Gazze'deki ICRC Sözcüsü Suheyr Zekkut, AA muhabirine, Gazze'de devam eden insani krize ve Kovid-19'un tespit edilmesiyle birlikte sağlık sektöründe yaşanan sıkıntılara dair açıklamalarda bulundu.
Zekkut, Gazze'de ilaç, sağlık malzemeleri ve tıbbi ekipman yetersizliğinin tehlikesine dikkati çekerek, Kovid-19'un yayılma hızının artması halinde bu virüsle mücadelede dünyanın en zor bölgelerinden birinin Gazze olacağını vurguladı.
İsrail'in yaklaşık 14 yıldan bu yana kara, deniz ve havadan abluka altında tuttuğu ve yaklaşık 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'nde halk, ciddi anlamda geçim sıkıntısı çekiyor.
Filistin Sağlık Bakanlığının verilerine göre Kovid-19, henüz Gazze Şeridi'nde yaygın hale gelmedi ancak Gazze Sanayi ve Ticaret Odasının açıklamalarına göre, Kovid-19 nedeniyle Gazze Şeridi'nde yaklaşık 50 bin kişi işinden oldu.
- Gazze'deki ağır yaşam koşulları
Kovid-19 salgınından önce Gazze Şeridi'ndeki insani durumun siyasi bölünmüşlük ve İsrail ablukası nedeniyle de zor olduğunu kaydeden Zekkut, söz konusu durumun işsizlik oranının yüzde 50'nin üzerine çıkmasına neden olduğunu, bu rakamın gençler arasında yüzde 70'e ulaştığını aktardı.
Zekkut, "Ekonomik düzeyde alım gücü zayıfladı. Gazze halkının yüzde 80'inin geçimi insani yardımlara dayalı. Gazze Şeridi'nde her 5 aileden 4'ünün sabit bir gelir kaynağı yok." dedi.
Virüsün Gazze'deki ailelerin önceliklerini belirlediğini ve sadece temel ihtiyaçlarla yetinmeye başladığını aktaran Zekkut, salgın nedeniyle binlerce Filistinlinin de işini kaybettiğini aktardı.
- Gazze'deki sağlık sistemi
Gazze'deki sağlık sisteminin, salgın öncesinde, ablukanın kısıtlamaları ve siyasi bölünmeden kaynaklanan sorunlar nedeniyle yıprandığını kaydeden Zekkut, bunun ilaç, teçhizat ve yedek parça eksikliği yaşanması sonucuna götürdüğünü dile getirdi.
Filistin Sağlık Bakanlığına göre, depolarındaki ilaçların yüzde 44'ü, tıbbi sarf malzemelerinin yüzde 35'i ve laboratuvar malzemelerinin yüzde 65'i tükenmiş durumda.
Zekkut, "Gazze'deki özel ve devlet hastanelerindeki toplam yoğun bakım yatak sayısı sadece 100. Bu yatakların da yalnız 93'ü solunum cihazına bağlı." diye konuştu.
ICRC Sözcüsü Zekkut, solunum cihazlarının tüm dünyadaki gibi Gazze'de de yetersiz olduğunu ancak uzun süredir devam eden İsrail ablukası nedeniyle Gazze'deki durumun daha da kötü olduğuna dikkati çekti.
ICRC'nin, Gazze'deki yetkililerin talebi üzerine karantina merkezlerine 1500 kişiye yetecek miktarda yardımda bulunduğunu kaydeden Zekkut, yardımların 1500 battaniye, 1000 yatak, 1500 kişiye yetecek 300 kişisel temizlik malzemesi paketinden oluştuğunu dile getirdi.
Komitenin ayrıca Gazze'deki ambulans ve acil durum hizmetlerini yürütmekten sorumlu olan Filistin Kızılayına bir miktar tıbbi yardım yaptığını belirten Zekkut, bu yardımın Kızılay personeli için kişisel koruyucu malzemeler içerdiğini ve 20 bin tıbbi maske ve galoşun yanı sıra bir miktar ilaç ve diğer teçhizatlardan oluştuğunu söyledi.
Zekkut, ICRC'nin Gazze'deki hastanelere ve sağlık sektörüne daha fazla destek olabilmesi için işgal altındaki Filistin topraklarına 9 milyon dolar yardım yapılması yönündeki çağrısına tüm ülkelerin cevap vermesi gerektiğini vurguladı.
- Gazze'deki gıda güvenliği
ICRC halihazırda yardımlarında sınır bölgesindeki çiftçilere ve özel ihtiyaç sahiplerine öncelik veriyor.
Zekkut, Filistin-İsrail çatışmasından en çok etkilenen kesimin, sınıra yakınlıklarından dolayı kimsenin ulaşamadığı çiftçiler olduğunu ifade etti.
Gazze'nin doğusundaki sınır bölgesinin halkın gıda sepeti niteliğinde olduğuna işaret eden Zekkut, ICRC'nin, bu bölgedeki çiftçilere önem verdiğini belirtti.
- İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklular
Zekkut, ICRC'nin İsrail hapishanelerindeki ve Gazze'deki rehabilitasyon merkezlerinde bulunanların durumunu da yakından takip ettiğini dile getirdi.
ICRC temsilcilerinin tutuklu ziyaretlerinin, salgın başladığından bu yana hiç kesilmediğini belirten Zekkut, tutukluların kaldığı yerlerin tamamında koruyucu önlemlerin alındığına işaret etti.
İsrail hapishanelerine ziyaretleri yoğunlaştırdıklarını kaydeden Zekkut, "Önceden ayda bir gerçekleştirilen hapishane ziyaretleri, salgının yayılmasının ardından her hafta yapılmaya başlandı." diye konuştu.
