DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Bu işin bir izahı var mı?

2009-03-27 12:03:00

Kaza üzerinden yaklaşık 2 gün geçti. Teknik kazanan tek bir şey var oda hâlâ sonuç alınamamış olması.

 

Sonuca ulaşmayı sağlayacak yer tespiti bile henüz yapılamamıştır. (Bu yazımı yayına vermek üzere iken ulaşıldı şeklinde doğrulanmayan bir haber geldi)

 

Dünkü yazımla ilgili çok sayıda mail aldım. Çoğu kimse iktidarı eleştirdiğimden zannıyla bana hakaret içeren e-postalar gönderdi. Anlamaları ve sevileri bu ise söyleyecek sözümüz yok.

 

Bu olayda elbette iktidarı da eleştiriyoruz. Bir krizi illa bakan mı yönetir? Doğru olan bakanın konu ile ilgili yetkilerle donattığı ?kriz yönetim uzmanı? yönetmelidir. Kritik riskler söz konusu olduğunda bakan veya başbakandan izin ister. Bizde işi bakanlar yönetiyor. O halde soru şu: Bu tür krizleri yönetecek uzmanlarımız var mı? Varsa neden hep krizleri siyasetçiler yönetir?

 

Yine Meclis Başkan Vekilimiz, tüm ekiplere teşekkür ediyor. Fedakârca çalışmışlar. Yine birçok kimse kızacak ama olsun biz paratoner görevi görelim. Bir teşekkür için henüz çok erken. Onların görevi bu, elbette yapacaklar. Buna fedakârlık denmez. Görevini yapana teşekkür edilmez. Veleyki bunlar kamu görevlisi değil de STK olsa bile. STK'lar kendi istekleri ile bunu bir görev olarak seçmişlerse teşekkür bekleyemezler.

 

Her görevini yapana teşekkür ederseniz, görevini yapanlara teşekkürden sorumlu bakanlık kurmanız, il ve ilçeye de bir yerel teşkilatı oluşturmanız gerekir. Doğru olan görevinden fazlası için fedakârlık yapanları ödüllendirmek ve tebrik etmektir.

 

Bu sabah aldığım bir e-posta da şunlar yazıyor: ?Akşam epey bir süre, konu üzerinde bir kaç arkadaş ve bir hocayla konuştuk. Kazayı tahlili etmeye çalıştık. Paylaşmak isterim. 

1- (Kazanın) Zamanlaması

2- Oluş şekli

3- (Kazazedenin) Kimin aleyhinde olduğu

4- Verilen mesaj

5- Kimin işine yarayacağı

 

1- Seçime 2 gün var. ETÖ 2. iddianame gündemde. Öyle bir şey olmalı ki insanların dikkati buraya yönelmeli. İddianame unutulmalı.

 

2- Bir helikopter kazası. Şaibeler, şüpheler. Bilinenlerden çok bilinmeyenlerle dolu. Bu asker T.C. sınırları dışındaki hedefleri cm hassasiyetle tespit etmiyor muydu? Kandil ve Irak operasyonlarını hatırlayın. Lütfen bırakın sivil GSM/GPRS teknik tartışmalarını. Ya oraya bir füze düşseydi ve patlamasaydı, her an patlaması muhtemel. Bu kadar aciz mi bu silahlı kuvvetler.

 

3- Hükümetin aleyhinde olduğu kesin. Şimdiden ülkesini ayıplayanlar var. Hükümete yüklenenenler var. Yarın mitinglerde 'Katil' diye bağıranlar çıkarsa şaşmayın. Öyle ya; adamlar canlıydı ve siz bulamadınız. Kim bulamadı asker, kim suçlu hükümet. Ne garip.

 

4- Verilen mesaj; ayağınızı denk alın, sizin de ailenizin de başına böyle bir şey gelir. Çok ileri gitmeyin. Bu mesajı hemen herkes almıştır hükümette ve hukuk çevrelerinde. Hadi biri ikisi korkmadı. Hiç mi korkmayan çıkmaz. Hiç mi geri adım atan olmaz.  

5- Tüm bunları bir araya getirince, belli ki; bu ETÖ ve uzantılarının elini hükümete/hukukçulara karşı kuvvetlendirecek ve onları bir süreliğine de olsa rahatlatacak.

 

Ancak herkesin bir planı var, Allah c.c.'nin de bir planı var. Hepsinin üstünde. Rabbin neticesini Müslümanlar hakkında hayra tebdil etsin.?

 

Bir başka e-postada ise ?Coğrafi konumlanma ile ilgili Türkiye'de ve dünyada birçok çalışma yapılıyor. Bu çalışmalar kapsamında birçok uydudan askeri ve sivil amaçlı dünyanın ve belli bölgelerin fotoğrafları çekiliyor. Bu konularda uzman bir kimse bu konuda çalışan bir firma ile yazışarak bu saatler civarında bir (uydu) fotoğrafına ulaşamaz mı(ydı)??
 
Fincancı katırlarını ürkütecek daha vahim içerikli mailler vardı. Şimdilik bu kadarıyla yetinelim.

 

Bu olaydan elde ettiğimiz ilk sonuçlar şudur.

 

Türkiye'de bu olayla birlikte siyasetçiler önemli bir sınavdan geçmiş ve birkaçı istisna olsa da tüm siyasi partiler faaliyetlerini durdurmak suretiyle başarıyla çıkmıştır. Bu önemli bir sonuçtur.

 

İletişim teknolojisinin tek başına Google uydu fotoğraflama imkânlarının üst seviye de olduğu bir gerçektir. Bu tür imkânlardan neden yararlanılmamıştır?

 

Birinci postada ifade edildiği üzere, kontrolü dışındaki topraklara en ağır kış şartlarında bile nokta atışı ve operasyon düzenleyen bir ordu kendi toprakları içerisindeki 30 km çapındaki bir alanda olduğu iddia edilen enkazın yerini neden tespit edememektedir?

 

Timetürk'ün dün ?Komandolar dağa neden indirilmedi?? manşetini atmıştı. İçişleri Bakanı ?bu sabah Genelkurmaydan komando birlikleri talep ettiklerini ve birliklerin yola çıktığını? açıkladı. Peki, bu ilk gün neden düşünülmedi?

 

Hava koşullarının ağır olduğu, arazinin zorlu olduğu konusunda herkes hem fikir. Jandarma birliklerinin bu şartlar için elverişli olmadığı bu şartlar için askeri veya polise ait komando birliklerinin sevkini kriz masası düşünemedi diyelim. Genelkurmay ve Emniyet Genel Müdürlüğü neden düşünmedi?

 

Dünkü yazımızda da ifade ettiğimiz gibi ülkemiz bürokrasisi iyi ve normal günlere göre plan yapıyor. Doğal afet ve krizler için hazırlıklarının olmadığı, var olanlarında düz ovalar için olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu aksaklıkların giderilmesi için daha ne kadar bekleyeceğiz?

 

Söyleyecek çok şeyim var. Ancak aceleci olmaktan endişe ediyorum. Doğrusu kendi hayatımdan da endişeliyim. Başıma benzer bir olay gelse demek ki uğruna mücadele ettiğim ülkemin imkânları beni kurtarmaya yetmeyecek! Ya kurda kuşa yem olacağım, ya soğukta donacağım, ya kan kaybından öleceğim.

 

Yukarıda belirttiğimiz örneğin fotoğraf gibi tespitleri şirketin kendisi de yaptırabilir ve iyi niyetini ispat edebilirdi?

 

Helikopter şirketinin sahibi Ali Sabancı'yı geçenlerde bir televizyon kanalında havayolu şirketi ile ilgili konuşmalarını dinlemiştim. Çok iddialı, kendinden emin ve asıp kesen Aydın Doğan'ın damadı Ali Sabancı, basının karşısına çıkıp özür bile dilemedi. İster bu helikopterin sahipleri olsun ister benzer başka olaylarda olsun spekülasyonlara ve bilgi kirliliğine neden olmadan açık açık kamuoyunun huzuruna çıkıp tüm bilgi ve belgeler paylaşılmalıdır. Bunu yapmayanlar hakkında yetkili makamlar ve yargı harekete geçmelidir.

 

Bu olay ister bir suikast olsun, ister sıradan bir kaza. Sonuç ortada her dakika azap artıyor. Hâlâ ümidimiz tüm kazazedeler hafif yaralarla kurtulsun.

Görüş Bildir Bizimle Paylaş