Prof. Dr. Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, Kovid-19 ile enfekte olanların yüzde 81'inde hastalığın hafif yakınma, boğaz ağrısı ve halsizlik ile seyrettiğini, yüzde 18'inde akciğer enfeksiyon tablosu geliştiğini, yüzde 5'inde ise yoğun bakım gerektiren solunum sıkıntıları ortaya çıktığını hatırlattı.
Kovid-19'un kronik akciğer hastalıkları (ağır astım, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, bronşektazi), kalp-damar hastalıkları, diyabet, kanser gibi kronik hastalıkların varlığında daha ağır seyrettiğine değinen Yılmaz, sigara içenlerde de hastalık riskinin çok daha fazla olduğunun ortaya konduğunun altını çizdi.
Gerekli önlemlerin sıkı şekilde uygulanması ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) önerdiği gibi çok sayıda test yapılarak sıkı bir izolasyon sağlanması halinde Türkiye'de hastalığın seyrinin daha kolay kontrol altına alınabileceğini belirten Yılmaz, bu aşamada test sonucu pozitif olanların hızla tespit edilmesi, temaslıların sağlıklı kişilerden hızla ayrılması, izolasyon için kişilerin evde kalmasının sağlanması, evde kalanlar için gerekli sosyal koşulların temin edilmesi, izolasyonun evde mümkün olmadığı koşullarda ise yurtlar ile otellerin devreye girmesi gerektiğini ifade etti.
- "İzolasyonun başarısı için her kesim alınan önlemlere uygun davranmalı"
Prof. Dr. Yılmaz, "Bu süreçte üzerinde durulması gereken 3 anahtar kavram karantina, izolasyon ve sosyal mesafedir. İnsanlık olarak bu sorumlulukları yerine getirmemiz ciddi önem taşıyor." diyerek, bu kavramları şöyle açıkladı:
"- Karantina, bulaşıcı bir hastalığa maruz kalmış kişilerin hareket alanının kısıtlanmasıdır. Karantina altındaki kişiler hastalık etkenine maruz kalmış olduğu düşünülen, hastalık durumu bilinmeyen, muhtemel taşıyıcı olup, hastalık belirtilerini halihazırda göstermeyen kişilerdir. Karantinada amaç, taşıyıcı olması muhtemel kişinin diğerleriyle temasını keserek toplumun geri kalanının hastalık kapma olasılığını azaltmaktır.
- İzolasyon, hasta kişilerin sağlıklı bireylerden ayrılması, hastalığın yayılmasını önlemek için hasta bireylerin hareket alanının kısıtlanmasıdır.
- Sosyal mesafe, mutlak izolasyonun zorunlu olmadığı, temasın ve etkene maruz kalmanın azaltılarak mümkün olan en düşük düzeyde tutulmasıdır. Bu hastalıktan korunmada en önemli önlemlerden biri olan sosyal mesafenin korunmasına yönelik tedbirlerin alınması, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları devam etmektedir. Bireysel olarak, kendimizi ve toplumumuzu korumaya yönelik alacağımız en önemli önlemdir."
- Tam izolasyon önemli
Prof. Dr. Yılmaz, Kovid-19 salgınının ne zaman biteceğine ilişkin sorulara değinerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu sorunun cevabı, tam izolasyondur. Eğer hasta kişileri tespit edip, tam izolasyon sağlanabilirse salgın hastalığın iki ay içerisinde kontrol altına alınabileceği konunun uzmanlarınca bildiriliyor. Daha önce Güney Kore ve şu anda Almanya örneğinde gördüğümüz gibi. Bu doğrultuda, DSÖ Başkanı 'Test yapın, kimin enfekte olduğu bilinmezse salgın durdurulamaz.' çağrısında bulundu. Ülkemizde de Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda testlerin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. İzolasyonun başarılı olabilmesi için yaştan bağımsız olarak toplumun her kesiminin alınan önlemlere uygun davranması, bu uyumun artması noktasında da sosyal devlet olmanın gerekliliğinin yerine getirilmesi büyük önem taşımaktadır."
