DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Abant Platformu'nun sonuç bildirisine eleştirel bakış

2009-06-24 10:15:00

Geleneksel hale gelen Abant Platformu geçen hafta iki gün süren toplantısını tamamladı ve bir sonuç bildirisi yayınladı.

'12 Eylül'den AB'ye Siyasi Partiler' konulu toplantının sonuç bildirisindeki tespitlere katılmamak mümkün değil.

Askeri darbelerin zararları, anayasanın yetersizliği ve yeni anayasaya olan ihtiyaç, TBMM'nin hâkimiyet ve denetim hakkı, siyasi partiler kanunu, siyasetin finansmanı, siyasi partilerin kapatılması, parti içi demokrasi, kapatma davaları ve kapatmada yeni kriterlerle ilgili tespitlerinin tamamı isabetli. Çözüm yollarının da gerekli olduğunu söylemeye bile hacet yok.

Güzel tespitler yapıldı, güzel öneriler getirildi.

Benim dikkatimi çeken husus, sonuç bildirisinin bu tespit ve teklifleri yaparken suya sabuna dokunmamaya özen göstermiş olmasıdır. Mevcut ortamda da siyasetin demokratik biçimde işletilmesi büyük oranda mümkün iken ne hikmetse bildiri bu konuda en büyük sorumluluğu omuzlarında taşıyan siyasetçiler hakkında hiçbir tespit içermemektedir.

Evet mevzuatta eksiklik çok. Ama buna rağmen siyasetçiler isterlerse bu mevzuat ile de kimi alanlarda demokratikleşmeyi gerçekleştirme imkânına sahiptirler.

Kusur, sadece anayasanın ve yasaların eksikliğinde değil, aynı zamanda siyasetçilerin yaklaşımlarında ve beyinlerindedir.

Siyasetçiler özellikle de liderler, isterlerse hesaplarındaki şeffaflığı ve parti içi demokrasiyi pek ala gerçekleştirebilirler. Bazı partiler (mesela AK Parti) mali bilançolarını günlük olarak internette yayınlayarak millete hesap vermektedirler. Bunu yapmak için illa da bir yasaya ihtiyaç yoktur.

Önemli olan siyasetçilerin bunu istiyor olmalarıdır.

Bildiride yasalardan önce siyasetçilerin demokrasi anlayışları da sorgulanmalı ve sorumlulukları hatırlatılmalıydı.

Mesela bildiride deniyor ki, 'Parti içi demokrasinin geliştirilmesi, aday belirleme sürecinde önseçim sisteminin uygulanması esas alınmalıdır.'

Bildirideki bu tespitin önünde bir yasal engel yok. Aksine seçim yasasında önseçim sistemi var. Sadece zorunlu değil. Siyasetçiler isterlerse önseçim yapabilirler. Burada bence eksik olan yasa değil siyasetçilerin demokrasi anlayışıdır. 22 Temmuz seçimlerinde CHP'nin bir iki yerde göstermelik önseçimi dışında hangi parti adaylarını önseçimle belirlemiştir?

Bildiri bu genel tespit ve taleplerinde yerden göğe kadar haklıdır da siyasetçilerin anlayışlarını sorgulamamış olması çok büyük bir eksikliktir.

Siyasi partilerimizin hemen tamamında, kendi teşkilat mensuplarına, parti üyelerine itibar etmeme güvenmeme gibi bir marazi durum söz konusudur. Ağızlardan demokrasi türküsü düşmez ama uygulamaların hemen hemen tamamı parti içi demokrasiyi rafa kaldıran uygulamalardır. Milletvekillerini, belediye başkanlarını, hatta il genel meclisi üyelerini bile genel merkezde tespit eden siyasi parti yönetimleriyle ilgili hiçbir uyarının bulunmaması sonuç bildirisini de politik renge boyamıştır.

Bu durum siyasi partilerdeki idealizmi ve heyecanı kökünden kurutmakta, halktan koparmakta ve siyasi parti teşkilatlarını dostlar alışverişte görsün havasına sokmaktadır.

Hafta sonu iktidar partisinin en güçlü olduğu Anadolu illerinden birinin kongresine gittim. Salona girdiğimde hayretten küçük dilimi yutacak oldum. Önceki kongrelerde ayakta durmak için bile yer bulunmayan salon bomboştu. Halk yani partinin gönüllüleri yoktu. 11.00'de başlaması gereken kongre saat 12 olduğu halde delegelerin büyük çoğunluğu daha salona girmemişti.

İki liste yarışıyordu. Biri genel merkez listesi diye propaganda ediliyor, ilin genel merkezde görevli milletvekilleri bu listeyi destekliyor ve delegeye bu listeye oy vermesi için baskı yapıyordu. Diğeri mevcut il başkanının listesiydi. Delege genel merkezin ve genel başkanın adı kullanılarak yapılan baskılardan o kadar yılmış ki sırf tepki olsun diye karşı listeye oy vermişler. Yani genel merkezin listesi kaybetmiş öteki aday kazanmış. Yani taban liderin listesini reddetmiş.

Genel merkezlerin kendilerini böylesi bir konuma düşürmemeleri için herhangi bir yasaya ihtiyaç yok aslında. Sadece demokratik hoşgörü bile parti içi demokrasinin işletilmesi için yeterli.

Durum sütün siyasi partilerde de aynı.

Dolayısıyla demem o ki, evet mevzuatta eksiklik çok. Lakin siyasetçiler isterlerse bu mevzuat ile de parti içi demokrasiyi hayata geçirebilirler. Yasal bir engel yok.

Belki oturumlarda temas edildi ama sonuç bildirisi öncelikle siyasilerin anlayışlarını sorgulamalıydı. Demokratik yasalardan önce demokratik anlayışa olan ihtiyaç vurgulanmalıydı.

Demokrasi beyinlerde yer etmeyince yasalarda yer alması hiç bir sonuç doğurmuyor maalesef.

Görüş Bildir Bizimle Paylaş