Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Rahatsız edici kokularla camiye gitmeyin'

'Rahatsız edici kokularla camiye gitmeyin'

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-07-01 08:35:17

'Rahatsız edici kokularla camiye gitmeyin'
MUSA ÖZYÜREK - Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Temel Yeşilyurt, ramazan ayında beden temizliğine her zamankinden daha çok dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, özellikle camiye giderken rahatsız edici kokulardan arınılması gerektiğini söyledi.

Yeşilyurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, camilerin ayrıcalıklı alanlar olduğunu ve buralara girerken gereken özenin gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Ramazan ayının aşırı sıcakların olduğu yaz dönemine rastladığını ve iftardan kısa bir süre sonra teravih namazı kılındığını anımsatan Yeşilyurt, şunları kaydetti:

"Diğer müslümanları rahatsız etmemek için sarımsak ve soğan gibi koku yapan gıdaları yedikten sonra camiye gidilmemesi gerekiyor. Hz. Peygamber 'Sizden biriniz soğan sarımsak yediğiniz zaman mescidimize gelmesin' buyuruyor. Başka bir rivayette de 'Onu öldürerek gelsin' diyor. Yani koku giderildikten sonra gelsin anlamında... Bununla birlikte yazın aşırı sıcaklar nedeniyle ter kokusu, çorap kokusu da insanları çok fazla rahatsız ediyor. Teravih namazında camiler zaten tıklım tıklım doluyor. Bu kalabalıkta bir de rahatsız edici kokuların olması insanları camiden, namazdan soğutabiliyor. Rahatsız edici kokularla camiye gitmeyin, bu çok büyük kul hakkıdır. Camiye girildiğinde de ön saflara geçebilmek için cemaatin itilip kalkılmaması gerekiyor."

Rahatsız edici kokudan sadece yemek ve ter kokusunun anlaşılmaması gerektiğini ifade eden Yeşilyurt, çok ağır parfüm, esans kokularının da insanları rahatsız edebileceğini, astım gibi hastalığı bulunanları zor durumda bırakabileceğini anlattı.

"Güzel kokuyor" düşüncesiyle sürülen parfümleri herkesin sevmek zorunda olmadığını belirten Yeşilyurt, şöyle devam etti:

"Dolayısıyla her türlü rahatsız edici kokudan uzak durmak gerekiyor. Teravih namazına gitmeden önce mümkünse duş alınması, gün içerisinde giyilen kıyafetlerin değiştirilmesi ve ağız kokusu giderildikten sonra camiye gidilmesi daha uygun olacaktır. Sırf kötü kokular nedeniyle namazı terk edip giden ve bir daha camiye gelmeyen insanlar olabiliyor. Bu tür rahatsız edici kokular insanları camiden, ibadetten uzaklaştırabilir. Camiye çok fazla gitmeyen, ramazan nedeniyle namaza başlamış insanlar olabilir. Böyle bir hadiseyle karşılaştığı zaman bir daha gitmeyebilir. Bırakın camiye arada bir giden insanları, caminin müdavimleri de bundan rahatsız olabiliyor ve sürekli gittiği camiyi değiştirip başka bir mahalledeki camiye gidebiliyor. İnsanları bu şekilde ibadetten soğutmak çok büyük bir sorumluluktur."

- Cep telefonları çocuklardan daha rahatsız edici

Özellikle teravih namazında çocukların da babalarıyla birlikte camiye giderek o atmosferi yaşamak istediğini belirten Yeşilyurt, cemaatten bazılarının gürültü yaptıkları gerekçesiyle çocuklara kızıp camiden kovma gibi yanlış bir davranış sergileyebildiklerini ifade etti.

Yeşilyurt, çocukların, çocukluğun gereği yaramazlık yapıp oyunlar oynayabileceğini, hiç kimsenin onlardan yetişkin insan davranışı beklememesi gerektiğini kaydetti.

Çocuklara caminin sevdirilememesi halinde gelecekte camilerin boş kalacağını anlatan Yeşilyurt, şunları söyledi:

"Çocuklar babasının yanında gidip gelerek cami alışkanlığı kazanır. Kızarsanız bir daha camiye gelmezler. Peygamber efendimiz namaz kılarken çocuklar omuzlarına, sırtına çıkarmış. Nebiler nebisi bu durumu gülümseyerek karşılarmış. 'Huzurumuzu kaçırıyor' diye çocukları camiden kovmak çok yanlış. Çalan bazı telefonlar caminin içinde herkesi oyun havasına sokuyor. Tam huzur içinde namaza durmuşken bir anda caminin içinde oyun havası duymak çocukların gürültüsünden daha rahatsız edici. Cep telefonlarına gösterdiğimiz müsamahayı çocuklarımıza da göstermeliyiz. Çocuklar mutlaka camiye götürülmeli ve hatta gerekiyorsa arka saflarda biraz da yaramazlık yapmalarına müsaade edilmelidir."

Haber Ara