Dolar

32,3271

Euro

35,0620

Altın

2.297,63

Bist

9.008,28

Üniversite öğrencisi Şam çeliği için evinin yanına atölye kurdu

İzmir'de, demir dövme merakı nedeniyle karşılaştığı Şam çeliğini kurduğu atölyesinde üretmeye başlayan üniversite öğrencisi Ege Üçkaya, hem kendisine gelir kapısı sağlıyor hem de unutulmaya başlanmış bir sanatı tekrar canlandırmaya çalışıyor- 'Hobi olarak başladığım bu iş benim için mesleğe dönüştü. Kömür ocağında küçük bir çekiç, küçük bir örsle başladım. Ufak da olsa bir atölyem, aletlerim var

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-08-27 11:01:36

Üniversite öğrencisi Şam çeliği için evinin yanına atölye kurdu
MERİÇ ÜRER - İzmirli üniversite öğrencisi Ege Üçkaya, kurduğu atölyede esnekliği, sağlamlığı ve üzerindeki desenle dikkati çeken Şam çeliğinden bıçak ve çeşitli objeler yapıyor.

Urla ilçesinde yaşayan İzmir Yüksek Teknolojisi Enstitüsü Fizik Bölümü öğrencisi 24 yaşındaki Üçkaya'nın Şam çeliğine olan merakı lise yıllarına dayanıyor. Geçen sürede araştırmalar yapan Üçkaya, Şam çeliği üretimi için yaklaşık 3 yıl önce evinin yakınına atölye kurdu.

Bu konuda herhangi bir eğitim almayan üniversite öğrencisi, çeşitli kaynaklardan öğrendiği bilgilerle Şam çeliği üretimine başladı. Atölyesine fırın kuran ve burada yaklaşık 250 dereceye ulaşan sıcakta çeliğe şekil veren Üçkaya, zorlu bir sürecin ardından Şam çeliği elde etti.

Hobi olarak başladığı Şam çeliği üretiminde bıçak ve çeşitli objeler üreten Üçkaya, internetten satış yaparak, gelir elde ediyor.

Zamanının büyük bölümünü atölyesinde geçiren Üçkaya, mesleğini daha da ileri noktaya taşımayı hedefliyor.

Dımışki ve Damascus olarak da bilinen çelik, üzerindeki desenlerle de dikkati çekiyor.

Üçkaya, AA muhabirine, geçmişi çok eskiye dayanan Şam çeliğinin çok fazla türevi olduğunu belirtti.

- "Emek isteyen zorlu bir yapım süreci var"

Keskinlik alabilen ve sağlam kalabilen bir ürün olduğunu anlatan Üçkaya, şöyle konuştu:

"Bu ürünün özellikleri esnek, sağlam, sert ve değerli olması. Emek isteyen zorlu bir yapım süreci var. Birden fazla çeliğin bir araya karışması, ocak kaynağıyla birlikte kaynatılması ve yüksek katlara çıkılmasıyla elde ediliyor. Yaklaşık 250 kat olana kadar bu süreç devam ediyor. Yaptığımız bu işlemler bize hem şu an popüler olan çeliğin üzerindeki görüntüyü, deseni veriyor hem de içindeki istenmeyen malzemelerin ocakta uçmasına, kaybolmasına neden olup çeliğin saflığını sertliğini arttırıyor."

Desenlerin, farklı iki çeliğin bir araya gelmesiyle oluştuğunu aktaran Üçkaya, bunun için de yaklaşık 2 ay uğraştığını kaydetti.

Şam çeliğinde öncelikle bıçak yaptığını vurgulayan Üçkaya, "Takıdan, yüzükten, küpeden, kolyeden bir silaha, süs objeye, bibloya ulaşmak mümkün. Hayal gücünüze bağlı. Takı, biblo, mum, şamdan çalışmalarım oldu. Hobi olarak başladığım bu iş benim için mesleğe dönüştü. Kömür ocağında küçük bir çekiç, küçük bir örsle başladım. Ufak da olsa bir atölyem, aletlerim var. Sıfırdan kendi başıma yaptım. Önceki yaptığım hiçbir işte şu anki tatmini almadım. Bir yandan çeliğin bir yandan yaptığım işin tanıtımını yapıyorum. Daha da ileriye götürmeye çalışacağım." diye konuştu.

Şam çeliğini ata mirası olarak gördüğünü belirten Üçkaya, yapmasının çok zor olduğunu ancak bunu canlandırmak gerektiğini sözlerine ekledi.



Haber Ara