Dolar

32,5867

Euro

34,7934

Altın

2.509,22

Bist

9.693,46

'Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu' sona erdi

Sonuç bildirgesinden:- 'Ceza hukuku alanında 'töre cinayeti', 'namus cinayeti', 'taciz' ve 'tecavüz' gibi kadına yönelik şiddeti işaret eden olgular ne yazık ki ortadan kaldırılamamıştır. Medeni hukuk, anayasa hukuku, iş ve idare hukuku, ceza hukuku sorunlarına yönelik ayrı komisyonlar kurularak incelemeler yapılmalı, yönetime öneriler sunulmalıdır'- 'Ülkemizin önemli sorunlarından biri

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-03 18:33:25

'Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu' sona erdi
Mardin'de iş, siyaset, medya, sivil toplum ve akademi dünyasından kadınların bir araya geldiği Uluslararası Mardin Kadın Sempozyumu'nun sonuç bildirgesinde, "ceza hukuku alanında 'töre cinayeti', 'namus cinayeti', 'taciz' ve 'tecavüz' gibi kadına yönelik şiddeti işaret eden olguların ortadan kaldırılamadığı, medeni hukuk, anayasa hukuku, iş ve idare hukuku ve ceza hukukunun sorunlarına yönelik ayrı komisyonlar kurularak incelemeler yapılması ve yönetime öneriler sunulması gerektiği" bildirildi.

Mardin Büyükşehir Belediyesi ve Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) öncülüğünde Valilik, GAP İdaresi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) desteğiyle "Bir Dünya Kadın" sloganıyla düzenlenen sempozyumun ikinci gününde oturumlar devam etti.

Akademisyen, gazeteci, yazar, iş kadını ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, göç, tarım işçiliği, toplumsal cinsiyet eşitliği siyaseti, kalkınma, sağlık sorunları konularında çeşitli sunumlar yaptı.

Sempozyumda konuşan Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Yaman, son süreçte yapılan çalışmalarla Mardin'in küllerinden doğarak ülkenin en gözde şehirlerinden biri haline geldiğini söyledi.

Mardin'de kadınlara değer veren çalışmaların sürdürüldüğüne dikkati çeken Yaman, "Belki de Türkiye'de bu konuda en başarılı şehirlerin başında gelmekteyiz. Düzenlediğimiz sempozyum da bunun en güzel göstergesidir. Kadınlarımızın sorunlarını, beklentilerini, hayatımızdaki yerini, hak ve hukukunu burada en güzel şekilde bir kez daha işleyerek tüm dünyaya ses getirecek şekilde sunduk. Bundan sonra da bu bilinçle çalışmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Yaman, sempozyumun düzenlenmesine katkı sunan Dicle Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Altındağ ile HKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Edibe Sözen'e plaket ve teşekkür belgesi verdi.

- Sonuç bildirgesi

Daha sonra Prof. Dr. Sözen tarafından okunan sempozyumun sonuç bildirgesinde, kadının nesneleştirilmesine karşı, özne oluşuna dair yeni bir dilin inşası konusunda gerek akademik gerekse medya dilinin değiştirilmesine yönelik sivil inisiyatif alanının geliştirilmesi gerektiği belirtildi.

Kadın adına mağduriyet yaratan konularda yasal korumanın önemine değinilen bildirgede, "Kadınlar var olan hakları konusunda bilgilendirilmelidir. Ceza hukuku alanında 'töre cinayeti', 'namus cinayeti', 'taciz' ve 'tecavüz' gibi kadına yönelik şiddeti işaret eden olgular ne yazık ki, ortadan kaldırılamamıştır. Medeni hukuk, anayasa hukuku, iş ve idare hukuku, ceza hukuku sorunlarına yönelik ayrı komisyonlar kurularak incelemeler yapılmalı, yönetime öneriler sunulmalıdır." ifadesi kullanıldı.

Bildirgede, göçmenlik ve mülteciliğin kadınları derinden etkilediğine dikkat çekilerek, "Hem yeni bir ülkeye, dile ve kültüre alışmaya çalışan mülteci kadınlar hem de onların farklılıkları ile ilk kez yüz yüze gelen yerli kadınlar için kültürel adaptasyon programları düzenlenmelidir. İki kültürü birbirine kaynaştırmada el sanatları, yemek, müzik gibi kişiler ile birlikte taşınan kültürel elemanlar üzerinde çalışılabilir, kişiler arasında köprüler oluşturulabilir." değerlendirilmesinde bulunuldu.

Anne olan kadınlara tanınan doğum izni, süt izni gibi hakların işverenlerin gözünde verimi düşüren ve kadın istihdam etmeyi zorlaştıran durumlar olarak algılanmasının önüne geçilmesi gerektiği aktarılan bildirgede, şunlar kaydedildi:

"İşverenlerin bu konuda eğitilmesi şarttır. Doğan her çocuk ülkemizin geleceğidir. Çocuklarımızın doğru şekilde yetiştirilmesi tüm vatandaşlarımızın ortak sorumluluğudur. Toplumsal sorunların halka iletilmesi bağlamında medya araçları etkili biçimde kullanılmalıdır. Özellikle belgesel filmler yapılarak kadın hakları, kadına yönelik şiddet, göç sorunları gibi konular görünür hale getirilmeli, anlatılan özgün hikayelerin 'öteki' ile empati kurulmasına katkı sağlayacağı unutulmamalıdır. Ülkemizin önemli sorunlarından biri olan terörle mücadele konusunda da kadınlara önem verilmelidir. Toplumun her kesiminden kadının aktif rol aldığı bir toplumsal mücadele ve farkındalık hareketi çözüme ulaşılmasını kolaylaştıracaktır."

Haber Ara