Moody's'den yapılan yazılı açıklamada, Irak'taki bölgesel krizin bir takım riskler oluşturabileceği vurgulanarak, "Irak krizi, ekonomik büyümeyi zayıflatan ve enflasyon baskıyı artıran cari açık üzerinde baskı yaratması sebebiyle Türkiye'nin kredi notu (Baa3 negatif) için negatif bir unsurdur" ifadesi kullanıldı.
Irak'ın Türkiye'nin ihracat performansında yaklaşık 12 milyar dolarla ikinci büyük ihracat pazarı olduğu hatırlatılan açıklamada, 2004 yılından bu yana Türkiye'nin Irak'a ihracatının 6 kat arttığına dikkat çekildi.
Açıklamada, olası senaryolara da yer verilerek, "Irak'taki sorun uzun bir süre daha devam eder ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'ne sıçrarsa bu durum Türkiye'nin ihracatına yüzde 15, yani Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya yüzde 3'e kadar olumsuz etki edebilir ve ülkenin ekonomik büyümesini yavaşlatabilir" öngörüsüne yer verildi.
Türkiye'nin Irak'a ihracatının önemli bir kısmını Kuzey Irak bölgesine yaptığı kaydedilen açıklamada, "Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi tarafından kontrol edilen bölgeye olan ihracat şimdilik kısmi çatışmalardan etkilenmedi. Fakat Türkiye'nin, Körfez İşbirliği Örgütü ülkelerine ve Ürdün'e yaklaşık 10 milyar dolarlık ihracatı, Irak'ta mevcut gerilimden etkilenen alan üzerinden yapılmaktadır" görüşü paylaşıldı.
Türkiye'den Körfez ülkelerine ve Güney Irak'a giden taşımacıların yolculuklarının gerilimli bölgelerden geçilmesi gerektiği için günlerce gecikmelerin olabildiği belirtilen açıklamada, Süveyş Kanalı ve İran gibi alternatif güzergahlar üzerinden ihracatın yapılmasının ise daha masraflı olduğu, ihracatçının maliyetlerini artırabileceği vurgulandı.
Türkiye'nin bu yılın ilk çeyreğinde ihracat performansının yüzde 11 arttığı ve ekonomik büyümenin yüzde 4,3'e çıktığı anımsatılan açıklamada, "Petrol fiyatlarında daha geniş çaplı ve kalıcı bir şok, Türkiye'nin cari açığında yılın başından itibaren görülen yeniden dengelenmeyi zorlaştırabilir. Merkez Bankası, petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık fiyat artışının cari açığı 4-5 milyar dolar artırdığını tahmin etmektedir" değerlendirmesinde bulunuldu.
Açıklamada, Türkiye'nin cari açığının bu yılın nisan ayı itibariyle 12 aylık dönemde 56,8 milyar dolara gerilediği, ihracatın Avrupa'daki talep artışı ile yükseldiği, iç talebin ve ithalatın da azaldığı ifade edildi.
"Türkiye'nin cari açığının yılın geri kalanında da azalmaya devam ederek, bu yıl sonunda 46 milyar dolarla GYSH'nın yüzde 5,8'ine gerilemesini bekliyoruz" öngörüsüne yer verilen açıklamada, daha yüksek petrol fiyatlarının, Merkez Bankası'nın yüzde 5 hedefinin üzerinde ve mayıs itbariyle yıllık yüzde 9,7 olan enflasyonu da artıracağına işaret edildi.
Merkez Bankası'nın son faiz indirimlerinin bu aydan itibaren enflasyon cephesindeki azalış beklentisi ile yapıldığı dile getirilerek, bununla birlikte halen yüksek küresel enerji fiyatlarından kaynaklanan enerji enflasyonuyla ilgili önemli risklerin bulunduğuna da dikkat çekildi.