Dolar

32,5653

Euro

34,9976

Altın

2.429,27

Bist

9.722,09

TSK'daki başörtüsü serbestisinin iptali istemi

Memur-Sen: - 'Danıştay savcısı tarafından hem milletin değerleriyle hem Türkiye'nin gerçekleriyle hem de demokrasinin, insan haklarının ve insan onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır. Açılan dava ve yazılan mütalaa, 'millet iradesine vesayet' ve 'milletin inanç ve değerlerine esaret' hedefleyenlerin pusuda olduğunu ve boş durmadığını belgeliyor'

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-12-06 15:04:05

TSK'daki başörtüsü serbestisinin iptali istemi
Memur- Sen Konfederasyonu tarafından, Halkın Kurtuluşu Partisi Genel Başkanlığınca Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeline başörtüsü serbestisi getiren düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Danıştay savcısının, hem milletin değerleri hem Türkiye'nin gerçekleri hem de demokrasi, insan hakları ve onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazdığı belirtildi.

Memur-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, Danıştay 2. Dairesinin, TSK personeline başörtüsü serbestisi getiren düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, yürütmenin durdurulması isteminin reddedilmesi ve savcılığın mütalaasına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

Açıklamada, milletin miras kalan değerlerle temasını artırmasından, siyasetin ve devletin millet iradesi doğrultusunda hak ve özgürlük temelli bakışla sonuç üretme hassasiyetiyle davranmasından rahatsız olan kişilerin, millete, değerlerine, sivilleşmeye, özgürleşmeye ve demokratikleşmeye dair kinini, vesayet hedefini farklı kulvarlar ve yollardan ifşa ve icra etmeye devam ettiği kaydedildi.

Silahlı Kuvvetler bünyesinde görev yapan kadın personelden isteyenlerin, "başını örterek görev yapma hakkından" yararlanmasını sağlayan yönetmelik değişikliğinin iptali istemiyle Halkın Kurtuluş Partisi tarafından Danıştayda dava açıldığı hatırlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Danıştay savcısı tarafından hem milletin değerleriyle hem Türkiye'nin gerçekleriyle hem de demokrasinin, insan haklarının ve insan onurunun gerekleriyle bağdaşmayan içerikte mütalaa yazılmıştır. Açılan dava ve yazılan mütalaa, 'millet iradesine vesayet' ve 'milletin inanç ve değerlerine esaret' hedefleyenlerin pusuda olduğunu ve boş durmadığını belgeliyor."

Bu kişilerin, kamuda görev yapan kadın personelden isteyenlerin başı örtülü olarak görev yapmasına engel olan vesayet dönemine ait kılık-kıyafet yasaklarını yeniden hayata döndürmek için çalıştıkları aktarılan açıklamada, "Senaryo gayet net, dava açılacak, mütalaa yazılacak ve başarılabilirse karar çıkarılacak, başarılamazsa, dikkate alınmayan mütalaa üzerinden gündem oluşturulacak. Görünen ve anlaşılması gereken odur ki Danıştay bünyesinde toplumu germeye, vesayetle malul eski Türkiye'yi geri getirmeye, hak ve özgürlük temelli hukuk anlayışının hakim olması noktasında ipe un sermeye meyilli bir yapı cirit atıyor." ifadesi kullanıldı.

Memur-Sen'in başörtüsüne özgürlük için 12 milyon 300 bin imzanın toplanmasına öncülük ettiği anımsatılan açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Memur-Sen olarak söz veriyoruz, TSK dahil milletin hiçbir kurumunda, kuruluşunda, Türkiye'mizin tek bir karışında, bugününde ve yarınında başörtüsü yasağına başı örtülü olarak görev yapma istek ve iradesine sahip olan kadınların ve kızlarımızın inanç ve değerlerini yok sayacak bir yasanın yapılmasına, yargı kararının ve mütalaanın yazılmasına zemin oluşturacak bir iklime, iradeye izin vermeyiz, izin vermeyeceğiz. Vesayetin tetikçi cübbesi milletin egemenlik cüssesi karşısında kaybetmeye mahkumdur."

Haber Ara