DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

1 Mayıs

2009-05-02 02:43:00

Geçen seneden bu seneye fark, 'yaz' ile 'kış' arasındaki fark gibi; 'gece' ile 'gündüz' gibi. Hele filmi iyice geriye sarıp, 1977'ye gidersek... O günkü kanlı 1 Mayıs'ın yerini, zaman zaman puslansa bile, gene de güneşli bir bayram sabahının aldığını görürüz.
Ders: Keçi inadı yerine, herkes bir adım geri atacak ve bir noktada buluşacağız.
Sadece 1 Mayıslar değil, işçi örgütleri de dünden bugüne çok değişti. Sözgelimi, DİSK. 12 Eylül öncesi DİSK yöneticileri, Süleyman Çelebi'nin çizgisinden ne kadar uzaktaydı. Veyahut bana öyle geliyordu. Geçirilen travmalar kolay kolay zihinlerden silinemiyor. Bu yüzden, hâlâ, DİSK'in uzlaşmacı tavrını, Süleyman Çelebi'nin güler yüzlü konuşmalarını yadırgıyorum.
Kanlı 1 Mayıs'ın hayaletinin, hâlâ peşimizi bırakmaması da doğal. Taksim'i işçi kortejlerine kısmen açarak, korkularımızı bu yıl bir nebze giderdik. Önümüzdeki senelerde, adım adım normalleşmeye yakınlaşacağız.
İnsanoğlu, ancak geçmişten ders alırsa doğruyu bulabilir. Geçen yıl başbakan, 1 Mayıs'ın tatil olmasına da karşı çıkmıştı. Taksim konusunda, orta yol arayıp, uzlaşma yerine, herkes kendi pozisyonunda ısrar etmişti. Polis orantısız güç kullanmıştı.
İşte, geçmişten ders alındığı için, tarih tekerrür etmedi.

Bir Fasıl gecesi


Evvelki akşam, gene çok güzel bir Fasıl'daydık. Fehmi Koru'nun başlattığı bu gelenek, Aydın Doğan'ın iştirakiyle daha farklı çevrelere de açıldı. Belki birbirlerini hiç görmeyecek olan kişiler, görse bile, bir arada oturmayı, sohbet etmeyi düşünmeyecek olan insanlar, aynı mekânı ve aynı lezzeti paylaştılar. Bu defa ev sahibi Aydın Doğan'dı; bizi Hilton'da ağırladı. Musikinin, ruhları incelten, öfkeleri sindiren etkisiyle, sıcak gündemin gerginliğinden çok uzaklardaydık.
Bir örnek vermek gerekirse... Yemeğe geçtik. Aydın Doğan'ın masasına davet edildim; baktım yanında Hüsamettin Özkan oturuyor; tereddüt ettim. Özkan, hemen ayağa kalktı, beni içtenlikle selâmlayarak yerini verdi. Hakkındaki olumsuz yazılarımı hatırlatarak, 'Bana yer vermenizi değil, başınızı çevirmenizi beklerdim' dedim.
'Olur mu öyle şey' diyerek, ısrarla kalktığı yere oturmamı istedi. El sıkışmaktan öte, birbirimize sarıldık; Aydın Doğan, 'İşte böyle olmalı; küskünlükler sürmemeli' diye diyalogun önemini vurguladı.

Hemen yemekten sonra fasıl başladı. Repertuar haricinde bazı istek şarkılara da yer verildi. Kim, hangi eseri mi talep etti? İşte birkaçı...
Aydın Doğan: 'Küçük yaşta aldım sazı elime / Dertli dertli vurdum sazın teline. / Düşme dedim, düştün âlem diline / Cihan da bilir benim sana yandığım.'
Fatih Çekirge: 'Gecenin matemini, aşkıma örtüp sarayım / Gittin artık seni ben nerde bulup yalvarayım / Şimdi ben, tıpkı, şifasız kanayan bir yarayım...'
Ahmet Hakan: 'Gurbet içimde bir ok; her şey bana yabancı / Hayat öyle bir han ki, acı içimde hancı / Sevmek korkulu rüya, yalnızlık büyük acı / Hangi kapıyı çalsam karşımda buruk acı.'
Fehmi Koru: 'Bir kızıl goncaya benzer dudağın / Açılan tek gülüsün sen bu bağın / Kurulur kalplere sevda otağın / Kimbilir hangi gönüldür durağın. / Her gören göğsüme taksam seni der / Kimi ateş gibi yaktın beni der...'
Ahmet Ertürk: 'Belki bir gün geleceksin / Lâkin vakit geçmiş olacak / Gönül hicran şarabından / Yudum yudum içmiş olacak / Güzel de olsa inanmam artık senin gözlerine...'

Ben de şarkı ricamı önceden Erhan Köknar'a bildirmiştim. Ama herhalde okumaya zaman kalmadı. Bir dahaki sefere alacağım olsun. Avni Anıl'ın Hicaz makamındaki bir şarkısını istemiştim: 'Dil şad olacak diye kaç yıl avuttu felek / Saçıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemek / Ne bülbül dile geldi, ne de açtı bir çiçek...'
Siyasetten yorulan, gerginlikten bıkan insanlar için, müziğin namelerine kendini bırakıvermek ne kadar güzel...



Davet sahibi Aydın Doğan'dı.

Siyaset Kazanı başlıyor


Pazar günü ATV'de, Kanal'ın Haber Müdürü Fuat Uğur ile birlikte bir tartışma programına başlıyoruz. Öğlen, saat 12.00 ile 13.30 arasında yayınlanacak 'Siyaset Kazanı' nı kaçırmayın. Konuklarımız, emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Süheyl Batum, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Serap Yazıcı ve AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ .
Bir süredir asker konuşmuş, siyaset biraz gölgede kalmıştı. Önümüzdeki haftaya ise, hükûmet değişikliğiyle, yeni anayasa tartışmalarının damga vurması bekleniyor. Ve bir de, Deniz Feneri. Muhalefetin bu önemli konuyu unutturmaya niyeti yok.
Pazar günü, asker-siyaset ilişkilerinden başlayarak, gündemin sıcak gelişmelerini Siyaset Kazanı'nda kaynatacağız. 3 Mayıs Pazar günü, öğlen vakti 12.10'da ATV'de buluşalım.
Görüş Bildir Bizimle Paylaş