Altay, TBMM'de gazetecilerin soruları üzerine bazı CHP milletvekillerinin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanı adaylığına ilişkin dilekçeye imza atmamalarını ve alternatif aday tartışmalarını değerlendirdi.
İhsanoğlu'nun adaylığını desteklemeyen milletvekillerinin CHP politikalarına yönelik itham, töhmet altında bırakacak söylem ve eylemleri olmadığı sürece kendi aralarında toplanarak değerlendirme yapmalarını normal karşıladığını ifade eden Altay, şunları söyledi:
"CHP'nin kurultaydan yetki alan ve kurultay iradesini kullanma ehliyetindeki genel başkanının cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili açıklamalarından sonra imza vermemeleri normaldir, kişisel tercihleridir. Ancak gerek adayla gerek partinin politikalarıyla ilgili itham edici, ağır eleştiriye yönelik söylemleri, eylemleri bizim parti geleneklerimizde hoş karşılanmaz. Doğru değildir. Partinin iç meseleleri partinin resmi organlarında konuşulur ki konuşulmuştur."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday açıklaması öncesindeki süreçte milletvekilleriyle, il başkanlarıyla, kadın ve gençlik kollarıyla biraraya geldiğini, yetkili organlardan görüş aldığını anlatan Altay, milletvekillerinin Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile baş başa konuşma imkanına da her zaman sahip olduğunu vurguladı. Altay, "Arkadaşlarımızın adayla ilgili tereddütleri, çekinceleri olabilir ama parti aidiyeti, genel teamülleri çerçevesinde, partinin gösterdiği ve destekleyeceği 12. cumhurbaşkanı adayıyla ilgili olumsuz söylemleri parti kamuoyumuz da hoş karşılamaz" dedi.
-"Eleştiri tabanda kabul görmez"
Altay, dilekçeye imza atmayan 21 milletvekiliyle ilgili bir soruyu yanıtlarken Blackjack oyununa gönderme yaptığının hatırlatılması üzerine de şu karşılığı verdi:
"21 milletvekilimizin imza vermemiş olması siz medya mensupları tarafından CHP'de ikinci bir aday çıkar anlayışını geliştirdi. Öyle haberler yaptınız. Ben de 21 sayının riskli olduğunu söyledim, bir oyuna da atıfta bulunarak. Ancak bu 21 arkadaşımız birbiriyle aynı düşünen arkadaşlarımız değil. Hepsinin imza atmama gerekçesi farklı farklı kişisel tercihlerine de saygı duyuyoruz. Ancak bir başka siyasi partinin yatıp kalkıp CHP'nin politikalarıyla, eylem ve söylemleriyle uğraşan bir partinin fiili yayın organı gibi görev yapan gazete ve televizyonlar üzerinde CHP milletvekillerinin partinin genel başkanını, partinin desteklediği adayı ve parti politikalarını eleştirmeleri partimizin tabanında kabul görmez, gelenekleriyle örtüşmez. Parti kurul ve kaideleriyle de örtüşmez."
Altay, "Disiplin mekanizması işletilebilir mi?" sorusunu ise "Disiplin mekanizması işletmeyi hiç istemeyiz. Bu noktaya gelinmemelidir. Partinin programında ve tüzüğünde o mekanizmanın nasıl çalışacağı belli. Biz parti yönetimi olarak bu noktaya gelinmesini istemeyiz" dedi.
Milletvekillerinin özgür olduğunu, ancak temel politikalarda partinin kararlarına uymanın da görevleri arasında yer aldığını aktaran Altay, "Cumhurbaşkanı adayına imza vermemek kişisel bir tercihtir, buna saygı duyarız. Ama bununla beraber partinin desteklediği adayı yerden yere vurmak CHP'lilik değildir" diye konuştu.
-"85 yaşındaki babamı üzen bir davranış"
Bu tür yaklaşımların AK Parti'nin adayına yarayacağı yönündeki yorumların da hatırlatıldığı Altay, bu yönde bir kaygı taşımadığını söyledi. Altay, "Bu sadece bizim Anadolu'daki partililerimizi üzen bir davranış olur. Örneğin, 85 yaşındaki babamı üzen bir davranış. Geçen babam buradaydı, çok üzüldüğünü söyledi, çok şikayet etti" ifadesini kullandı.
Bir başka soruyu yanıtlarken de Altay, milletin CHP'yi çok iyi tanıdığını, emir komuta zinciri içinde çalışan bir yapı olmadığını bildiğini ifade ederek, "Değişik kanatlar hep olmuştur. Ama asıl olan gövdedir ve o gövde ile kanatlara hükmeden beyindir. Kanatlarını özgürce çırpmasında hiçbir sakınca yok. İş ki gövdeyi sevk ve idare eden beyne halel gelmesin" dedi.
Hiç kimsenin CHP'de sorun yaşanmasını beklememesini isteyen Altay, "Üç ya da sayıları 4'ü geçmeyen arkadaşımız, başka bir siyasi partinin milletvekili gibi fiili bir davranış içindedirler. Bunu parti tabanımız hoş görmeyecektir" şeklinde konuştu.
-"Bir proje varsa, Sayın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin projesidir"
Altay, İhsanoğlu'nun "proje adayı" olduğu yönündeki eleştirilerle ilgili soruyu yanıtlarken de şunları kaydetti:
"Her iş bir projedir. Bu Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'nin toplumun değişik katmanları, siyasi partiler, sivil toplum örgütleriyle yaptıkları 'nasıl bir cumhurbaşkanı' formatını oluşturmaya yönelikti. Evet bu doğrudur, bu projenin ürünü olarak Sayın İhsanoğlu milletimizin takdirine sunulmuştur. Bir proje varsa, Sayın Kılıçdaroğlu ile Sayın Bahçeli'nin projesidir. Bu söylenebilir. Ama 'dış projeymiş, şuymuş, buymuş' komplo teorileri bunlar. Hiçbir aklı başında insanın buna itibar edeceğine de inanmam."
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayladığı yargı paketindeki yeni yasal düzenlemelere ilişkin soruları da yanıtlayan Altay, hükümetin paralel diye adlandırdığı yapıya yönelik kural ve hukuk dışı bir süreç götürdüğünü söyledi. Altay, iktidarın yargıyı rafa kaldırmayı, hukuk dışı bir hükümet olmayı istediğini, ancak CHP'nin buna izin vermeyeceğini belirtti.
