona erdi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-07-08 10:29:19

Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'nde tadilat yapıldı
Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde bulunan Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü'nde başlatılan tadilat çalışmaları sona erdi.

Kemaliye Buğdaypınarı köyünde HES tüneli yapan firma yetkilileri köprüye bakım ve onarım yaptırarak yeni bir görünüme kavuşturdu.

Işıklandırma, tabela ve köprü demirlerini yapan firma çalışanları, "Recep Yazıcıoğlu gibi bir şahsiyetin hemşerisi olarak bizimde bir katkımız olsun diye firma yetkililerimiz burayı tadilat ettirdi" dedi.

"Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü ve hikayesi"

Süper Vali olarak bilinen Recep Yazcıoğlu'nun yaptırmak için adeta canını dişine taktığı köprünün hikayesiyle ilgili yöre halkı şu bilgileri verdi:

"1966 yılında Keban Barajının yapımına başlanılmasıyla birlikte 8 yıl sonra 1974 yılında barajda su tutulmaya başlandı ve göllenme sahası oluşmaya başladı. Daha önce Karasu üzerinde var olan ve 1957 yılında yapılmış olan Başpınar köprüsü sular alında kalmıştı. Bu köprünün su altında kalacağı baraj çalışmalarına başlanıldığı andan itibaren bilindiğinden, DSİ Genel Müdürlüğü ile Karayolları Genel Müdürlüğü arasında 30 Nisan 1971 tarihinde bir protokol imzalanarak Keban Barajının maliyeti çerçevesinde DSİ Genel Müdürlüğü tarafından finanse edileceği, Karayolları Genel Müdürlüğünce de yeni koda göre köprünün yapılacağı öngörülmüş ve dönemin yetkilileri tarafından yöre halkına vaat edilmişti. Bu konu yöre halkı tarafından sürekli gündemde tutulmak amacıyla yaklaşık 20 yıl Kemaliye -Ankara arası mekik dokunmuş ve köprünün daha önce yapılmış olan protokol çerçevesinde yeniden yapılması tüm ilgili kurumlardan talep edilmiş ancak bir sonuca ulaşılamamıştı. En son Bayındırlık Bakanlığının 20 Mayıs 1993 tarihli yazısında daha önceki yazılarda verilen cevaplar yerine köprünün maliyetinin yüksek olduğu ve ekonomik olmadığı gerekçesiyle yapılamayacağı kesin bir dil ile ifade ediliyordu. Ayrıca DSİ 9. Bölge Müdürlüğü 1993 Kasımında yazdığı bir yazıda bu işle hiçbir alakalarının olmadığını beyan ediyorlardı.

Alınan tüm bu cevaplar baraj gölünün bir anda ulaşım yönüyle dış dünyadan tecrit ettiği yöre halkı için bir yıkım demekti. Bu yörede yaşayan insanların tek çıkış noktaları bu güzergah olduğundan suyun azaldığı mevsimlerde karaya oturan bir feribot ile küçük kayıklara esir olmuşlardı. İlçenin en kalabalık nüfusunun bulunduğu bu yörede bilhassa gurbetçiliğin fazla olması, ayrıca iç turizm olayının hareketliliği nedeniyle kentinden köyüne ve köyünden kentine ulaşmak isteyen insanlar barajın yollarını kesmesi nedeniyle ızdırap çekmekte idiler. Konunun bir diğer boyutu da bu yöredeki köylerin terörün hedefi durumunda bulunması idi. Başbağlar Köyü katliamı bunun en canlı örneğidir. Yöredeki köylerden herhangi birinde bir olay olduğu zaman güvenlik güçlerinin müdahalesi çok zaman almakta idi. Zira ilçe merkezinden hareket edecek güvenlik konvoyunun buradaki feribotun işlevi ile orantılı olarak müdahale imkanı sınırlanıyordu. Bilhassa sonbahar ve kış aylarında su seviyesinin azalması ile feribot çalışmadığından yöre halkı kaderi ile baş başa kalıyordu. Bununla beraber yöre halkı coğrafi konum itibariyle ihtiyaçlarını sürekli kent merkezlerinden taşımak zorunda idiler. O günkü haliyle yetersizde olsa hizmet vermeye çalışan feribot Karasu ırmağının erozyon nedeniyle devamlı mil taşıması dikkate alındığında kısa bir süre sonra kenarlardaki mil ve toprak yığılmaları nedeniyle feribotun çalışması da mümkün olmayacaktı.

Tüm bu nedenlerden dolayı buraya köprü yapılması bir zorunluluktu. Kurumlarda bu işi ekonomik olmadığı nedeniyle üstlenmediğine göre iş başa düşüyordu. Devlet millet işbirliği ile bu işe başlanacaktı. İl Özel İdaresi öncülüğünde halk katılımı ile emaneten pratik çözümler bulunarak 200 metrenin üzerinde olan köprü açıklığının bir taşeron aracılığı ile dolgu yapılarak 70-80 metreye düşürülmesi ve bu açıklığın panel köprü ile geçilmesi kararlaştırıldı. Başta Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu'nun desteği ve İlçe Kaymakamı Atilla Şahin'in gayretleri ile Başpınar köprüsünün yapımına 1993 Eylül ayında böylece başlanıldı. Ancak yıllar itibariyle gelen eskalasyonlar nedeniyle köprünün maliyeti yükseliyordu. Bu da vatandaştan ve karşılığında da İl Özel idaresinden talep edilen yardımlarla gideriliyordu.

Gerek maddi ve gerekse doğanın zor şartları altında olağanüstü gayret ve özveriler sarf edilerek ülkemizde devlet millet işbirliği ile yapılan ilk proje özelliğini de taşıyan ve 24 köyün ulaşımını sağlayacak olan Başpınar Köprüsü 1997 yılında tamamlandı ve aynı yıl Eylül ayının 13. günü zamanın Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit ve bakanların teşrifleri, Türkiye'nin her tarafından insanların ve medyanın yoğun katılımıyla düzenlenen büyük ve coşkulu bir şenlik ile açılışı yapıldı.

Başlangıçından bitimine kadar her aşamada hiçbir zaman maddi ve manevi katkılarını esirgemeyen ve projenin fikir babası olan Merhum Vali Recep Yazıcıoğlu'nun adına izafeten köprüye "Vali Recep Yazıcıoğlu Köprüsü" ismi verildi.

Haber Ara