Suriye ile tam entegrasyona doğru
13 Ekim Salı günü Dışişleri Bakanı ile Halep ’te idik. TürkiyeSuriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ’nin ilk ortak bakanlar kurulu toplantısı Halep ve Gaziantep ’te gerçekleştirildi. Böylece, Türkiye ile Suriye arasında ‘tam entegrasyon ’a doğru ciddî bir adım atıldı. Türkiye tarafından 10 ve Suriye tarafından 15 bakanın katıldığı görüşmelerde işbirliği yapılacak çok sayıda konu ve proje yanında, iki ülke arasında karşılıklı olarak vizenin kaldırılması anlaşması imzalandı. İmza töreninin yapıldığı Kilis Öncüpınar ’daki şölen, bir vize muafiyeti anlaşmasından ziyade bir entegrasyon merasimine benziyordu.
Dönüşte kendisiyle görüştüğümüz Dışişleri Bakanı Davutoğlu , sınırların tam olarak açılması imzası atılırken Ermenistan Cumhurbaşkanı Nalbantyan ’ın kendisini aradığını söyledi. Nalbantyan ile görüşen Davutoğlu , ‘Bakın, biz burada Türkiye-Suriye sınırlarını açıyoruz ’ demiş ve hissiyatını ifade etmesi için telefonu Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ’e uzatmış...
***
Ortak Bakanlar Kurulu toplantısına Türkiye ’den, Dışişleri Bakanı Davutoğlu dışında, Hayati Yazıcı , Cevdet Yılmaz , Vecdi Gönül , Beşir Atalay , Recep Akdağ , Binali Yıldırım , Mehdi Eker , Taner Yıldız ve Veysel Eroğlu da katıldılar. Bakanlar ve uzman heyetlerin müzakeresi neticesinde, savunma, güvenlik, ulaştırma, enerji, su, sağlık ve tarım konularında çok sayıda anlaşma üzerinde mutabakata varıldı.
Çok değil, daha birkaç sene önce, iki ülke arasında derin ayrılıklara sebep olan, başta güvenlik ve su olmak üzere anlaşmazlık alanlarında dostane çözümler geliştirilmesi dikkat çekiciydi. Artık, teröristbaşını misafir eden ve destekleyen, Hatay ’ı kendi sınırları içerisinde gösteren, çok sayıda Türkmeni ezen ve ikide bir su yüzünden kavga çıkaran Suriye gitmiş; yerine halkının hissiyatı doğrultusunda dostane davranan, Türkiye ’nin uzattığı dostluk ve kardeşlik elini samimiyetle sıkan ve halkının bizim insanımızdan hiçbir farkının bulunmadığı ‘dost ve kardeş Suriye ’ gelmişti.
Türkiye Suriye ilişkilerindeki bu inanılmaz dönüşümün arkasındaki isim olan Prof. Ahmet Davutoğlu ’nu candan kutluyoruz. Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, ilişkilerin gelişmesinde büyük rolü bulunanları, Cumhurbaşkanımız Gül ’ü ve Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ’ı da tebrik ediyoruz.
Bu arada, millî bir ölçekte düzenlenen ‘Anadolu Kartalı ’ tatbikatına İsrail ’in alınmayışı ve Türkiye ile Suriye arasındaki savunma anlaşması, İsrail’e karşı bir tavır koyma değil, açıklaması olan bir tesadüften ibarettir. Bu tesadüfü ileri sürerek Türkiye ’nin dış politika ekseninin kaydığını söylemek doğru değildir. Türkiye ’nin dış politikasındaki değişiklik ve dönüşüm böyle basit tesadüflerle izah edilemez. Türk dış politikası eksen değil boyut değiştirmekte, Türkiye büyüklüğünün farkına varmaktadır.
***
Beni en çok sevindiren, son beş yıldır savunduğum ve ilgilileri iknaya çalıştığım ‘Gaziantep Halep Yüksek Hızlı Tren Projesi ’nin kabulü oldu. Dışişleri ve Ulaştırma Bakanlarımızın onayladığı proje iki yıl içinde tamamlanabilecek. Buna göre , Gaziantep ’ten Halep ’e 90 Km.lik yeni bir YHT hattı döşenecek ve 25 dakikada Gaziantep ’ten Halep ’e gidilebilecek. Bu suretle, Osmanlı ’nın eski Antep Mutasarrıflığı 1,5 milyonluk nüfusuyla, 4 milyonluk eski Halep Vilâyeti ’ne tekrar kavuşmuş olacak. Böyle bir projenin Türkiye ve Suriye ilişkilerini nasıl geliştireceğini ve iki ülke arasında tam entegrasyon sağlanmasına nasıl katkıda bulunacağını düşünebiliyor musunuz?..
Diğer taraftan, bir süre sonra iki ülke arasında pasaport yerine sadece kimlik gösterilerek seyahat edilebilmesi de Davutoğlu ’nun gündeminde bulunuyor.
Prof. Davutoğlu ’nun veciz bir şekilde ifade ettiği gibi artık ‘Yeni Mezopotamya Medeniyeti Yükseliyor. ’ Eşitler arasındaki ilişki dengesini bozmadan bundan sonra sıra Irak ’a gelecek.
Osmanlı İmparatorluğu artık bir tarih konusu. Lâkin niçin ‘Osmanlı Milletler Topluluğu ’ olmasın?...