Dolar

32,3169

Euro

35,0926

Altın

2.299,76

Bist

9.050,08

Uzaylı pirden mektup var

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-10-27 14:01:31

Uzaylı pirden mektup var

Büyük bir sözdür bu. Severim böyle bir umudu. İnsanoğlunun değerini bilemediği, içi ateş dışı su, kırıklarından kan nehirleri akan bu yuvarlak kaya üzerine daire gemileriyle inerler, inerler de inerler...

 

Kavga nedir bilmediklerini varsayarım Hollywood filmlerinden maada.

 

Evet bilmezler kavga nedir? Ağaçlar gibidirler, çiçekler gibi ya da. Sessiz ama renkli... Kin nedir, hin nedir, saklanacak in nedir bilmezler sonra.

 

İnsanlığın öldüğü bir noktada konuşur büyük uzaylı Pir Kozmik Mana:

 

- ÖLDÜNÜZ...

 

Konuşma bu kadardır. Cızırtılı bir uzaylı sesidir bilindik. Nebulalardan izler almış, yıldızlardan yaldızlanmış bir alnı vardır pirin.

 

Alnıyla konuşur. Hiçbir zulme, hiçbir siyasi ranta bulaşmamış beyazlığıyla…

 

Nereye bakar bilemem. Arakan'a mı, Suriye'ye mi, Filistin'e mi, Bosna'ya mı? Bakar da bakar, bakar da bakar...

 

Bizi suçlu bulacağı her yönden bakar. Üstten, alttan, yürekten, beyinden... Kuşatılmış olduğumuzu hissederiz. Melekçe bir konuşmadır sanki:

 

- Orada fesad çıkaracak ve orada kanlar dökecek bir kimse mi kılacaksın? Hâlbuki biz, hamdin ile (seni) tesbîh ediyoruz ve seni takdîs ediyoruz” dediler.

 

Evet anladıysan, küskünüm sana İNSAN. Uzaylı ferasetince küskünüm. Melek endişesince küskünüm.

 

Meleklerin endişesini teselli için, senin muhteşem önemini anlatacak kadar sana güvenen yaratıcını yok saydığın için küskünüm.

 

Bu denli karıştırmamalıydın nizamı. Kan ve kin nehirleri içinde yüzen balıklardan, KALABALIK'lardan olmamalıydın İNSAN.

 

Uzaylı pirin anlayamadığı bir şeyi daha söyleyeyim sana. Gerçekliğin, kainatın kalbinden koparılıp yalana yamanmasına iğreniyor pirimiz.

 

Yalan mı dersin, fitne mi dersin, spekülasyon mu dersin; Afrika'yı ortasından, Suriye'yi sırtından, Mısır'ı kalbinden, Arakan'ı alnından vurmak mı dersin; Türkiye'yi doğusundan, dindarları secdesinden, insanlığı merhametinden bölmek mi dersin?

 

Bunu nasıl yaparlar anlamayız diyor pirimiz yine sessizce fısıldayarak:

 

- SUSUN!

 

  • Fitne çıkarma sus, bölme sus, yalan söyleme sus, incitme sus, kızma sus, her söze cevap verme sus, vurma sus, ağlatma sus, zulmetme sus, çalma sus, kaçma sus...

 

Uzaylıdan al haberi derlerdi ya 2070'li yıllarda. İşte o haber de bu ola... İnsan olduğumuzu unutmasaydık ya biraz. İhanetimizi, kinimizi, su-i zannımızı, şantajlarımızı, düşmanlıklarımızı gömeydik unutulmalara ya biraz!

 

Bize öğüt verecek uzaylılara kalmazdı dünyamız o zaman. Diyesim o ki, esasında... Son dünyalı telaşıyla haykırasım o ki:

 

  • Dinleyeydik en güzel öğütleri. Haklısın diyeydik Rabbimize. Şöyle bir açaydık ellerimizi! Sen bilirsin doğruları diyeydik İnsanca.

 

Böyle çevresi yangından bir Arafta esir olup kalmazdık o zaman.

 

Uzaylı Pir gözyaşlarını silerken ak alnından süzülen -ki gözyaşları onun ölümüdür- haykırdı insanlığa son bir hamleyle:

 

- SUÇÜSTÜ YAKALANDIN EY İNSANLIK!

 

  • Bir gün öleceksiniz ve bir gün diriltileceksiniz kabirlerinizden! Nasıl da bu kadar cesursunuz yalanlarınıza? Nasıl da bu kadar inatçısınız kininize? Nasıl da bu kadar ölmeyecek gibisiniz kibirlice?

 

Haber Ara