DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Demokrasi Açılımını anlamak (3)

2009-11-27 11:49:00

Dünkü yazımızda, ‘Yeni Demokratik Dönem’de topyekûn demokratikleşmenin bir parçası olarak çeşitli demokrasi açılımlarını kısaca değerlendirmeye başlamış ve ilk önce ‘Millî Birlik ve Kardeşlik Açılımı’nı ele almıştık. Bugün de değerlendirmelerimize devam ediyoruz:
2. Alevî Açılımı: Türk Milleti’nin bölünmez ve değerli bir parçası olan Alevîler, nüfusun tahminen en az yüzde 5’ini teşkil ederler. Alevîlerin takribî olarak yüzde 95’i Türkmen Alevîsidir; yani etnik bakımdan Türk’tür. Geri kalan yüzde beşlik kısım ise Kürt Alevîleri ile Zaza Alevîleridir. Alevîlik İslâm dininin değişik bir yorumudur. Az sayıda, istisnaî bir bölüm hariç tutulursa, Alevîler Müslümandır. Kurân’a ve Hz. Muhammed’e inanırlar; Hz. Ali’ye ve Ehl-i Beyt’e büyük muhabbetleri vardır. Alevîlik, ayrı bir din ve mezhep değil, bir inanç ve değerler sistemi, tarîk ve yoldur. Alevîliğin Bektaşilikle içiçe olmasının da sebebi budur.
Türk kültür ve medeniyetinde önemli bir yere sahip olan Alevî-Bektaşiler, asırların birikimiyle ihmale uğramışlardır. Artık geçmişi bir tarafa bırakıp Alevî kardeşlerimizin istekleriyle daha yakından ilgilenmenin zamanı gelmiştir. Alevîlerin talepleri değerlendirilerek bu konuda demokratik bir açılım yapılması artık zorunludur. Ancak bu yapılırken, pro-Kürtçü çevrelerin ve dinî hassasiyeti bulunmayan bazı liberal geçinen kişi ve grupların ayrımcı/bölücü tavırlarına dikkat edilmelidir.
Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla Alevî Açılımı’nı başlatan eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Reha Çamuroğlu ile birlikte bu konuda önemli mesafeler katetmişlerdi. Şimdi de Devlet Bakanı Faruk Çelik ‘Alevî Çalıştayları’ ile açılımın hazırlıklarına devam ediyor. Faruk Çelik dostumuza tavsiyemiz, çalışmalarında, Alevîliği İslâm içinde kabul eden büyük çoğunluğa ağırlık vermeye itina etmesidir.
Alevî Açılımı’nda talepler incelendiğinde, bunların büyük kısmının kabul edilebilir talepler olduğu görülmektedir. Şöyle ki;
- ‘Cemevleri’nin ibadethane olduğu görüşü, Camilerin statüsü konusunda tartışmalara yol açmaktadır. Esasen Cemevleri ibadethaneden çok dergâh mahiyetindedir. Dergâhlarda da ibadet edilebilir. Lâkin, aradaki yorum farklarını kaldırmak için biz de değerli fikir adamı Reha Çamuroğlu gibi Cemevlerine ‘inanç merkezleri’ diyebiliriz.
- Cemevlerine, camilere tanınan elektrik, su, imar plânı kolaylıkları sağlanabilir.
- Cemevlerinde bizzat hizmetleri yürüten Alevî Dedelerine maaş bağlanabilir.
- Transfer Bütçesi’nden, Cemevlerine ve diğer gönüllü kuruluşlara ödenek ayrılması düşünülebilir.
- Diyanet İşleri Başkanlığı’nda, Alevî öğretisiyle ilgili araştırma yapan ve Alevî din adamlarına muhatap bir bölüm açılabilir.
- Yeni Anayasa ile birlikte ‘zorunlu din dersi’ ihtiyarî hâle getirilirken, din eğitimi uygulamasına da geçilebilir.
Alevî Açılımı’nda dikkat edilmesi gereken husus, dışardan kaynaklanan ve Türk toplumunda ayrılıkçılık yapmaya mâtuf kötü niyetli uygulamalardan kaçınılmasıdır.
3. Ermeni Açılımı: Türkiye ile Ermenistan arasındaki asırlık husûmeti ortadan kaldıracak bu açılım, ilk bakışta sadece dış politika ile ilgiliymiş gibi anlaşılmakla beraber, esas itibariyle Türkiye’nin demokrasi açılımı ile yakından alâkalıdır. Bu açılımla, Türk demokrasisinin itibarını uluslararası platformda haksız yere gölgeleyen sözde soykırım iftiralarına bilimsel bir şekilde bakış imkânı doğmuştur. Bu olumlu adım neticesinde, bir yandan diplomatik başarı kaydedilirken, diğer taraftan Türkiye ’de yaşayan 70 bin civarındaki Ermeni vatandaşımızın gönülleri alınmıştır.
4. Yeni Anayasa Açılımı: Başbakan Erdoğan’ın ‘Demokrasi Açılımı’nın bundan sonraki safhası ‘Yeni Anayasa Açılımı’ olacaktır. Yeni Demokratik Dönem’de yeni bir Anayasa gerekecektir. Ancak, jakoben despotizmin ve jüristokrasinin tecavüzünü göğüsleyebilmek için mevcut Anayasa’nın maddelerinin değiştirilmesi de gerekebilir. Bu durumda, 1982 Anayasası’nda ilk dört maddeye dokunulmadan geniş çapta değişiklikler yapılması icap edecektir. Bu cümleden olarak şu noktalar üzerinde özellikle durulmalıdır:
a) Temel hak ve hürriyetler genişletilmeli; birey devlete karşı korunabilmelidir.
b) Yasama, Yürütme ve Yargı arasında, millet iradesi ön plâna çıkarılarak yeni dengeler kurulmalıdır.
c) Yargı Reformu çerçevesinde yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı sağlanmalı; Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısı değiştirilmeli ve görevleri sınırlandırılmalıdır.
d) Demilitarizasyon Programı çerçevesinde, TSK’nın yeri ve görevi yeniden tarif edilmeli ve antidemokratik müdahalelere müsait olmayan bir yapılanmaya gidilmelidir.
e) 12 Eylülcülerin imtiyazları ve sorumsuzlukları kaldırılmalıdır.
***
Bu açılımları gerçekleştirmek kolay değildir. Bu süreçte sabırlı ve tahammüllü olmak lâzımdır. Lâkin sonunda, ihtilâflarını halletmiş, darbelerden korkmayan, demokratikleşmiş ve süratle gelişen bir Türkiye’ye ulaşmak mümkündür.
***
Sevgili okuyucularımın mübarek Kurban Bayramını tebrik ediyor, sağlık, huzur ve mutluluklar diliyorum.


Görüş Bildir Bizimle Paylaş