DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Ezber bozan Ramazanlardan, Ramazan ezberlerine

2011-08-15 11:20:55

“Nerede o eski ramazanlar” diyecek değilim.

Her Ramazan’ın kendine has güzelliği olduğuna inananlardandım. Taki bu ramazana kadar.

28 Şubatta bile Ramazan günlerinin bir huşusu, bir ahengi vardı.

Hiçbir şey beyaz kadar çok kirlenmemişti henüz.

Her Ramazan bir ezber bozma adımı olurdu eskiden.

Horoz kurban edenlerden, namaz vakitleriyle oynayanlara; teravih vardı yoktu saçmalıklarından “oruç tutmadı dayak yedi” haberlerine kadar her şey aynıydı oysa!

Eskiden Yaşar Nuri’ler, Zekeriya Beyaz’lar olurdu laik medyamızın Ramazan ekranlarında.

Birkaç uygunsuz laf eder geçerdik, takmazdık, işimize bakardık.

Şimdi öyle değil oysa, kerameti kendinden menkul yeni rol modellerimiz var.

“Ebuzer sosyalistti” diyecek kadar ileri gideni de, bir ileri iki geri oynayanı da var.

Yarın öbür gün ne olur olmaz diye sermayeyi tüketmek istemeyeni de mevcut.

Bu ramazan daha bir ezber geçiyor gerçekten.

Eski ve üzeri tozlanmış fasılalar açılıyor birer birer.

Ama eski ramazanlardan farklı olarak bizi kendimize getirecek akil adamlarımız yok artık karşımızda!

Ya da var da, ortalığa çıkamıyorlar belki…

Bir gece Hilal Kaplan’ın Muhalif programında Ebubir Sifil’i görebildik ondan sonrası yok.

Eskiden sahur programlarını, iftar programlarını iple çekerdik, bir şey kaçırmamak için aile ferdleri uyarırdı birbirlerini.

Şimdi ise çoğu evde izlenmiyor bu programlar. Ve izlenmemesinin nedeni biz olmamalıyız, başka bir şey daha olmalı!

Sanki bütün TV kanallarının kadrolu ramazan memurları var.

Dön dolaş yine kürkçü dükkanı…

Ramazan Kurban Ediliyor!

Kitap fuarları bile eskisi gibi değil.

Dün bir dostumla yeni kitap var mı diye konuştuk, yok!

Koskoca yayınevleri eski kitaplarını koyuyor raflara. Birkaç popüler ismin, birkaç popüler konuda yazdıkları kitaplar dışında bir ölüm sessizliği hakim.

Eskiden “Yeni şeyler söylemek lazım cancağazım” diyenler yine terk etmişler siperleri…

Üstelik sadece bu kadar da değil kötüye gidiş.

Kocatepe Kitap fuarında hiç utanmadan “Zemzem” satıyor bir esnaf!

“Bir buçuk liraya soğuk zemzem”

Allah ıslah etsin seni be adam!

Hemen Kocatepe kitap fuarının altındaki alışveriş merkezinde Türk Hava Kurumu stand açmış ve fitre ve zekat topluyor.

“Toplanan zekat ve fitrelerden Sosyal Dayanışma Vakfına %40, Diyanet Vakfına %3, THK’na %53... pay aktarılmaktadır.”

THK’nun topladığı zekat ve fitreleri nereye harcadığı, nasıl harcadığı az çok hepimizin malumu.

“Yeni yıl kutlamaları sizin fitre ve zekatlarınızla karşılanmıştır.” “Planör uçak eğitim kurslarının giderleri  fitre ve zekatlarınızla karşılanmıştır.”

Üstelik THK’nun fitre ve zekat toplaması dinen caiz olmadığı gibi, kanun önünde de sorunludur!

Hepsi bu değil!

İlk duyduğumda sempatiyle yaklaştığım israf iftarlarına dikkat çekmek için düzenlenen yer sofrası iftarları da çizgisinden sapmış durumda.

Ramazan kişinin nefsine karşı giriştiği bir eylem iken, artık ötekine karşı kullandığı bir silah haline dönüşüyor.

Lüks otellerde iftar açanlarının yüzde kaçı oruçludur bilmem.

Ama oran çok düşük seviyelerde olmalı. Bir adet, bir ritüel, bir toplanma nedeni haline dönüştürülmüş ve çoğunlukla laik dinci güdülere hizmet eden bir organizasyonun nesini protesto edeceksiniz?

Dindar bir camia, kitle bir israf iftarı düzenliyorsa o iftar sofrasının önünde dizilelim hepimiz ve sesimizi yükseltelim.

Hem uyaralım ayağı kaymakta olanları, parası ahiretini kirletenleri ve dur diyelim.

Hem Müslümanları uzak tutalım ve vicdanlarına seslenelim.

Ama öyle olmuyor işte.

Kimi adamlar çıkıyor ve diyor ki: “Bu sosyalistlerle Müslümanların bir araya geldiği ilk eylem”

Hem içerik doğru değil, hem söyleyiş biçimi.

Müslümanlarla sosyalistlerin bir araya gelmesi iyi birşeyse bu daha önce çeşitli kereler yapıldı. Ortada bir ilk falan yok.

Öte yandan nedir bu sosyalist öykünmesi!

 

Protesto İftarlarına Gelenler Kim?

Tuna Kiremitçi, Ece Temelkuran, Sırrı Süreyya Önder…

Son iftara CHP İstanbul kadın kolları da katılmış, vay canına!

Ağzı iftar, oruç görmemiş insanlar oruç tutanlara racon kesiyor!

Tuna Kiremitçi twitter hesabında “dincilerin” rahatsızlığından mutlu olduğunu söylüyor. Zekasınca birkaç üstü kapalı hakarette ediyor.

Ece Temelkuran, “Londradaki fakirlere bakmaya gideceği için” iftara katılamadığını söylüyor, ama başka bir iftara katılmak istediğini yazıyor.

Sırrı Süreyya Önder’in iftardaki konuşması ise siyasi pozisyonuna zemin hazırlamaktan öte değil.  “Paylaşmak yoksa barış içinde yaşayamayız”

Allah Aşkına bu mudur ramazan algımız?

Kimsenin oruç tutup tutmaması beni ilgilendirmiyor.

Ama lütfen ağzı oruç görmemiş hiç kimse birilerinin yanına sığınıp Müslümanlara racon kesmesin!

Ömrü hayatında oruç tutmayıp protesto iftarı gösterisinde! Ramazan ayının faziletlerinden dem vurmasın.

Paylaşmanın ne demek olduğunu bari müsaadenizle sizden iyi bilelim!

Hadi hepsi bir yana da O CHP Kadın kollarıyla yan yana durmaktan hiç sıkılmadınız mı?

Görüş Bildir Bizimle Paylaş