Dolar

32,5344

Euro

34,9360

Altın

2.439,30

Bist

9.716,77

UHİM Almanya'nın hak ihlalleri raporladı

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi'nin (UHİM) 'Geçmişten Bugüne Almanya İhlal Karnesi Raporu' açıklandı.

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-06-04 19:43:42

UHİM Almanya'nın hak ihlalleri raporladı

Dernekten yapılan açıklamada, raporda, iki savaştan mağlubiyetle ayrıldığı halde bugün yeniden dünyanın en önemli siyasi aktörlerinden biri haline gelen Almanya'nın gerçekleştirdiği ihlallerin konu aldığı belirtildi.

Raporda, Federal Kriminal Dairesi'nin 2013 yılı verilerine göre, Almanya'da 1990-2011 yılları arasında işlenen ırkçı cinayetlerin sayısının 746 olduğu ve bunların tamamına yakınının adi suç kapsamında değerlendirildiği belirtilerek, Almanya Federal Hükümeti'nin resmi rakamlarına göre, 2001-2011 yılları arasında her yıl ortalama 22 cami saldırıya uğrarken, 2012'de bu rakamın 40'a yükseldiği, Almanya'da son 15 yıl içinde 300'ün üzerinde cami saldırısının gerçekleştiği kaydedildi.
Almanya'da 5 bin 239 ırkçı suçun kayıt altına alındığı aktarılan raporda, şu tespitlerde bulunuldu:

"Bu rakam ülkede her yıl 10 bin civarında ırkçı/İslamofobik suç işlendiğini ortaya koymaktadır. Almanya'da 90'lı yılların başından itibaren tırmanışa geçen ırkçı ve İslamofobik saldırılarda son derece vahşi yöntemlere başvurulmakta, Almanya'da okuyan, çalışan, vergi veren, üretime katkı sağlayan sivil insanlar, evlerinde diri diri yakılarak katledilmektedir. Almanya Federal Kriminal Dairesi'nin verilerine göre, Ocak 2016 itibariyle Almanya'da 14-17 yaşları arasında 4 bin 749 mülteci çocuk kayıptır. Diğer pek çok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Almanya'da da kayıp durumda olan Suriyeli kadın ve çocukların fuhuş ve organ tacirlerinin eline düştüğü noktasındaki ciddi endişeler Alman resmi makamlarınca da kabul edilmektedir.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'nun hazırladığı rapora göre, Alman Gençlik Daireleri tarafından müdahale edilen yabancı kökenli binlerce çocuk ve genç basit gerekçelerle ailelerinden alınmakta, bir kısmı yurtlara yerleştirilirken, bir kısmı da 'koruyucu aile' adı altında, farklı din ve kültürden ailelerin yanına yerleştirilip kendi değerlerinden uzaklaştırılmaktadır."

Haber Ara