DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Sağ duyuya çağrı

2010-02-26 09:58:00

Ankara’da ortalık ne kadar toz duman olsa ve sinirler gerilse de, ben hâlâ bütün bu gelişmelerin demokrasinin müjdecisi olduğuna inanıyorum. Önümüzdeki dönemde elimizde nurtopu gibi bir demokrasimiz olacak... Tabiî bu arada bir darbeci bozuntusu ortalığı karıştırmazsa... Lâkin ben gene de Genelkurmay Başkanı’nın ‘Darbe dönemi artık kapandı’ sözüne güvenmek istiyorum.
Çok uzak olmayan günlerde, ‘militarist vesayet’ gibi ‘jüristokratik vesayet’ de, artık ‘Demokratik Türkiye’nin gündeminden çıkmış olacak... CHP jakobenizmi de ‘darbeciden’ ve siyasallaştırdığı ‘yandaş yargı’dan ümidini keserek gözlerini millî iradeye ve seçim sandıklarına çevirecek...
Zira, 21. yüzyılın başlarında, Türkiye gibi iddialı bir ülkeyi demokratik rejimden uzakta tutmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
***
Son bir haftalık dönemde Cumhuriyet savcılarının ve mahkemelerin görevlerini yaparak Ergenekon ve Balyoz darbe soruşturmaları konusunda gözaltı ve tutuklama kararları vermesi üzerine, CHP’nin olayı istismarı ve tahriki neticesinde, HSYK ve yüksek yargının Anayasa’ya aykırı kararları ve tavrı ile Genelkurmay Başkanlığı’nın yargıya müdahale mahiyetindeki tepkisi, Türkiye’de gerginliği arttırmış ve insanımızı antidemokratik bir militer ve jüristokratik müdahale gerginliğine sürüklemiştir.
Bu kargaşada, dün Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın bir araya gelmesi isabetli olmuştur. Daha önce Cumhurbaşkanı’nın yüksek yargı organlarının başkanlarını dâveti de, gerilimi azaltıcı istikamette faydalı bir icraattır. Esasen, Anayasa’nın Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerini düzenleyen 104. maddesinin 1. fıkrası, ‘...Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir’ hükmünü getirmektedir.
Çankaya’da yapılan zirve sonucunda Cumhurbaş-kanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, “Gündemdeki meselelerin anayasal düzen ve kanunlarımız çerçevesinde çözüme kavuşturulaca-ğından vatandaşlarımızın emin olmaları ve bu süreçte kurumlarımızın yıpranmaması için herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiği hususları vurgulanmıştır” denilmektedir.
Bu, devletin en yüksek noktasından yapılmış bir ‘sağduyu çağrısı’dır. Bu çağrıyla, bir taraftan endişeye düşen vatandaşlar teskin edilirken, diğer taraftan da hukuk düzeni ve demokrasi vurgusu yapılmaktadır. Bu süreçte yıpranmaması gereken ‘kurumlar’dan kastedilenin özellikle TSK olduğu, ayrıca yargının da bu çerçevede ele alındığı anlaşılmaktadır.
Bu sağduyu çağrısını doğru ve faydalı buluyoruz. Ancak, hiçbir şekilde yıpranmasını istemediğimiz TSK’nın ve yargının da bunun için gereken dikkat ve itinayı göstermesi lâzımdır.
***
Son haftadaki kriz sırasında, başta HSYK olmak üzere, Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı kuruluşları mensupları, siyasallaşmış ideolojik yargının örneklerini verirken -bizim Radikal’in dünkü ana manşetinde belirttiği gibi-, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, herkese çağrıda bulunmuş ve ‘Sağduyunun Sesi’ olmuştur. Kılıç’ın bu çağrısı, Cumhurbaşkanlığı’ndaki zirve sonucunda yapılan açıklama kadar önemlidir.
Kılıç konuşmasında, toplumun yargıçtan âdil yargılama yapmasını ve tarafsız kalmasını istediğini belirterek şu tarihî tespiti yapmıştır: “Kendi yandaşlarına, inancına ya da ideolojisine daha iyi servis yapabilmek için yargı bağımsızlığı-nın arkasına saklanmak, hukuk ahlâkının kabul etmeyeceği bir büyük onursuzluktur. Devlet gücünü kullanan kim olursa olsun, hukuk dışına çıktığında hesap vermek zorunda olduğunu bilmelidir.
Bu güç hukuk dışına çıkılarak toplumu hizaya getirme aracı olarak kullanılamaz.”
Yargının en yüksek noktası olan Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nı büyük bir
ehliyet ve tarafsızlıkla yürüten Haşim Kılıç’ı candan kutluyoruz. O’nun gibi hukuk ve demokrasi şuuru gelişmiş bir bilgenin yargının başında olması Türkiye için bir teminattır.
***
Hürriyet ve demokrasiden hiç tâviz vermeden Türkiye’nin demokratik hukuk devleti konusunda uzlaşması ve gelişme yolunda hızla devam etmesi açısından, bu iki sağduyu çağrısına kulak vererek gerilimi azaltmak için hep beraber gayret göstermeliyiz.

 

Radikal


 

Görüş Bildir Bizimle Paylaş