Dolar

32,4845

Euro

34,9782

Altın

2.433,80

Bist

9.716,77

'Türkiye'nin IŞİD tutuklamaları güven tazeledi'

İngiltere’den IŞİD’e katılmak üzere yola çıkan gençleri durdurmak için Türk makamlarıyla yakın istişare içinde olan İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore önemli açıklamalarda bulundu.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-08-10 12:29:00

'Türkiye'nin IŞİD tutuklamaları güven tazeledi'
Hürriyet'in haberine göre, PKK ve Kürtlerle ilgili meselenin ayrı bir başlık altında değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Moore,  "Öncelikle Türkiye IŞİD karşıtı koalisyona yeni dahil olmadı, başından beri koalisyonun bir üyesi. Yabancı savaşçılar konusunda işbirliği içinde, 2 milyon Suriyeli sığınmacıya bakıyor. Bütün bunları unutamayız. Son haftalarda yaşananlar Türkiye açısından oyunu değiştiren gelişmeler gibi duruyor. Elbette koalisyon açısından da oyunu değiştiren gelişmeler bunlar. Türkiye'deki üslerin kullanımı sayesinde ABD IŞİD üzerinde daha çok baskı oluşturabilecek ve bu iyi bir şey. Bunun kadar önemli olan diğer gelişme de Türk yetkililerin ülke içinde IŞİD'le bağlantısı olan çok sayıda insanı tutuklamış olması. Bu güven tazeleyen bir şey, çünkü bu insanların Suruç'taki gibi bir katliamı gerçekleştirebilme kabiliyetinin ortadan kaldırılması lazım. Geçmişte de tutuklamalar oldu evet ama bu sefer sanki çok daha farklı ölçekte bir durum söz konusu. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz. İngiltere Başbakanı David Cameron 25 Temmuz'da Sayın Davutoğlu ile yaptığı telefon görüşmesinde de tam olarak bunu ifade etti, ‘Memnuniyetle karşılıyoruz ve biz de üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazırız' dedi." diye konuştu.
 
Moore gündemdeki gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu:
 
"IŞİD'E EN AZ 700 İNGİLİZ KATILDI YARISI GERİ DÖNDÜ ŞİMDİ ÜLKE İÇİNDE TEHDİT"
 
Tam rakamı bilmiyoruz ama tahminimiz 700 İngiliz vatandaşı. Bunların yarısı da İngiltere'ye geri dönmüş durumda. Katılan İngilizlerin çoğu internette radikalleşen aile çocukları ve sıklıkla yetkililer tarafından radikal olarak kayda geçirilmiş kimseyle bariz  bir ilişki içinde değiller bile. İnternette sohbet odalarında devşiriliyorlar ve bu tür bir ortama tam olarak nüfuz etmek devlet açısından çok zor. İngiltere bir polis devleti değil, her yurttaşı birebir gözetleyemeyiz, zaten bunu yapmak da istemeyiz. Devleti bırakın, aileleri bile çoğu kez haberdar olmuyor bu durumdan. Teknoloji kullanımında nesiller arasında büyük bir uçurum var biliyorsunuz. Sonuçta bu gençler bir gün ortadan kayboluyor. Aileler polise haber veriyor, polis bizlere, biz de Türk yetkililere. Ve düşünün, Türk yetkililer her yıl Türkiye'ye giriş yapan 35 milyon yabancı ile muhatap. Dolayısıyla da kendilerine rapor edilen kişileri bulmak için olağanüstü bir çaba gösteriyorlar ve iyi bir iş çıkarıyorlar. Az yaptınız, çok yaptınız, daha çok yapabilirsiniz gibi bir oyun oynamak istemiyorum. Bu tür yorumlar da duymak istemiyorum. Bugüne kadar ne İngiliz Başbakanı ne de Dışişleri Bakanı Türkiye'yi bu konuda eleştirdi. Ben de hiçbir zaman eleştirmedim.
 
"TÜRKİYE PETROL KAÇAKÇILIĞINA MÜDAHALE ETTİ"
 
Türk yetkililerin geçmişte bu konuda (petrol kaçakçılığı) önlem aldığını biliyorum. Yüzyıllardır kaçakçılık yapılan bir coğrafyadan bahsediyoruz. Türk yetkililerin işi zor. Ancak ülkelerimiz IŞİD karşıtı koalisyon çerçevesinde finans kaynaklarını kesme noktasında da mutabakata vardık. Türkiye'nin bu konudaki rolünü yerine getirdiğini düşünüyorum. Burada asıl konu kaçakçılığın kendisinden ziyade IŞİD'in Suriye ve Irak içinde ele geçirdiği petrol kuyuları. Zaten belirttiğim gibi önceki dönemde Türk yetkililer Güneydoğu'da neler döndüğünü fark ettiğinde jandarma ve diğer güvenlik güçleri o trafiği durdurmak için müdahale etti.
 
"EĞİT DONAT BİTMEZ IŞİD VE NUSRA'YI ÖYLE YENECEĞİZ"
 
Seçerken ince eleyip sık dokumanız şart. Muhalif gruplara herhangi bir şekilde yardım etmeden önce emin olmak istiyoruz. Bizim için önemli olan bu grupların Suriye'nin siyasi yapısı için kapsayıcı bir vizyona bağlı olmaları. IŞİD zaten malum özel bir kategori artık. Ama El Kaide ile bağlantılı diğer radikal örgütler kesinlikle denklem dışında.
 
"SORUNUN KAYNAĞI ESED"
 
Başkaları gibi biz de PYD'ye her zaman ÖSO ile güçlerini birleştirme çağrısı yaptık. Kobani direnişi sırasında da PYD ve ÖSO'nun sınırlı şekilde olsa da birlikte hareket ettiklerine şahit olduk. Birlikte hareket ettiklerinde de IŞİD'e karşı çok etkili olabiliyorlar. ABD, PYD'yi IŞİD'e karşı büyük ölçüde destekledi. Bu durumda bir değişiklik görmüyorum. IŞİD'e karşı durabilen tüm güçlerin bu hedef için desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Suriyeli Kürtler de ülkenin geleceğinde söz sahibi olacak pek çok gruptan biri. Onların da Suriye'deki siyasi çözümün bir parçası olmaları gerekiyor. Esad gitmeli ve sonrasında Suriye'de kapsamlı bir siyasi çözüm süreci yaşanmalı. Biz Suriye'deki sorunun kaynağının Esad olduğu konusunda Türkiye ile hemfikiriz. IŞİD'in büyümesine neden olan koşulları yaratan odur. Burada anahtar Moskova ve Tahran'da. Esad'ı destekleme rolünü bir kenara bırakacaklar mı, bırakmayacaklar mı? Bugün aciliyet arz ettiği için IŞİD'e odaklanmış olabiliriz ama bu Esad meselesini unuttuğumuz anlamına gelmiyor.
 
"PYD'Yİ PKK İLE AYNI KATEGORİDE GÖRMÜYORUZ"
 
PKK İngiltere'de kanunen bir terör listesinde. PYD'yi bu şekilde görmüyoruz. Elbette bugün PYD ve YPG'nin IŞİD'e karşı savaşmalarının faydalarını görmeseydik onların bu savaşta yaptığı bazı şeylere destek vermezdik. Suriyeli Kürtlerin ülkenin geleceği için üzerlerine düşen rolü oynamak zorunda. Suriyeli Kürtleri görmezden gelemezsiniz. PYD'nin baştan itibaren ÖSO ile ortak hareket etmesini tercih ederdik. Ama IŞİD'i bu kadar acil bir tehdit olarak görürken PYD IŞİD'e karşı savaşıyorsa şüphesiz biz de onların destekçisi oluruz. Bunu söylerken şunu da belirtmem gerek; biz PYD'ye maddi destek sağlamıyoruz. Ancak zaman zaman siyasi danışmalar çerçevesinde kendileriyle görüşüyoruz. Türkiye'nin de kendileriyle bazı temasları oldu zaten.
 
 

Haber Ara