Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

TÜRKONFED 39. Girişim ve İş Dünyası Konseyi

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci:- 'Türkiye bir yandan PKK, bir yandan DEAŞ, bir yandan FETÖ terör örgütü ile mücadele ederken bir taraftan da Türkiye'yi büyütmeye gayret gösteriyor. Her alanda Türkiye büyümeye devam ediyor'- 'Ekonomide önümüzün açıldığını hep birlikte göreceğiz. Siyasi istikrarımızı kurumsallaştırarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ekonomik potansiyelimizi katlayacak g

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-05-13 15:34:19

TÜRKONFED 39. Girişim ve İş Dünyası Konseyi
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Türkiye bir yandan PKK, bir yandan DEAŞ, bir yandan FETÖ terör örgütü ile mücadele ederken bir taraftan da Türkiye'yi büyütmeye gayret gösteriyor. Her alanda Türkiye büyümeye devam ediyor." dedi.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonunca (TÜRKONFED) düzenlenen, Girişim ve İş Dünyası Konseyi 39'uncu toplantısı Diyarbakır'da bir otelde yapıldı.

Bakan Tüfenkci, buradaki konuşmasında, bu bölgenin terör sorunu olduğunu, terörün bu bölgeyi esir aldığı zamanlar olduğunu söyledi.

İş dünyasına 'gelin bu bölgeye yatırım yapın' dediklerinde ilk şartlarının güvenlik olduğunu belirten Tüfenkci, güvenliği sağlayamayan devletin, devlet olmayacağını dile getirdi. Tüfenkci, "Güvenliğin bu bölgeler ve Türkiye için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Türkiye bir yandan PKK, bir yandan DEAŞ, bir yandan FETÖ terör örgütü ile mücadele ederken bir taraftan da Türkiye'yi büyütmeye gayret gösteriyor. Her alanda Türkiye büyüyor, büyümeye de devam ediyor." diye konuştu.

Cazibe Merkezleri Programına değinen Tüfenkci, Diyarbakır'ın programda yer almasının çok önemli olduğunu, 376 yatırımcının kentte yatırım yapmak için başvuruda bulunduğunu bildirdi. Tüfenkci, en kısa zamanda Kalkınma Bakanlığının bu müracaatları değerlenmesi ve bunların yatırıma dönüşmesi temennisinde bulundu.

- 38 bin kişiye iş imkanı

Bu başvurular yatırıma dönüştüğünde yaklaşık 38 bin yeni istihdam yaratılacağını belirten Tüfenkci, yatırımların oluşturacağı yan sanayi de dikkate alındığında bölgenin farklı bir şekle kavuşacağını ifade etti.

Milletin işini, aşını ve ekmeğini büyütmek, Türkiye'yi müreffeh ülkeler arasına yerleştirerek insanların yaşam standartlarını yükseltmek istediklerini söyleyen Tüfenkci, bunun için gece gündüz demeden çalıştıklarını dile getirdi.

Bunu yaparken terör örgütlerinin hiçbir şehri esir almalarına müsaade etmeyeceklerini ifade eden Tüfenkci, terörün milletin iradesine ipotek koymasını istemediklerini belirtti. Tüfenkci, "Diyarbakır'a birileri yön verecekse, terör örgütleri değil, burada yaşayan milletimizin yön vermesi gerekir." dedi.

Bakan Tüfenkci, Türkiye'yi, bölgesel gelişmişlik farklarının azaldığı, refahın ülkeye daha dengeli yayıldığı, ekonomik ve sosyal imkanların güçlendiği bir ülke haline getirmeyi hedeflediklerini, bunun için çalıştıklarını vurguladı.

Topyekün kalkınma anlayışıyla hareket ettiklerini anlatan Tüfenkci, "Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'batıda ne varsa doğuda da onlar olacak' mantığıyla hareket ederek bölgeye gerekli alt ve üst yapı yatırımlarını aynı mantık içinde devam ettiriyoruz. Daha kapsayıcı hakkaniyetle ve kalkındırıcı kalkınma anlayışımızla geri kalmış bölgelerimiz başta olmak üzere tüm bölgelerimizin rekabet gücünü nitelikli bir biçimde artırmayı ve yerel potansiyeli harekete geçirmeyi temel bir görev olarak görüyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ülkenin geleceğe daha kararlı adımlarla yürüyüşünü perçinleyen bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Tüfenkci, bu sistemin etkin ve hızlı yönetim modeliyle bürokrasiyi de azaltacak şekilde yatırımcının önünü açacağına inandıklarını bildirdi.

Bakan Tüfenkci, "Özellikle 15 Temmuz'dan sonra ve halk oylamasının hemen öncesinde ülkemize ve ekonomimize yönelik bazı güçlerin yürüttüğü çirkin algı operasyonlarının doğru olmadığını ifade etmiştik. Bugün geldiğimiz noktadaki göstergeler de o algı operasyonlarının doğru olmadığını göstermektedir." ifadesini kullandı.

İş adamlarına ve halka güvendiklerini, Türkiye'ye güvenerek yatırım yapan hiç kimseyi bu ülkenin mahcup etmediğini, bundan sonra da etmeyeceğini belirten Tüfenkci, "Türkiye bu fırsatları sağlıyorsa yabancı sermayenin ülkemize geldiğini önümüzdeki dönemlerde göreceksiniz. Yargı reformlarımızı yapmamız, iş yasalarımızı yeniden düzenlememiz lazım. Bunlarla ilgili adımlarımızı attık." diye konuştu.

- Ana gündem ekonomi

Kıdem tazminatı reformunu hayata geçireceklerini, 2019 yılındaki seçimlere kadar ana gündemin ekonomi olduğunu dile getiren Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Hükümet olarak ekonomiye odaklandık. Ülke menfaatini ön plana alarak hareket ettik. Ekonomi politikalarını oluştururken asla ve asla siyasi çıkar gözetmedik. Hiçbir şart altında mali disiplinden taviz vermedik. Devletin ekonomideki ağırlığını azaltıp özel sektör öncülüğünde büyümeyi teşvik ettik. Bundan sonra da aynı anlayışla devam edeceğiz. Ekonomide önümüzün açıldığını hep birlikte göreceğiz. Siyasi istikrarımızı kurumsallaştırarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ekonomik potansiyelimizi katlayacak güvenli liman özelliğimizi pekiştireceğiz."

- "Hiçbir sorun terörle çözülemez"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker de Kürt sorunu dahil hiçbir sorunun kan dökerek, terörle çözülmeyeceğini söyledi.

Tanışık köyündeki katliamın dün yıl dönümü olduğunu anımsatan Eker, 15 tonluk bir kamyonu bombayla doldurup kent merkezine getirmek isteyen PKK terör örgütünün onlara geçit vermeyen köylülerin üzerinde bombayı patlattığını, 16 insanın bedenini paramparça ettiğini belirtti. Bunları unutmadıklarını ifade eden Eker, şöyle konuştu:

"Çatışma olmasın diyoruz. Kediye kedidir demesini öğrenmemiz lazım. Devletin iyi niyetle yaklaştığı ve barış olması için gayret gösterdiği çözüm sürecinde bu salonda bulunan iş adamlarının yakınlarını Lice'ye dağa kaçırılıp sorgulandığını ve onlardan haraç alındığını biliyoruz. İşkence edildiğini biliyoruz. Bu yalan değil, gerçektir. Dünyanın hangi şehrinde çözüm sürecinde, bombalarla gelip şehrin altını mayınlayacak, silahlayacak ve 'ben burayı işgal ettim, buraya hendek ve barikat kuruyorum.' diyecek. Biz de ona sessiz mi kalacağız? Öyle bir şey yok."

Kürt sorununun çözülmesinin önündeki en büyük engelin, bu sorunu terörle, şiddetle çözmeye kalkışan terör örgütü PKK olduğunu vurgulayan Eker, "Hepimizi öldüremezler ve öldüremeyecekler. Bazılarını öldürebilirler ancak kalan masumlar için sesimizi yükseltmemiz lazım." ifadelerini kullandı.

- "Sonuna kadar mücadele edeceğiz"

Sur esnafının terör örgütü PKK'nın kendisine verdiği zararı bildiğini ve tepkisini ortaya koyduğunu anlatan Eker, şunları kaydetti:

"Burada yaşayan vatandaşlarla aynı şekilde bunu yüksek sesle söyleyebilmemiz lazım. Bütün sorunlarımızın kaynağı budur. 40 yıldır bölgede PKK ve uzantılarının neler yaptığını biliyorum. 2012 yılında açıklanan teşvik paketinde Diyarbakır için inanılmaz güzel imkanlar vardı. Güvenlik yoksa, bomba patlıyorsa, 15 tonluk kamyonlarla şehre girilip patlatılıyorsa, emniyete tünel kazıp patlama gerçekleştiriliyorsa, polis şehit ediliyorsa, o şehirdeki insanlar güvenlikle ilgili kaygı taşır. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'ortada silah, bomba, patlayıcı olduğu ve bu yöntemle terör estirildiği sürece bunlarla anladıkları dilde mücadele edeceğiz.' Hiç bunun başka yolu yok, sonuna kadar mücadele edeceğiz."

Eker, PKK terör örgütünün bölgenin kalkınmasını istemediğine işaret etti, Silvan Barajı Projesi'nin engellenmesi için PKK terör örgütünün defalarca saldırı düzenlediğini anımsattı.

Silvan'da terör örgütü PKK'nın döşediği mayının patlatılması sonucu 13 yaşındaki Fırat Simpil'in hayatını kaybettiğini belirten Eker, "Fırat'ı parçalayan mayın ne için döşenmişti oraya? Şantiye yolunda gidip gelen araçları patlatmak için döşenmişti. Masum Fırat o mayında parçalandı. Silvan Barajı'nın şantiyesine onlarca saldırı gerçekleştirildi." diye konuştu.

"Ermeni'yi, Kürt'ü, Türk'ü, Süryani'yi, Keldani'yi ve daha birçok etnik dine ve dile mensup kişileri bu dar sokaklarda barış içinde yaşatan bu şehirdir. Ne zaman tekçiliğe ve tekçi anlayışa yöneldik, barışın şifrelerini de unuttuk. Barışın kodlarını yeniden kurmamız lazım." diyen Eker, bunun mümkün olduğunu söyledi.

Vali Hüseyin Aksoy da Diyarbakır'ın son yıllarda yaşanan olumsuzlukları en az hasarla atlatabilmesi adına devletin bütün kurumlarının büyük hassasiyet içinde çalıştığını ifade etti. Aksoy, "Bu hassas çalışmalarla gerek Diyarbakır gerekse de ülkemizin huzur ve güvenliğinin en üst noktaya taşınması konusunda büyük gayretler gösterildi. Sorunlarımız varsa bunları konuşup tartışacağız ancak hiçbir zaman karamsarlığa kapılmayacağız. Türkiye ve Diyarbakır'ın geleceği parlaktır. Hepimize önemli görevler düşüyor." dedi.

Aksoy, son 15 yıl içinde kente yapılan yatırımların 26 milyar lirayı bulduğunu da sözlerine ekledi.


Haber Ara