Verilen cezayla Vatikan tarihinde ilk kez üst düzey bir papalık temsilcisi, papazlıktan atılmış oldu.
Vatikan'daki İnanç Doktrini Dini Kurumu tarafından, Katolik din hukuku uyarınca bir din adamına verilen en ağır cezaya çarptırılan Wesolowski, cezası kesinleştiği takdirde bir daha papazlık yapamayacak ve kendini papaz olarak tanıtamayacak. Wesolowski'nin 2 ay içinde davayı temyize götürme hakkı bulunuyor.
Ayrıca bir diplomat ve Vatikan kenti vatandaşı olması nedeniyle hakkında açılmış bir ceza davası bulunan Weselowski, bu davadan da suçlu bulunması halinde hapis cezasına çarptırılabilecek. Vatikan'dan yapılan açıklamada, Wesolowski'nin, ceza davasına ilişkin soruşturmanın sonucu belli olana kadar kaçmaması için "uygun tedbirlerin" alındığı bildirildi.
Polonya doğumlu Wesolowski, Dominik Cumhuriyeti'nde ergenlik çağındaki erkeklere cinsel tacizde bulunduğu söylentilerinin Santo Domingo Başpiskoposu tarafından Papa Franciscus'a iletilmesinin ardından, 21 Ağustos'ta Vatikan'a geri çağrılmıştı. Vatikan'dan yapılan açıklamalarda, Wesolowski'nin hakkındaki suçlamalara ne karşılık verdiği ve avukatının iletişim bilgilerine hiçbir şekilde değinilmedi.
Dominik Cumhuriyeti makamları da Vatikan'a geri çağrılmasının ardından Wesolowski hakkında soruşturma başlattı ancak mahkemeye sevk etmedi. Polonya'nın da Wesolowski ve kendisi gibi Polonyalı bir papaz arkadaşı hakkında başlattığı bir soruşturma bulunuyor.
Vatikan'ın Wesolowski'yi Dominik yargısından kaçırmak amacıyla geri çağrıldığı iddialarının ortaya çıkması üzerine söz konusu dava, Vatikan'ın cinsel taciz siciline ilişkin bu yıl içinde yapılan 2 BM komitesi toplantısında dile getirilmişti. Vatikan, kendi temsilcilerinin de hazır bulunduğu toplantılarda komite üyelerine adaletin Vatikan adli sistemi içinde yerine getirileceği güvencesi vermişti.
Dava, Wesolowski'nin, kendisi gibi Polonyalı olan eski Papa 2. Jean Paul tarafından papaz ve daha sonra piskoposluğa getirilmiş olması nedeniyle özel bir hassasiyete sahip bulunuyor.