Eyüp Belediyesi Nikah Salonu ve Kültür Merkezi'ndeki "Geleneksel MÜSİAD Türkiye İftarı"nda konuşan Erdoğan, iktidarları sürecinde inşa ettikleri Yeni Türkiye'ye milletin de sımsıkı sahip çıkması sonucu, artık dünyada farklı bir Türkiye'nin olduğunu herkesin kabul ettiğini söyledi.
Demokratik standartları 12 yılda bu denli değişmiş bir ülkenin dünyada gösterilemeyeceğini dile getiren Erdoğan, ancak Türkiye'nin bunu gerçekleştirdiğini, hepsinden öte özgürlükleri olabildiğince genişlettiklerini, bu dönemin en önemli adımlarından bir tanesinin de özgürlüklerin genişletilmesi olduğunu ifade etti.
Erdoğan, kardeşlik sürecini, barışı pekiştirdiklerini, ekonomide "olmaz" denilenlerin gerçekleştiğini kaydederek, her yıl ortalama yüzde 5 büyüme oranı yakaladıklarını, felaket tellallığı yapılmasına rağmen bu yıla ilk çeyrekte yüzde 4,3 ile başladıklarını aktardı.
"Avrupa'ya bakın. Hepsi bakıyorsunuz 0,4, 0,5, 0,6... En iyisi bu noktada. Ekside olanları saymıyorum zaten. Ama biz 4 ile girdik" diyen Erdoğan, ihracatı 12 yılda 4 kattan fazla artırdıklarını, 36 milyar dolardan alıp 156 milyar dolara ulaştırdıklarını, ihracatın 2013 sonu itibarıyla 152 milyar dolara ulaştığını, kişi başına düşen milli geliri 3 bin 500 dolardan alıp 11 bin dolar seviyelerine çıkardıklarını, IMF'ye olan 23,5 milyar dolar borcu geçen 14 Mayıs'ta sıfırladıklarını anlattı.
Erdoğan, 12 yılda Merkez Bankası rezervlerini 27,5 milyar dolardan 131 milyar dolara çıkardıklarını, faizleri yüzde 63 seviyelerden alıp tek haneli rakamlara düşürdüklerini bildirerek, bütün bunların bu dönemin uygulamaları olduğunu, yüzde 30 olan enflasyonun da tek haneli rakamlara indiğini, yatırım ortamını iyileştirdiklerini söyledi.
- "Faiz lobisiyle iş tutanlar, bizimle beraber olamazlar"
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ancak ben de Nail kardeşime katılıyorum. Merkez Bankasının faiz politikalarını, bir Başbakan olarak kabul etmiyorum. Sadece bağımsız olduğu için tabii müdahale yetkimiz yok ama kabul etmiyorum. Niye kabul etmiyorum? Faiz oranlarının bu denli yüksek olduğu bir ülkede, girişimci, yatırımcı kalkıp da rahat rahat yatırım yapamaz. Örnekler veriyorum. Amerika'daki faiz politikasına bak; Yüzde 1. Japonya'ya bak; eksi. İsrail'e bak; o da 1, buralarda dolaşıyor. Peki size ne oluyor da 8'lerde, 9'larda dolaşıyorsunuz. Buna komisyonu falan kattığınız zaman 15, 16'ya varıyor. Bunun adı zulümdür. Ve birilerinin tavsiyeleriyle, o birilerinin kim olduğunu zaten iş adamları bilirler, kalkıp da biz ülkemizi ayağa kaldıramayız. Ve biz sadece faiz lobisine hizmet etmekle mükellef bir iktidar da değiliz. Herkes başını iki elinin arasına alsın iyi düşünsün. Faiz lobisiyle iş tutanlar, bizimle beraber olamazlar, bizi de zaten istemezler. Bizi de beğenmezler. Onu da çok açık net söylüyorum. Onlar beğensin diye değil benim bu ülkedeki vatandaşım acaba üretileni, bakın çok enteresan bunlar bir ara ne dedi 'tüketmeyin' dediler. Gezi sürecinde öyle demiyorlar mıydı? 'Tüketmeyin' diyorlardı. Bunlar bu ülkenin ekonomisinin düşmanı. Tüketim olmadan üretim olur mu? Tüketim olacak ki üretim olsun."
Erdoğan, ekonomide iç piyasanın hareketli tutulmadığı sürece ayakta kalınamayacağını belirterek, önce iç piyasanın halledileceğini, sonra da dışarıya açılacağını, 12 senenin altında yatan gerçeğin de bu olduğunu dile getirdi.
İstikrarın, güvenin içeriden başladığını, daha sonra dışarıya yansımasının görüldüğüne işaret eden Erdoğan, "Ama benim yatırımcım bir defa parayı ucuza almalı ki yatırım yapabilsin. Eğer krediyi ucuza sağlayamazsak, bu yatırımı yapması da mümkün değil" ifadelerini kullandı.
(sürecek)