Köksal, yaptığı açıklamada, ramazanda reflü hastalarının şikayetlerinin artabileceğine dikkati çekerek, aşırı yemekten kaçınılması, yiyeceklerin yavaş ve çiğnenerek yenilmesi, gazlı içeceklerle kahve tüketilmemesi, baharatlardan, çikolata ve şekerli gıdalar ile sigaradan uzak durulması gerektiğini söyledi.
Ramazan boyunca kemer ve korse gibi sıkı kıyafetler giyilmemesi gerektiğini anlatan Köksal, "Reflü hastalarının iftar ve sahurdan hemen sonra uyumayıp 2 saat kadar ayakta kalmaları, midelerinin boşalmasını sağlayarak asidin yemek borusuna geri kaçmasını engellemesi açısından önemlidir. Ayrıca reflü hastaları, ilaçlarını sahur yemeğinden 2 saat önce almalıdır" şeklinde konuştu.
- Ülser ve gastrit hastaları
Köksal, ramazanda ülser hastalarında açlığa bağlı mide asidinin tamponlanamaması nedeniyle kanama ve delinme riskinin arttığını dile getirdi.
Köksal, şöyle konuştu:
"Bu yüzden yeni tanı konulmuş aktif ülser hastalarının oruç tutmaları sakıncalıdır ancak ülser nedeniyle tedavi görmüş ve iyileşmiş hastaların oruç tutmalarında sakınca yoktur. Bu hastaların, midede ülsere sebep olabilecek aspirin, ağrı kesici ilaçları düzenli kullanacaklarsa gastroenteroloji veya iç hastalıkları uzmanlarıyla görüşmeleri uygun olacaktır.
İftar ve sahurlarda yüksek kalorili gıdaların tüketilmesi ve hareketin azalması nedeniyle kilo alınabilmektedir. Kilo alımı, yağlı karaciğer hastalığının seyrini kötüleştirmekte olup, hastaların bu konuya özen göstermeleri, aşırı yağlı ve karbonhidratlı gıdaları tüketmekten uzak durmaları gerekmektedir. Öte yandan, siroz gibi kronik karaciğer hastalarının oruç öncesinde muhakkak gastroenteroloji uzmanıyla görüşerek önerilerini almaları faydalı olacaktır."