Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Üçlü gayriresmi Kıbrıs görüşmesi sonrası liderlerden açıklama

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Berlin'de gerçekleştirilen üçlü görüşmeye ilişkin, 'Buradan Kıbrıs'a iyi haberlerin ulaştırılmasını temenni etmiştim. Kanaatimce burada atılan olumlu bir adımdır' dedi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-11-26 10:59:44

Üçlü gayriresmi Kıbrıs görüşmesi sonrası liderlerden açıklama
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Berlin'de gerçekleştirilen üçlü görüşmeye ilişkin, "Buradan Kıbrıs'a iyi haberlerin ulaştırılmasını temenni etmiştim. Kanaatimce burada atılan olumlu bir adımdır" dedi.

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen üçlü gayriresmi Kıbrıs görüşmesinde bir araya geldi. Liderler görüşme sonrası, ayrı ayrı düzenlenen basın toplantılarında açıklamalarda bulundu.

KKTC Akıncı düzenlediği basın toplantısında, "BM Genel Sekreterinin davetiyle geldiğimiz Berlin'de önce ayrı ayrı daha sonra Anastasiadis'le birlikte üçlü olarak bir araya geldik. Uzunca bir süre konular enine boyuna konuşuldu ve değerlendirildi. Ardından da içinde bulunduğumuz nokta, Sayın Genel Sekreterin açıklamasıyla kamuoyuna duyurulmuş oldu. Kanaatimce burada atılan olumlu bir adımdır. Rayından çıkmış görünen treni doğru rayına yeniden yerleştirdiğimizi düşünüyorum. Tabii sadece rayına yerleştirilmiş olması yeterli değil, çözüm istasyonuna doğru yol alması ve oraya varmasını temin için el birliğiyle çalışılması gerekir kanaatindeyim" dedi.

"Genel Sekreterin süreçteki devamlılığı son derece önemlidir"

Genel Sekreterin sürece katılımının son derece önemli olduğunu söyleyen Akıncı, "Hatırlanacağı gibi Crans Montana'dan sonra yaşananlardan sonra 2 yılı aşkın süredir Genel Sekreter sürece doğrudan dahil olmakta isteksiz davranmıştı. Kendisi içinde bulunulan koşullarda doğrudan devreye girmeyi de gerekli gördü. Bunun önemli nedenleri olduğunu değerlendiriyorum. Bir tanesi de Doğu Akdeniz'de yaşananlardır diye düşünüyorum. Bilindiği gibi Rum tarafının tek yanlı girişimleri nedeniyle bir gerginlik yaşanıyor. Bu gerginliğin aşılması için Kıbrıs sorununun çözümünün ne kadar öneli olduğunu Genel Sekreter de değerlendiriyor ve bu çerçevede yeniden Kıbrıs konusuna eğilmeyi gerekli gördü. Biz de onun bu sürece katılmasından memnunuz ve devam etme kararlılığı olduğunu da görüyoruz. Gerek tümüyle tamamlanmamış olan referans kavramlarının sonuçlandırılmasında, gerekse, garantör ülkelerle de istişare ederek beşli (5+BM) konferansın da uygun bir aşamada toplanabilmesi için hazırlık sürecini sürdürecek. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Genel Sekreterin süreçteki devamlılığı son derece önemlidir" şeklinde konuştu.

"Artık uzayıp giden bir süreç olmayacak"

"Kamuoyuna yansıyan açıklamada stratejik anlaşma hedefinin altının çizilmesi ve modaliteye ilişkin söylenenler önemlidir" şeklinde konuşan Akıncı, "Artık uzayıp giden bir süreç söz konusu olmayacak, aşamalandırılmış, anlamlı ve sonuç odaklı bir müzakere sürecinden ve stratejik bir anlaşmayı hedefleyen bir süreçten söz ediliyor. Dolayısıyla artık ucu açık süreçlerin geçmişe ait süreçler olduğu bu ifadelerle bir kez daha kendini gösteriyor" dedi. "Herhangi bir çözümün siyasi eşitliği ve etkin katılımı içermesi gerektiği de bu açıklamada yer alıyor" diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, Genel Sekreter'in 6 maddesinin hangi tarihli çerçeve olduğu tartışmalarının da artık geride kaldığını ifade etti. Akıncı açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Tabii ki şu anda vardığımız nokta olumlu bir nokta. Ancak geleceğe yönelik olarak çalışılması, herkesin üzerine düşen yapması gereken bir aşamadayız. Bunun zamanlamasını da elbette çok dikkatli yaparak, Genel Sekreterin taraflarla ve garantörlerle de yürüteceği çalışmalar çerçevesinde iyi zamanlanmış bir süreci yaşamamız gerekiyor. Bu süreçte ben şuna inanıyorum ki toplumlar, siyasi partilerin yanı sıra sivil toplum mutlaka devrede olmalı ve sorunlarına sahip çıkmalıdır. Kıbrıs'ta her iki toplumun da özgür toplumlar olarak barış, huzur, eşitlik, güvenlik, birbirlerine tahakküm etmeden yaşayabilecekleri ve bu yeni yaklaşım içerisinde Türk-Yunan dostluğuna, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecine de katkı yapabilecekleri yeni bir dönemi başlatmaları mümkündür. Çünkü bulunacak çözüm, iki kesimli iki toplumlu siyasi eşitliğe dayalı bir federal çözümdür. Bunun asıl sahipleri ve bunu yaşanır kılacak olanlar iki halktır, iki toplumdur. Bunu ne kadar benimser ve sahip çıkarlarsa bu çözüm o kadar yaşam bulacaktır diye değerlendiriyorum. Geldiğimiz eşikte bu olumlu adımın hayırlı olmasını diliyorum."

"Beşli konferans tarihi belli olacak"

Beşli konferansla ilgili inisiyatifi yürütecek olan ismin BM Genel Sekreteri Guterres olduğunu söyleyen Akıncı, "Sayın Genel Sekreter herhangi bir tarih telaffuz etmedi. Ama garantör ülkelerden birinde bir Brexit süreci yaşanıyor, KKTC'de 4-5 ay içinde seçim var. Yunanistan'da hükümet yeni. Türkiye'nin de kendine özgü pozisyonları var. Genel Sekreter hem her iki tarafla hem de garantörlerle diyaloglarını sürdürecek. Bir yandan referans kavramlarıyla ilgili katkı yapmaya çalışırken bir yandan da 3 garantör, 2 Kıbrıslı toplum ve BM'nin hazır olacağı beşli gayrı resmi toplantı için hazırlıklarını yapacak. Bu hazırlıklarını yaptıktan sonra tarih belli olacak" dedi.

"Çözümün federasyon temelinde olması yönünde, BM zemininde yürütülen bir çalışma söz konusudur, Güvenlik Konseyi'nin defalarca aldığı kararlar söz konusudur, iki toplumun altında imzası bulunan mutabakatlar söz konusudur" ifadelerini kullanan Akıncı, "Gerek 11 Şubat 2014 olsun gerekse Denktaş-Makarios zamanından günümüze gelen süreçlerde üzerinde mutabık kalınan hususlar vardır. Ve en son yürütülen Crans-Montana'ya gelinen süreçte BM parametreleri çerçevesinde varılan uzlaşılar vardır. Bütün bunlar hep siyasi eşitliğe dayalı iki toplumlu iki kesimli federasyonu öngörmektedir. Bugün Genel Sekreterin açıkladığı formül de budur. Bunun dışında farklı düşünceler ve görüşler olabilir. Ancak resmi olarak BM nezdinde Kıbrıs Türk tarafının, liderinin halkından aldığı yetkiyle yürütmekte olduğu müzakere sürecinin zemini iki kesimli iki toplumlu federasyondur" şeklinde konuştu.

"Lute'un gelmesi konusunda bir program yok"

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kıbrıs özel elçisi Jane Holl Lute'un bugünlerde yeniden adaya gelmesi konusunda herhangi bir program yapılmadığını söyleyen Akıncı, "Biraz da gerçekçi olmak lazım. KKTC'de birkaç ay/hafta içinde artık seçim atmosferine girileceğini söylemek yanlış olmaz herhalde. Öyle inanıyorum ki bu hazırlıklar yapılacak ancak çok da aceleci olunmayacak. Beşli konferansın en geç önümüzdeki yıl toplanacağı konusunda tereddütüm yok" diye konuştu.

"Liderlerin rolü önemli"

"Bizim son dönemlerde üzerinde ısrarla ve istikrarlı şekilde durduğumuz konu BM parametrelerine sıkı sıkıya bağlı kalan Kıbrıs Türk tarafının bu pozisyonunun dünyaca ve özellikle BM tarafından iyice algılanmasını sağlamaya yönelik oldu" ifadelerini kullanan Akıncı, "Bunun dışına taşan tarafların bunun içine çekilmesinin gerekli olduğunu ve bunda BM örgütüne de görev düştüğünü anlatmak ve bunu gereğini istemek oldu. Sayın Genel Sekreter bunun bilincinde ve bu gibi durumlarda katkı yapmaya hazır. Bundan sonraki süreçlerde liderlerin rolü önemli. Kıbrıs Türk ve Rum liderleri mutlaka halklarını toplumlarını barışa hazırlamalı, mesajlarını o yönde vermeli. Siyasi eşitlik nedir, etkin katılım nedir, bunların federasyon çerçevesinde ne anlama geldiğini ve kendi toplumlarını hazırlamalarının ne kadar önemli olduğunu anlatmaları gerekir" dedi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ise Kıbrıs sorunu müzakerelerinin yeniden başlaması için, referans şartlarının ötesinde, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerine son vermesi gerektiğini söyledi. Anastasiadis, gün boyunca, müzakereciler ile BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs sorunu için görevlendirdiği Geçici Özel Danışman Jane Holl Lute tarafından istişareler için verimli bir çaba gösterildiğini ve bu çabanın, Guterres ile iki liderin de rızasıyla, az önce BM tarafından yapılan ortak açıklamada belirtilen unsurlara ulaşılmasını sağladığını kaydetti. Anastasiadis, bilindik zorluklara karşın, bugünkü görüşmenin diyalogun yeniden başlaması çabasında olumlu bir adım teşkil ettiğini ve Guterres'in garantör güçler ve iki toplum lideri ile her zaman işbirliği içerisinde, işlevsel ve yaşayabilir bir çözüme götüren verimli bir diyalogun yapılmasını sağlayacak olan referans şartlarında anlaşma sağlanmasına yönelik, beşli bir gayrı resmi konferans toplanması için çaba göstermeye devam etme yönündeki kararlılığını tekrar etmesini önemli addettiğini belirtti.

Konuşmasında farklı bir unsura daha vurgu yapmak istediğini ifade eden Anastasiadis, 2014 yılı Şubat ayında yapılan ortak açıklama ile Guterres'in 6 maddelik çerçevesinde kaydedildiği şekliyle, arzu edilen çözümün tabi olacağı ana parametrelerde, iki liderin tezlerinin örtüştüğünün not edildiğini söyledi.

Haber Ara