DİĞER İÇERİKLER

© Copyright 2023 - Timeturk İnternet Haber

Bu sitede yer alan tüm içerikler Timeturk'e aittir. Kopyalanması kesinlikle yasaktır.

A PHP Error was encountered

Severity: Notice

Message: Undefined variable: currency

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

A PHP Error was encountered

Severity: Warning

Message: Invalid argument supplied for foreach()

Filename: layout/header.php

Line Number: 566

Backtrace:

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\views\layout\header.php
Line: 566
Function: _error_handler

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\application\controllers\Detail.php
Line: 836
Function: view

File: D:\home\timeturk.com\httpdocs\indexd.php
Line: 315
Function: require_once

Mısırdaki idam kararları ve Müslümanların varolma savaşı…

2014-04-09 13:25:26

Dünyayı kaosa sürüklemek isteyen güçler, yeryüzünde kendilerine karşı koyacak hiçbir güç bırakmama adına çok güçlü ve sert adımlar atıyor. Kaos ve karmaşa üzerinden yeni bir düzen oluşturmaya çalışan bu güçler aynı zamanda iktisadi gücü de ellerinde bulunduruyor. Hatta her yerden; kendilerini Müslüman olarak addeden kişilerden dahi nüfuz ve güç karşılığında destek aldıkları biliniyor. Türkiyeli Müslümanlar olarak uzun zamandır, entelektüel çevrelerde ve siyasi kulislerde bu konunun tartışıldığını biliyoruz. Uluslararası güçler yeni bir düzen kurma konusunda azimli olduklarını ortaya koyuyorlar. Batı’nın, kendi içindeki muhalifleri sindirdiği gözlemlenebilmektedir. Dışında ise kendisine bir bütün olarak meydan okuyabilecek İhvan ekolünü ortadan kaldırmak için Sisi gibi bir yardakçıyı iktidara taşıdılar. Buna destek veren Müslüman olduğunu iddia eden iktidar elitler ve unsurlar da kendi çıkarlarını hesaba katarak bu ateşe benzin dökmektedirler. Ama tarih bütün bu ihanetleri kayıt altına almaktadır…

Niçin İhvan?

İhvan; dünyadaki Müslümanlaşma sürecinin en önemli aktörüdür ve ana gövde Müslümanları temsil etmektedir. Salt Mısır eksenli değil Müslümanların bulunduğu her yerde varlığı söz konusu olan bir yapıdır. Ayrıca yapı olarak var oldukları gibi düşüncede de itidal çizgisini sürdürerek Müslümanların bütünlüğünü muhafaza eden bir duruşu temsil etmektedirler. İhvan hem kültürel hem de siyasal bir derinlik sahibidir. Bu bağlam içinde düşündüğümüzde Mursi’nin iktidarına niçin son verildiğini ve elbirliği ile niye İhvanı iktidardan alaşağı ettiğini ve buna bütün Batı’nın niçin seyirci kaldığını anlamak daha kolay…

529 İhvan üyesine yarım saat gibi bir zamanda idam kararı veren mahkemenin hakim üyeleri, bu sonucun nereye varacağını ve aslında kendi idam fermanını verdiğini bilmeyebilir. Çünkü Müslüman namına bir tek kişinin dahi varlığını çok gören bu güçler, sahneden en güçlü adayı geri çektiğinde artık sıra figüranlara da gelecektir. Ve bir gün sıra kendilerine geldiğinde bu yaptıklarının -ihanet mi dostluk mu bir tarafa- hiçbir artısının olmadığı gün gibi aşikâr olacaktır. Korkunun ecele faydasının olmadığını binlerce örnekle anlatmak zor olmasa gerek! Ama hala bazı insanlar, kurumlar vs. korkuları yüzünden kardeşlerine ihanet etmekten kaçınmamaktadırlar. Bunlar hem tarih huzurunda, insanlar nezdinde ihanetle yargılanacaklar hem de Allah katında bu ihanetin bedeli olarak en ağır bir ceza ile cezalandırılacaklardır.

Türkiye’de meydana gelen siyasal gelişmeleri de bu bağlamda bir çerçeveye yerleştirmek zorunludur. İslam dünyasının bu 529 idam kararına çok güçlü bir şekilde muhalefet etmesi kaçınılmazdır. Uygulamayı erkene alabilirler. Bunun sinyallerini de veriyorlar zaten… O zaman Müslümanlar da artık uyanık olmalı ve meselenin günlük bir hadise değil bir var olma-yok olma savaşı olduğunu hatırlamalıdır.

Bu kaçınılmaz ‘Armegeddon’ savaşıdır. Bunun topyekun Müslümanlara açılan bir savaş olduğunu maalesef kendilerini ‘hizmet’ olarak tanımlayanlar göz ardı ediyorlar. ‘Aman bize dokunmasınlar ’ diyerek bizim onların yanında yer almamız gerektiği savını da gizliden yayıyorlar.

Bu savaşı kazanmalıyız. O yüzden bütün gücümüzü sahaya yaymalıyız. İktisadi, siyasi, kültürel ve eylem alanında tüm varlığımızı öne çıkarmalıyız. % 45’ler değil %100 olarak bu meselede bitaraf kalamayız. Hepimiz bunu kesin bir tavırla ortaya koymalıyız ki bu işin şakasının olmadığı görülsün. Karşımızdaki güçler hem şirret, hem kötü hem de ısrarlı olacaklardır. Biz de Allah’tan başka dönülecek bir melcenin ve mercinin olmadığını unutmadan tarafımızı Müslümanlardan yana koymalıyız. İşin aslını sulandıran yorumlara kanmamamız gerekmektedir. Müslüman öldüğü için hesap vermeyecek ama kötülüğe ve zulme rıza gösterdiğinde hesabı çetin olacaktır.

Bir yerel seçimi kötülüğe yönelenlere nasıl bir ders niteliğine dönüştürdüyse bu millet idamlar karşısında da dik durarak ve her türlü meşru yolla tepkilerini dile getirmeli ve zalimlerin bu idamları uygulamaya cesaretleri kalmamalıdır… Çünkü zalimler en büyük korkaklardır. Kaybettiklerinde nasıl birer korkak olduklarına tarih şahittir. O yüzden onların gücü ellerinde tuttuklarında gösterdikleri cesaret gösterisine kanmamamız gerekir.

Haydin Müslümanlar, Ak Partililer, Saadet Partililer, Büyük Birlikçiler, cemaat mensupları, tarikat üyeleri, sivil toplum kuruluşları, entelektüel Müslümanlar, aydın Müslümanlar, radikal Müslümanlar, sivil Müslümanlar, anarşist Müslümanlar kim varsa hepimiz ayağa kalkmalı ve tarihin görebileceği en büyük eyleme imza atmalıyız! Bu dünyada Müslümanlık var oldukça zulme rıza gösterilemeyeceğini kanıtlamamız şarttır. Bu sıradan bir idam cezası değil, bu muhalefet eden bir kişinin siyasi olarak linç olması değil bu Müslümanlığın kökünü kazıma isteği taşıyanların taşeronlar aracılığı ile kıyım yaptıkları bir idam fermanıdır. Buna bütün Müslümanların yekvücut olarak karşı koymaları da dinlerinin kendilerine yüklediği bir sorumluluktur.

Evet, gençler, kanları deli akanlar, bunun öncülüğünü yapmak en çok size yaraşmaz mı? Siyasal gelecek beklentisi ile hareket edenler gerçek anlamda bir siyasal gelecek arıyorlarsa bu duruş ümmetin siyasal geleceğini de içerdiği gibi kendi ülkelerinin de siyasal geleceğini içerecektir. Şimdi tam vakti; bütün imkânlar seferber edilmeli ve vahşete dur denmelidir…
Selam hidayete tabi olanların üzerine olsun…

Selam Allah’tan başka hiç kimseden korkmayan davet ehlinin üzerine olsun…
Görüş Bildir Bizimle Paylaş