Dolar

32,5395

Euro

34,8774

Altın

2.488,80

Bist

9.585,98

‘Trump ve cami katliamcısı terörist arasındaki ortak payda nedir?’

Yeni Zelanda’da geçen cuma günü 2 camiye düzenlenen ve 50 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına yol açan terör saldırısına tepkiler sürerken; ABD Başkanı Trump’ın, olaydan kısa sonra BBC’ye verdiği demeçte, ‘beyaz üstünlüğün dünya genelinde tehdit oluşturduğunu düşünmediğini’ söylemesi, kafalarda, “Trump ve Yeni Zelanda'nın teröristi arasındaki ortak payda nedir?” soruları sorulmasına yol açtı. Amerikan New York Times gazetesi de, cami saldırılarından Başkan Trump’ı sorumlu tuttu

6 Yıl Önce Güncellendi

2019-03-17 11:32:06

‘Trump ve cami katliamcısı terörist arasındaki ortak payda nedir?’

proteesto

gozyasi

dua

Yeni Zelanda'nın Güney Adası'ndaki Christchurch kentinde geçen cuma günü iki camiye düzenelen ve 50 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına yol açan alçak terör saldırısına tepkiler sürerken; ABD Başkanı Trump'ın, BBC'ye verdiği demeçteki sözleri tepki doğurdu.
Trump, BBC'nin Cumartesi günü verdiği demeçte, beyaz üstünlüğün dünya genelinde tehdit oluşturduğunu düşünmediğini söylemişti.
Yeni Zelanda'daki vahşi katliamı gerçekleştiren alçak terörist de, ABD Başkanı Trump'ın göçmenler için kullandığı aynı terimleri kullanıyor. Özellikle ‘istilacı' kelimesini…
ABD Başkanı Trump'ın açıklaması ile cami katliamcısının açıklamaları bir araya getirildiğinde kafalarda, “Trump ve Yeni Zelanda'nın teröristi arasındaki ortak payda nedir?” soruları sorulmasına yol açtı.

ber

SERİ KATİL, TERÖRİST, SALDIRI ÖNCESİ
SÖZDE MANİFOSTOSUNDA, CUMHURBAŞKANI
ERDOĞAN'I HEDEF GÖSTERMİŞTİ

iki camiye düzenelen vahşi terör saldırısının sorumlusu 28 yaşındaki Avustralya vatandaşı Brenton Tarrant'ın, saldırı öncesi Twitter'dan yayınladığı sözde ırkçı manifestoda, 'Yüksek profilli düşmanları öldür' bölümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan hedef gösteriliyor. Katliamcı katil, Erdoğan'ı 'İnsanımızın en eski düşmanının ve Avrupa'daki İslamcı grubun lideri' diye tanımlıyor.
Cami katliamcısının manifestosunda şöyle deniliyor: “Uluslarımızın, ırkımızın herkesin malumu olan düşmanları toplumlarımız içinde özgürce dolaşıyor, başları dik, kendilerinin dokunulmaz olduğuna inanarak. Gerçekte ne kadar yanıldıklarını çok yakında çok yakında öğrenecekler. Hainler, hain gibi ölmeyi hak eder. 3 yıl da sürse 30 yıl da sürse, bu insanlar, ırkımıza yaptıkları iğrenç saldırıların bedelini ödemeli.
“İnsansız hava araçlarına aseton peroksit (TATP) bağlayarak, motosikletlere Patlayarak Oluşan Nüfuz Edici (EFP) yerleştirerek, çimento kamyonlarıyla baskın düzenleyerek… Bu hainlere hak ettiği ödülü verecek her yöntem mübahtır ve teşvik edilmelidir. İrade varsa yol bulunur.Listenin başında anti beyaz, anti Alman her şeyin anası Merkel var. Onun kadar Avrupa'ya zarar veren ve Avrupa'yı kendi halkından ırksal olarak temizleyen az bulunur.
Erdoğan da insanımızın en eski düşmanının ve Avrupa'daki en büyük İslamcı gruplardan birinin lideridir. Bu savaş ağası, şu sıra Avrupa'yı işgal etmiş durumdaki etnik askerlerini ziyaret ederken kanının son damlasını vermeli. Ölümü hali hazırda topraklarımızı işgal etmiş Türk istilacılar ile etnik Avrupa halkları arasında yarılmaya yol açarken aynı zamanda Türkiye'nin bölgedeki nüfuzunu zayıflatacak, Rusya'nın baş düşmanlarından birini ortadan kaldıracak ve NATO'yu istikrarsızlaştırıp parçalayacak.
Bu manifostuyu yazarken Londra Belediye Başkanı olan Sadiq Khan, Britanya adalarında Britanya halkının etnik olarak yerinin alınmasının ve haklarından mahrum edilmesinin en açık işareti. Bu Pakistanlı Müslüman istilacı şimdi Londra insanlarının temsilcisi olarak oturuyor. Londinium (Antik Londra), Britanya adalarının tam kalbi. Beyazların yeniden doğuşunun bu istilacıyı ortadan kaldırmaktan daha iyi bir işareti olabilir mi?”

baskan

WASHINGTON POST, TRUMP'I SAVUNDU

Yaşanan vahşi terör saldırısından sonra Amerikan Washington Post gazetesi, Başkan Trump'ı katliamdan sorumlu tutmanın uygun olmadığını açıkladı.
Gazete, "İslami karşıt söylemlerden ve Müslüman ülkelerden gelen göçmenleri yasaklama kararına rağmen, bu yanan trajediden Cumhurbaşkanı Trump'ı suçlamayacağız. Trump'ın, Cuma günü beyaz milliyetçilik ideolojisini bir sorun olarak görmediğini ve elbette bu yanlış bir mesaj olduğunu duyduğunu duyduk; çünkü Yeni Zelandalı caminin ideolojisinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu açıkça belirtmesi gerekiyor" dedi.

‘TRUMP, İSLAM'DAN NEFRET
EDEN HERKES İÇİN BİR
İLHAM KAYNAĞINA DÖNÜŞTÜ'

Bu arada Washington Post gazetesinin, Trump'u savunan açıklamasından sonra bugün ise, yine aynı gazetede, Yeni Zelanda'daki saldırılardan ABD Başkanını sorumlu tutan bir makale yer aldı.
Brian Classe kaleme aldığı makalesinde, Trump'ın, Yeni Zelanda'daki iki camiye düzenlenen terörist saldırısının ardından İslam'dan nefret eden herkese ilham kaynağı olduğunu öne sürdü. Yazar, 50 kişinin hayatını kaybettiği cami saldırısını gerçekleştiren teröristin, Trump'ın fikirlerinden etkilendiğini söyledi.
Yazar Brian Classe makalesinde, Trump'ın İslami fanatizm hakkındaki sözlerinin önemli olduğunu belirterek, “Sıradan bir insandan değil, bir başkandan ve bazıları ise nefreti yaymak için kullanıyor. Cami saldırısı gerçekleştiren teröristin, beyaz kimliğin korunmasının bir simgesi olarak Trump'ın sözlerinden ve sloganlarından ilham aldı” dedi.
Brian Classe makalesinde, Trump'la ilgili şu örnekleri verdi:
“Müslüman karşıtı Trump'ın antipatisinin uzun bir tarihi olduğunu vurguladı. 2011-2012 döneminde, Başkan Barack Obama'nın gizlice Müslüman olduğunu açıkça belirtti. Eylül 2015'te yapılan bir seçim mitinginde, Trump, katılımcılardan birine ülkede bir sorun olduğunu söyledi. Bu sorun Müslümanlar? Trump'a cevap olarak, bu soruyu sormamız gereken bir sorunun olduğu, birçok farklı şeye bakacağımız doğru.
Kasım 2015'te Trump, Amerika'nın camileri izlemesi ve incelemesi gerektiğini açıkladı: Dört gün sonra ABD'de Müslümanları takip etmek için bir veri tabanının uygulanacağını belirtti.
Trump, 11 Eylül saldırılarından Müslümanları sorumlu tuttu ve Müslümanların ABD'ye girmesini yasaklayan bir kararname yayınladı. Göreve başladığından beri Trump'ın yakın çevresi Müslüman karşıtlarıyla doldu.
Kasım ayının sonlarında Trump, birçok nefret suçundan mahkûm olan ve İngiliz Müslümanları korkutmak için "camilerin kapatılması için kampanya başlatma söz' veren İngiliz Birinci Partinin lideri Gayda Fransen'in üç videosunu yeniden yayınladı.
Yahudilere karşı gösterdiği tavrı Müslümanlara göstermeyen Trump'ın, beyaz olmayanlara karşı izlediği ırkçı ve yasakçı politikalar da kendi ülkesi olmak üzere bütün dünyada tepki çekiyor.”

NEW YORK GAZETESİ: CAMİ SALDIRILARIN
SORUMLUSU BAŞKAN TRUMP

Amerikan Washington Post gazetesinin aksine New York Times gazetesi ise, “Müslümanların kanla lekelenmiş bir tehlike oluşturduğu mitini yaymaya katkıda bulunanların ellerini gördü. Müslümanların tehlike arz ettiği fikri yaygınsa, bunun nedeni Başkan Trump tarafından kullanılması” diyerek cami saldırılarından ABD Başkanını sorumlu tuttu.
Trump, geçen yıl İngiltere'ye yaptığı bir ziyarette “Göçmenlerle-göçle başa çıkmak için hızlı bir şekilde çalışmaya başladığını” belirterek, “Göç Avrupa ülkelerinin sosyal yapısını değiştirmeye başladı” demişti.

Birçok dünya medyasında yer alan eleştiri ve görüşlerde dile getirilen ortak düşünce şu:
“Yeni Zelanda'ki 2 camide vahşi katliam gerçekleştiren seri-ırkçı teröristin savunduğu, kendinden olmayanlara hayat hakkı tanınmamasını ve Avrupa'da beyaz ırkın hakim olmasını istediği fikirler ile ABD Başkanı Trump'ın mültecileri ve Müslümanları ABD'ye sokmama kararı arasında bir benzerlik bulunduğu…”

cicek

Haber Ara