Dolar

32,4799

Euro

34,6017

Altın

2.483,12

Bist

9.569,34

Türkiye’ye kızan Osmanlı’ya saldırıyor

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-03-12 10:36:08

Türkiye’ye kızan Osmanlı’ya saldırıyor

Türkiye, Arap Baharı sürecinde diktatör rejimlerin yanında yer almayı değil bölge halklarının özgürlük ve demokrasi taleplerine destek vermeyi tercih etti.

Bu uzun süre demokratikleşme mücadelesi vermiş bir ülke için gayet haklı ve ilkeli bir duruştu.

Ayrıca başka çaresi de yoktu.

Çünkü halkların güvenini kaybetmenin faturası çok daha ağır olacaktı.

Türkiye'nin bu onurlu duruşu, tahtları sallanan diktatörlerin ve yandaşlarının öfkesini üzerine çekti.

Suriye rejimi ve Mısır cuntası ile onlara destek verenlerin ülkemize ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldırılarının bir nedeni bu.

Bölgedeki bazı rejimlerin Türkiye'ye karşı cephe almasının bir diğer nedeni de ülkemizin son yıllarda birçok alanda elde ettiği başarılar ve olağanüstü gelişme.

Biraz kıskançlık, biraz da korku duyuyorlar.

Türkiye'nin büyümesi onlara Osmanlı Devleti'ni hatırlatıyor.

Bu nedenle Türkiye'ye ve Erdoğan'a kızdıkça Osmanlılara sövüyorlar.

Hatırlarsanız, Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, Fahreddin Paşa'yı “hırsız” olarak niteleyen ve “İşte Erdoğan'ın dedelerinin Müslüman Araplarla ilişkisi buydu” diyen bir tweeti takipçileriyle paylaşmıştı.

“Erdoğan'ın dedeleri” ile kastedilenin Osmanlılar olduğunu söylemeye gerek yok.

Çünkü biz şu an her ne kadar Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyor olsak da onların gözünde hepimiz Osmanlıların torunları ve dolayısıyla Osmanlıyız.

Abdullah Bin Zayed'e gereken cevap verildi ve Ankara'da BAE Büyükelçiliği'nin bulunduğu sokağın ismi Fahreddin Paşa Sokağı olarak değiştirildi.

Bu olaydan bir süre sonra Türkiye'yle ilişkileri kötü olan bir başka ülkenin Osmanlı hatırasını hedef aldığına şahit olduk.

Kahire'deki “Birinci Selim Caddesi”nin adı değiştirildi.

Mısır'ı fethedip Osmanlı topraklarına katan Yavuz Sultan Selim'in adının caddeden kaldırılmasına gerekçe olarak “Osmanlı işgalini hatırlatıyor” iddiası öne sürülse de kararın Ankara ve Kahire arasındaki ilişkilerde yaşanan krizin yansımalarından biri olduğunu biliyoruz.

Türkiye'ye ve Erdoğan'a kızıp Osmanlı'ya saldırma modasına son olarak Suriye rejimi yanlısı sanatçı Eymen Zeydan da katıldı.

Suriyeli sanatçı, sosyal paylaşım sitelerinden Facebook'taki sayfasında geçenlerde yaptığı açıklamada, Şam'daki Osmanlı isimlerini değiştirme çağrısında bulundu.

“Süleymaniye Tekkesi”, “Lala Paşa Camii”, “Mithat Paşa Çarşısı” ve “Hamidiye Çarşısı” gibi isimleri değiştirmenin vaktinin geldiğini söyledi.

Zeydan'ın “sömürgeci” olarak nitelediği Osmanlı'ya ait isimlerin yerine “Suriyeli isimler” verilmesini önerdikten sonra, “Biz Arap ve Müslüman olmadan önce Suriyeliyiz” dediğini de not edelim.

Yıllar önce Suriye'yi ziyaret eden bir Arap taksi şoförü şu hikâyeyi anlatmıştı:

“Her yerde Esed'in ismi karşına çıkıyor.

Esed Caddesi, Esed Meydanı, Esed Stadyumu…

Kendi kendime “Bu hayvandan başka ismini koyacak başka hayvan mı bulamamışlar?” dedim.”

Esed, bildiğiniz gibi Arapça'da “aslan” demek.

Beşşar El-Esed yandaşları ne yaparlarsa yapsınlar Osmanlıların Şam topraklarındaki izlerini asla silemeyecekler.

Her köşesine sinen o ruhu söküp atmaya hiçbirinin gücü yetmez.

Fakat yakın bir gelecekte - Allah'ın izniyle - Şam'da hiç hak etmediği halde “aslan” ismini alan hayvandan daha aşağı o mahlûkun isminden de resminden de eser kalmayacak.

 

Haber Ara