DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

İşgaller... Cinayetler

2011-04-21 07:25:15

21’inci yüzyılda, “gerçekleri” uzun süre saklama şansınız yok!.. Çünkü sanayi devrimi sürecinde dedelerimizin “asır” dedikleri zaman kavramı yüzyıldı, bugün, sadece beş yıla inmiş durumda... Geçmişte yüzyılda yaşanılan değişim, şimdi beş yılda yaşanıyor!..

O nedenle, 2003 yılında gerçekleşen Irak işgalinin perde arkasıyla ilgili pislikleri öğrenebilmemiz için 200 yıl geçmesi gerekmiyor, bakın hepsi, sadece sekiz yılda ortalığa dökülüverdi...

“Ben de yazdım” mantığıyla kaleme alınan kitaplar var... Üç tanesi önemli... Dönemin Amerikan Başkanı George W. Bush’un “Decision Points”, ABD eski  Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in “Known and Unknown” ve İngiliz ortakları, eski başbakan Tony Blair’in “A journey, My Political Life...”

Üç kitabı da okuduğunuzda 11 Eylül terör saldırıları sonrasında yeniden yapılandırılan bir dünyanın ipuçlarının dışında önemli bir gerçek ile karşılaşıyorsunuz: Yaklaşık 1.5 milyon masum Iraklı sivilin ölümüne mal olan Irak işgalinin kocaman bir yalan üzerine oturduğu gerçeğiyle...

Özellikle Blair’in kitabından, Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahı bulunduğuna ilişkin iddianın uydurma bir iddia olduğu net olarak anlaşılıyor...

Yani, kanlı bir savaşın, işgalciler tarafından bütün dünya aldatılarak, yalan üzerine kurgulanarak başlatıldığı belli oluyor...

Şimdi... Ortaya çıkan yeni gerçekler, işgalin aylar önceden planlandığını, Irak’ın petrol ve doğalgaz alanlarının işgalci iki gücün, İngiltere ve Amerika’nın şirketleri arasında çoktan parsellendiğini anlıyoruz!.. Belgeler öyle söylüyor... Irak’a, giderek bütün Ortadoğu’ya demokrasi getireceklerini savunarak, yalanlar üzerinden işgal planlayanların ana hedefinin petrol ve doğalgaz alanları olduğunu bir kez daha belgeleriyle anlıyoruz...

O zaman Libya?

ABD Başbakın Obama, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve İngiliz Başbakan Cameron’un son yaptıkları “Kaddafi gitmeden harekat bitmeyecek” açıklamasını -nedense- kimse tartışmıyor. Açıklama, “Birleşmiş Milletler’in bittiği gün” olarak tarihe geçti oysa. Birleşmiş Milletler’in aldığı 1973 sayılı karar, Libya’daki sivillerin korunmasını hedefliyor, Kaddafi’nin yıkılmasını değil!.. O kararı apar-topar çıkartanlar yine yalan söylemişler... Hedefleri masum sivilleri kurtarmak değil, bir ülkenin sistemini topyekün değiştirmekmiş!..

Ya son karar? Avrupa Birliği, BM Libya topraklarında bir kara harekatı düzenleme kararı alırsa asker vermeye hazır olduğunu açıkladı!..

Zaten bir ülkenin muhalefetine en gelişmiş silahları verip, özel komandolarla o ülkede kendinize bağlı savaşçı yetiştiriyorsanız, kim inanır sizin sivilleri korumaya çalıştığınıza...

Irak’ın işgali bir yalana dayanıyordu. Libya’nın işgali ise yalan bir kavrama dayanacak. Masum sivilleri kurtaracağız diyenler belli ki oraya daha çok adam öldürmeye gidecek.

...Ve aradan bir 10 yıl geçecek, bizler ortaya çıkacak yeni belgelerde Libya petrolleriyle doğalgaz alanlarının emperyalist ülke şirketleri arasında nasıl pazarlık konusu edildiğini ortaya çıkan belgelerden öğreneceğiz!..

***

BEDRİ’NİN ÇIĞLIKLARI: Bıçaklanmış Bedri Baykam’ın sokak ortasındaki çığlıkları bu ülke için yüz karasıdır. Tıpkı, Hrant Dink’in üstü örtülmüş cesedinin İstanbul’un göbeğinde bir kaldırımda uzanması gibi. Dikkat edin. Hrant’a kurşunu sıkanla, Bedri’ye bıçak sallayanın portrelerini yakından inceleyin, sanki aynı evde yetişmiş gibiler. Demek bu ülkede bir kaynak var, aynı tip katil yetiştiriyor, hedeflerdeki çeşitlilik fark etmiyor. Bedri’ye ve hepimize geçmiş olsun.

***

SİYASETTE KEŞKE DEMEK: Belki de “geç kalmışlığın pişmanlığının” yaşanmaması gereken tek alan siyaset. Buyrun...Unutulduğu belirtilen bir 12 Eylül mirası kanun maddesi, ülkeyi ne hale getirdi!.. Eğer BDP’nin adaylarının kamu vicdanını tatmin edecek bir formülle temsili gerçekleşmezse daha da beter günlere hazırlıklı olmalıyız! Şimdi yeni “keşke”ler ile karşılaşma riskimiz var, zamanı çok iyi kullanarak bu sorunu aşmak durumundayız. Yoksa, yapacağımız seçim, şimdiden “tartışmalı” hale gelmiş durumda.

Görüş Bildir Bizimle Paylaş