Bayramın yaklaşmasıyla diğer İslam ülkelerinde olduğu gibi sokak aralarında kurulan kurbanlık satış noktaları, kamyonetlerin arkasında taşınan küçükbaş hayvanlar, evlerin altına bağlanmış koyunların görüntüleri Tunus'ta da sıradan hale geldi.
Tunus'ta çocukların kurbanlık koyunları farklı renklerde ipler, kınalar, boyalarla süslemesi, Kurban Bayramı âdetleri arasında sayılırdı. Ancak bu gibi göreneklerin giderek unutulması, büyükler için üzüntü kaynağı.
Başkentin eski mahallerinden Bab Asel'de yaşayan Latife el-Heyaşi, AA muhabirine eski bayram âdetlerini anlattı.
60'lı yaşları geride bırakan Heyaşi, "Bugün her şey değişti. Bugünün çocukları geçmişin çocukları gibi değil. İnternet ve yeni aletler, kurbanlıkların süslenmesi dahil eski adetleri silip götürdü. Eskiden kurbanlıkları, kurdelelerle, renkli yün iplerle süslerdik. Nazar değmesin diye kınadan nazarlıklar yapardık. Şimdinin çocukları koyunlarını anca gezdiriyor." dedi.
Aynı mahallede yaşayan Zekiye el-Zekli (70) ise, "Eskiden süslemek için kurbanlık alınmasını sabırsızlıkla beklerdik. Kurbanlıklarımızı süsleyip mahallenin meydanında toplanırdık. Herkes koyununu oraya getirirdi, beraber oynardık. Şimdiki âdetler de zamanla değişti." diye konuştu.
Öte yandan, Tunuslu çocuklar bugün kurbanlıkları "geçici bir misafir" olarak görürken, zamanlarının büyük bölümünün teknolojiye dayalı oyunlarla geçtiğini söylüyor.
Mahallede kurbanlık koyununu boynuna bağladığı iple gezdiren 13 yaşındaki Muhammed Yahya bin Abdullah, "Ben koyunumu her gün dışarı çıkartıyorum, gezdiriyorum. Ona 'çikolata' ismini verdim. Gezdirirken şarkılar söylüyorum. Ama onu kaybedeceğim ve kurban edileceği için üzülüyorum." dedi.
Küçük Muhammed, yeni neslin eski bayram âdetlerini terk ettiğini söyleyen büyüklerin eleştirilerine ise şu karşılığı verdi:
"Bugün bizim daha ileri teknolojiye dayalı oyunlarımız var. Çocuklar olarak, akıllı telefonlara daha çok önem veriyoruz. Aileler küçük evlerde yaşamaya başladıkları için artık kurbanlıklarını bayrama bir ya da iki gün önce alıyor. Bizim de süsleyecek vaktimiz olmuyor. Bu gelenek bu yüzden de kayboluyor."
