Dolar

32,3229

Euro

35,1696

Altın

2.240,70

Bist

8.718,11

Türkiye depremle sarsıldı: 'Kuzey Anadolu fayı İstanbul kapılarında'

Prof. Dr. Görür, son deprem ile Doğu Anadolu Fayı’nın bir ölçüde harekete geçtiğini belirterek, “Bu şu demek, Kuzey Anadolu Fayı 1939-1999 arasında 7 büyüklüğünde deprem üreterek enerjisini büyük ölçüde boşalttı ve İstanbul kapılarına dayandı” dedi.

5 Yıl Önce Güncellendi

2020-01-25 13:27:53

Türkiye depremle sarsıldı: 'Kuzey Anadolu fayı İstanbul kapılarında'

Elazığ Sivrice merkezli 6.8 şiddetindeki depremin ardından uzmanlardan peşi sıra açıklamalar geldi.

Independent Türkçe'nin haberine göre Haftalar öncesinden Elazığ'da deprem olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Naci Görür, Habertürk TV'de canlı yayında yine önemli açıklamalarda bulundu.

Kendisinin de Elazığlı olduğunu hatırlatan çeken Görür, “Bu büyük bir deprem. Elazığ'a en fazla 25-30 kilometre uzaklıkta Sivrice Gölü'nün bulunduğu yerde. Oradan Doğu Anadolu Fayı geçiyor. Bu fay Kuzey Anadolu Fayı'ndan sonra Türkiye'nin en büyük fayı. Tarihi süreç içerisinde orada çok büyük depremler oluşmuştu. Senelerdir yetkilileri uyarıyoruz. Burada deprem bekliyorduk. Risk sıralamasında ön sırada geliyordu” diye konuştu.

İSTANBUL KAPILARINA DAYANDI

Görür, tehlikenin İstanbul'a dayandığını şu sözlerle dile getirdi:

"Bu depremin bir de önemi Doğu Anadolu Fayı bir ölçüde harekete geçti. Bu şu demek, Kuzey Anadolu Fayı aşağı yukarı 1939-1999 arasında 7 büyüklüğünde deprem üreterek enerjisini büyük ölçüde boşalttı ve İstanbul kapılarına dayandı."

Görür, canlı yayında uyarılarını şöyle sürdürdü:

"Doğu Anadolu Fayı uzun süredir suskundu. Bizim endişemiz Doğu Anadolu Fayı da günün birinde harekete geçerse, uzun süre deprem olmayan yerler bu faya bağlı olarak belirli tetiklenmelerle kırılıp büyük depremler üretebilir diye. Bu fay biz endişelendiriyor. Elazığ ile Bingöl arası, Elazığ ile Adıyaman Sincik arası tehdit altına girmesi demektir. O bakımdan endişe ediyoruz. Bu fay Kuzey Anadolu Fayı gibi uzun zamandır enerji biriktiriyordu. Biz yer bilimcilerin bu fay harekete geçer diye tedirginliğimiz vardı."

KAHRAMANMARAŞ UYARISI

Görür, Doğu Anadolu Fayı üzerinde uzun zamandır deprem olmayan yerler olduğunu belirterek, “Özellikle Kahramanmaraş mesela. Daha güneye doğru seri depremlerin başlama olasılığı olabilir. Bu küçük bir deprem değil” diyerek sözlerini tamamladı.

"BÜYÜK BİR ENERJİ BOŞALDI"

Deprem sonrası CNN Türk'e açıklamalar yapan Prof. Şükrü Ersoy ise Elazığ'da daha önce bir deprem olduğunu ve son depremin beklendiğini belirterek şöyle konuştu:

"Bu bölgenin kritik olduğunu söylemiştim. Doğal yolu fay hattının gerilimi yüksek bir bölge. Böyle bir depremin olabileceği kanaati hakimdi. Doğu Anadolu'da uzun süreden beri bir deprem yoktu. Beklenen bir depremdi. Ama bu deprem önemli. Yer kabuğunu kırmış olabilir. Bu anlamda da büyük bir enerji boşalmıştır. Artçılar olacak."

"TÜRKİYE'DE 500 AKTİF FAY HATTI VAR"

Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi'nde ve Manisa'da olan depremlerin ardından Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Aysun Aykan ve Jeoloji Mühendisi Ali Aykut Ece Independent Türkçe'ye önemli değerlendirmelerde bulunmuştu.

Marmara denizine kıyısı olan tüm ilçelerdeki deprem tehlikesine ve Türkiye'de her an deprem üretebilecek 500 civarında aktif fay olduğuna dikkat çekti.

Marmara Denizi'ndeki depremlerin, 7'nin üzerinde bir büyüklükte depremin habercisi olduğunu savunan Aykan, şu uyarılarda bulundu:

"Marmara Denizi'ndeki son depremler bize, bu alanın (Marmara Denizi) deprem açısından aktif olduğunu, diri olduğunu, deprem üretme potansiyelinin olduğunu birkez daha göstermiştir. Ulusal ve uluslararası yapılmış bilimsel çalışmalar, bu bölgede 7'nin üzerinde büyüklüğe çıkabilecek bir depremin olacağını göstermektedir. 26 Eylül ve 11 Ocak'taki Marmara Denizi içerisinde meydana gelen deprem, Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi içine giren Marmara Fayı'nda olmuştur. Bu depremler farklıdır ve bu depremlerle dikkati çeken durum ise, hiç hareket etmeyen, Marmara Fayı'nın orta kolunun, çok uzun zaman süren sessizliğini 26 Eylül ve 11 Ocak'taki depremlerle bozmasıdır. Bu deprem ile belki kırık harekete geçmiş, kırık süreci başlamış olabilir."

"MARMARA DENİZİ'NDE 7'NİN ÜZERİNDE BÜYÜKLÜĞE ÇIKABİLECEK DEPREM OLACAK"

Aykan sözlerinin devamında şu tespitlerde de bulundu:

"Bu deprem uzun süre sessiz kalan faydaki gerilimi artırdı, bu yüzden de beklediğimiz büyük depremin biraz daha yakın olduğunu söyleyebiliriz. Her ne kadar depremin ne zaman olacağını tam net olarak bilemesek de, yapılan bilimsel çalışmalara göre yedi ve üzeri büyüklükteki büyük bir deprem ile Marmara Denizi'ne kıyısı olan tüm şehirlerin (İstanbul, Balıkesir, Yalova, Bursa, Kocaeli, Çanakkale ve Tekirdağ) ağır bir şekilde etkileneceği de bilinmelidir. Son depremler bizi, gerekli önlemlerin alınması için uyarmaktadır. Vakit geçirmeden gerekli önlemleri almamız gerektiğini bir kez daha göstermektedir."

"DEPREM HER ZAMAN OLABİLİR"

Jeoloji Mühendisi Ali Aykut Ece ise coğrafi ve jeolojik koşullar nedeniyle Ege ve Marmara'da deprem gerçeğiyle yaşamanın şart olduğunu belirterek Manisa ve Marmara'daki son sarsıntıların bir uyarı niteliğinde olduğu şöyle savundu:

"Ama bizlerin hem birey hem de idareler olarak unutmamamız gereken tek şey var ki, o da depremin her zaman, her an olabileceği ve yapı stoğumuzun depremin şiddetine (derinlerde oluşan sarsıntının yeryüzünde insanlar, binalar v.b. üzerindeki etkisi) uygun olarak tasarlanması, kontrol edilmesi gerektiğidir. Manisa depreminin Ankara'daki, İran'daki, Yunanistan'daki ve başka yerlerdeki depremi tetikleyip tetiklemediği şu an için söylenemez. Her deprem kendi içinde oluştuğu levha üzerinde değerlendirilmelidir."

 

Haber Ara