Dolar

32,3354

Euro

35,1773

Altın

2.241,88

Bist

8.729,63

UAD'nin Arakanlı Müslümanlar kararı Washington'da ele alındı

Ottowa Üniversitesi Hukuk Profesörü John Parker:- 'Gambiya küçük ve kırılgan bir ülke. Arakanlı Müslümanlar konusunda yıllarca sürebilecek bir dava için tek başına ayakta duruyor. Bu da beni endişelendiriyor'- Burma Rohingya Örgütü Başkanı Tun Khin:- 'Haklarımız sistematik bir şekilde elimizden alındı. Arakanlı Müslümanlara yönelik zulüm yıllardır sürüyordu. Ama insanlar ancak Ağustos 2017'dek

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-02-26 01:47:37

UAD'nin Arakanlı Müslümanlar kararı Washington'da ele alındı
Uluslararası Adalet Divanının (UAD) Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın engellenmesi için gerekli önlemlerin acilen alınması kararı, Washington'da düzenlenen panelde konuşuldu.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Center for Global Policy'nin (Küresel Politika Merkezi) düzenlediği, "Uluslararası Adalet Divanının Arakanlı Müslümanlar Kararının İçeriği" paneline, Ottowa Üniversitesi Hukuk Profesörü John Parker, İngiltere merkezli Burma Rohingya Örgütü Başkanı Tun Khin, vatansız kalmış kişilerin haklarını savunan "Stateless Dignity" isimli kuruluşun Direktörü Ashley Kinseth ve Koruma Sorumluluğu Küresel Merkezi Program Yöneticisi Nadira Court konuşmacı olarak katıldı.

Panelin moderatörlüğünü ise Center for Global Policy Yerinden Edilmiş Kişiler ve Göçmenler Programı Direktörü Azim İbrahim yaptı.

Parker, burada yaptığı konuşmada Gambiya'nın UAD'de Arakanlı Müslümanlar konusunda açtığı davanın, emsallerinden birçok açıdan "farklı" olduğunu belirterek, "Arakanlı Müslümanlar konusuyla UAD'ye ilk kez bir dava tamamen kamu yararı tabanına oturdu. Gambiya'da Arakanlı Müslüman mülteci yok. Bu ülkenin Myanmar ile herhangi bir doğrudan siyasi bağı yok. Gambiya'nın Myanmar'da bir yatırımı yok." ifadelerini kullandı.

Uluslararası toplumun ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Arakanlı Müslümanlar krizinde "elini taşın altına koymadığını" vurgulayan Parker, "Gambiya küçük ve kırılgan bir ülke. Arakanlı Müslümanlar konusunda yıllarca sürebilecek bir dava için tek başına ayakta duruyor. Bu da beni endişelendiriyor." diye konuştu.

- "Arakanlı Müslümanlar, Gambiya'nın onlar için yaptıklarını unutmayacak"

Arakanlı Müslüman Tun Khin de 17 yaşındayken ailesiyle Arakan'ı terk etmek zorunda kaldıklarını belirterek, "Myanmar'da kalsaydım üniversite okumama izin verilmeyecekti. Haklarımız sistematik bir şekilde elimizden alındı. Arakanlı Müslümanlara yönelik zulüm yıllardır sürüyordu. Ama insanlar ancak Ağustos 2017'deki olaylardan sonra bizi umursamaya başladı." ifadesini kullandı.

Bangladeş'te Arakanlı Müslümanlar'ın kaldığı kamplarda 1 ay geçirdiğini ve insanların hikayelerini dinlerken göz yaşlarını tutamadığını anlatan Khin, insanların tek dileğinin adaletin sağlanması ve vatandaşlık haklarının geri verilmesi olduğunu belirtti.

Burma Rohingya Örgütü Başkanı Thin, "UAD kararı ile adalete bir adım daha yaklaştık. Kararın verildiği gün kamplarda kalan insanlar çok heyecanlıydı. Gambiya'nın onlar için yaptıklarını unutmayacak. Şimdi de uluslararası toplumun Gambiya'ya destek verme zamanı." çağrısında bulundu.

- "BMGK, bazı üyelerinin kasti muhalefeti sonucu sessiz"

Koruma Sorumluluğu Küresel Merkezi Program Yöneticisi Nadira Court ise BMGK'de özellikle Rusya ve Çin'in Arakanlı Müslümanlar konusunda Myanmar'ın yanında yer aldığına işaret ederek, "BMGK, bilgisi olmadığından değil de bazı üyelerinin kasti muhalefeti sonucunda Arakanlı Müslümanlar konusunda sessiz." dedi.

Myanmar'daki zulmün yıllardır devam ettiğine ve Ağustos 2017'den önce de buradaki gerginliğin bilindiğine işaret eden Court, birçok haber yapılması ve BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan'ın bu konuda bir plan hazırlamasına rağmen BMGK'nın ısrarla bu konuda adım atmaktan kaçındığını söyledi.

Court, Çin'in "ekonomik çıkarları" için Myanmar'ı desteklediğini ve bu nedenle BMGK'ya sunulan karar tasarılarını reddettiğini vurguladı.

- Uluslararası topluma harekete geçme çağrısı

Stateless Dignity Direktörü Ashley Kinseth, Arakanlı Müslümanlar'ın yüzyıllardır Kuzey Arakan bölgesinde yaşadığına ve daha önceki dönemlerdeki belgelerde Arakanlı Müslümanların Myanmar'daki azınlıklar arasında sayıldığına işaret ederek, Myanmar hükümetinin 1982'de çıkardığı bir yasa ile bu milletin "vatansız" bırakıldığını anlattı.

"Vatansızlık" kavramıyla mücadele eden birçok anlaşma olduğuna ve Myanmar'ın da Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesini imzaladığını belirten Kinseth, "Myanmar bu anlaşmanın sorumluluklarını yerine getirmedi. Ancak uluslararası toplum bu konuda harekete geçebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Kinseth, ABD'nin de Arakanlı Mülteciler konusunda "istikrarsız" bir tavır sergilediğini belirtti.

- Gambiya, soykırımın soruşturulması için UAD'ye başvurmuştu

Gambiya, İİT adına, 11 Kasım 2019'da Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UAD'ye başvurmuştu.

Gambiya'nın mahkemeye sunduğu talepler arasında "Myanmar'ın soykırıma yönelik delilleri yok etmesinin önüne geçilmesi ve soykırımın önlenmesine yönelik aldığı tedbirlerin düzenli olarak raporlanması" yer alıyordu.

Davada, Gambiya'yı ülkenin Adalet Bakanı Abubacarr Tambadou temsil ediyor.

Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çi başkanlığındaki ekip, Gambiya'nın taleplerine itirazda bulunmuştu.

UAD, 23 Ocak'ta Myanmar'daki Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın engellenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasına hükmetmişti.

Diğer yandan Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılık Ofisi, Myanmar'ın işlediği insanlığa karşı suçlarla ilgili 2018'de başlatılan ön incelemenin tamamlandığını ve 14 Kasım 2019'da ön inceleme dairesinin verdiği kararın akabinde soruşturmaya başlandığını duyurmuştu.


Haber Ara