Türkmenler, Suriye'de oldukça dağınık bir coğrafyada yaşıyorlar. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (ORSAM) Kasım 2011 tarihli "Suriye Türkmenleri" raporunda, ülkede 3,5 milyon Türkmen olduğu, bunun yaklaşık 1 milyonunun ise, Halep ve Rakka illerinin kuzeyinde yaşadıkları belirtiliyor.
Suriye Türkmenleri'nin en yoğun bulunduğu bölge ise PYD'nin elindeki Kobani ve Afrin bölgelerini birleştirmek için hedef seçtiği bölgeye denk geliyor.
PYD, geçen ay Türkmenlerin yaşadığı Tel Abyad'ı alarak, Rakka'nın kuzeyinde kontrolünde bulunan Cezire ile Kobani (Ayn el Arab) "kantonlarını" birleştirmişti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu, (SMDK) PYD'nin eline geçen Tel Abyad'ta, bölgede yaşayan Türkmen ve Araplara yönelik tehcir politikası uyguladığını belirtmişti.
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Kobani ve Afrin "kantonlarını" birleştirmeyi hedefleyerek, "alan genişletme" politikası benimseyen PYD'nin askeri kanadı YPG, Türkmenleri geri dönmemek üzere göçe zorluyor.
Buna göre, kuzeyi PYD'nin "Cezire" kantonunu oluşturan, güneyi ise DAEŞ'in kontrolündeki Haseke'den başlayarak Tel Abyad'ı içine alan, Kobani ve Afrin'e kadar uzanan hat üzerindeki Rakka ve Halep'e bağlı ilçe ve köylerde yaşayan Türkmenler, PYD'nin tehcir politikasının odağında bulunuyor.
- Koalisyon saldırılarıyla başladı
Hama ve Humus'ta yaşayan ve sayıları nispeten daha az olan Türkmenler ise bir süre önce Esed güçlerinin yerleşim yerlerine saldırıları nedeniyle, daha güvenli gördükleri Şam'a göç etmek zorunda kalmıştı.
Ancak, Halep ve Rakka'nın kuzeyindeki Türkmenlere yönelik göç zorlaması, geçen sene eylül ayında DAEŞ'e karşı uluslararası koalisyonun hava saldırılarından sonra başladı.
Rakka vilayetinin kuzeyinde yer alan ve yoğunlukla Arap ve Türkmenlerden oluşan DAEŞ'in kontrolündeki Tel Abyad, Suluk ve Ayn İssa'da YPG ile DAEŞ arasında büyük çatışmalar yaşandı.
YPG, koalisyon güçlerinin hava desteğiyle bölgede ilerlerken, Arap ve Türkmenleri ise göçe zorladı. Yerlerinden edilen Türkmen ve Arapların bir kısmı Türkiye'ye, diğer kısmı ise ülke içinde güvenli gördükleri bölgelere göç etti.
YPG, evlerini terk etmeyenleri ise DAEŞ işbirlikçisi olmakla suçlayarak bölgeden çıkardı. Rakka'nın kuzeyindeki Arap ve Türkmenlerin evleri ise geri dönmemeleri için yakılıp yıkıldı.
PYD'nin ilçenin demografisini değiştirmek için Irak'ın Mahur kampındaki Türkiye Kürtlerini Tel Abyad'a yerleştirme planları yaptığı ifade ediliyor.
YPG ayrıca, Tel Abyad ve çevre köylerde evlerini terk etmeyenlerden "vergi" adı altında haraç topluyor. Bölgedeki Arap ve Türkmenlerden alınan haraç miktarının Kürtlere kıyasla oldukça fazla olduğu, uygulamaya karşı çıkan Sünni Kürtlerin de tutuklandığı belirtiliyor.
- Hedef, Irak petrolü mü?
PYD'nin ülkedeki taraflar arası sorunlardan faydalanarak, nüfus yapısı homojen bir Kürt bölgesi oluşturma hedefinin altında yatan sebeplerden birinin de Kuzey Irak petrolünü Akdeniz üzerinden dünya pazarına ulaştırmak olduğu belirtiliyor.
Halihazırda, Kuzey Irak'taki Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) çıkardığı petrol, boru hattıyla önce Ceyhan'a gelerek, buradan dünya pazarlarına sevk ediliyor. PYD'nin Türkiye'yi baypas ederek, Kuzey Irak petrolünü Akdeniz'de yeni oluşturacağı liman üzerinden satmak için, Kobani'den Afrin'e, oradan denize ulaşmak istediği iddia ediliyor.
