Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlı olduğunu ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ciddi yatırım yapılmadığını savunarak, petrol fiyatlarındaki artışlar ve döviz kurundaki dalgalanmaların tüketicilere zam olarak yansıtıldığını söyledi.
"Yeni zamlar, Ortadoğu'daki savaşın sonucu olarak yansıtılan zamlardır" diyen Yılmaz, "Ortadoğu'daki gerilimlerin faturası tüketicilere kesilmektedir. Zam, tüketicilerin kaçınılmaz kaderiymiş gibi topluma sunulmaktadır. Oysa biraz öngörü, biraz tedbir, orta ve uzun vadeli enerji yatırım politikaları, tüketicilerin kaderini değiştirebilir" şeklinde konuştu.
Yılmaz, 95 oktan kurşunsuz benzinin litresinin 5,13 liraya ulaştığını hatırlatarak, "Hükümet, 95 oktan kurşunsuz benzini 2002'de 1,55 liradan devralmıştı. Peş peşe zamlarla tüketiciler araçlarını kullanamaz duruma gelmiş, seyahat özgürlüğü kısıtlanmıştır. Oysa ülke içinde tüketilemeyen aynı benzin, ülke dışına 1,75 liraya satılmaktadır" ifadesini kullandı.
Akaryakıt ürünlerindeki verginin de yüksek olduğuna değinen Yılmaz, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bir litre benzinin üçte ikisi vergidir. Ayrıca akaryakıtta verginin vergisi de alınmaktadır. Tüketicinin beklentisi, zam yerine yüksek verginin düşürülmesi ve tüketicilerin korunmasıdır. Böyle dönemlerde devlet vergide indirime gitmeli, petrol şirketleri de karlarından fedakarlık etmelidir.
Hükümet, söylemek yerine bir an önce akaryakıtta tavan fiyat uygulamasına geçmelidir çünkü tüketicilerin ekonomik açıdan korunması, devletin ve siyasi erki hükümetin sorumluğundadır."