Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, bir otelde düzenlenen kurultayın açılışında yaptığı konuşmada, dünya coğrafyasının büyük bölümünün Türk milletinin zaferlerine tanık olduğunu kaydetti.
Milletlerin geleceği için tarih yazmanın, yapmak kadar önemli olduğuna değinen Tuna, şöyle konuştu:
"Zengin ve şanlı bir tarihi mirasın üzerinde oturduğumuz halde bugün bu alanla ilgili çalışmalar kurumsal çalışmalarla sınırlı ya da dar bir çerçevede kalmaktadır. Dünya coğrafyasının büyük bölümüne yayılmış bir Türk dünyası vardır. Bu bakımdan tarih ve dil meseleleri, uluslararası boyutta ele alınmalıdır. Ortak sorunumuza ortak çözüm önerileri sunulmalı ve mutlaka ortak akıl geliştirilmelidir. Türk dünyası, birlik içinde kurumsallaşmış, sistematik bir şekilde ortak bir çizgi üzerinde yürümelidir. Burada üç gün boyunca saygıdeğer hocalarımız, tarih ve dil meseleleri ile ilgili tarihi kararlara imza atacak. Bugün burada geleceğimizin aynası tarihimiz ve ana sütü kadar saf ve ana sütü kadar temiz, güzel dilimiz Türkçe'mizle ilgili alınan ortak kararların gelecekteki çalışmalara ışık tutacağına inanıyoruz."
-"Ortak kararlar almalıyız"
Kırgızistan Manas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kayıpov da uzun zamandır birbirinden ayrı kalmış bir millete dönüştüklerini bildirdi.
Türk cumhiriyetlerinin artık, birbirini çok daha iyi tanıdığını ifade eden Kayıpov, "Anadolu Türkleri ve Orta Asya Türkleri birbirini iyi biliyor. Ciddi meseleleri konuşarak, ortak kararlar almalıyız. Bu kurultay çok ciddi. Türklerin dünya bağlamında incelenmesi önemlidir. Bizim tarihimiz ve dil ile ilgili sorunlarımız karara bağlanacak. Böyle kurultayların dünyanın her yerinden yapılması gerekiyor" diye konuştu.
Kültür Konseyi Genel Sekreteri Mehmet Eriş ise "Türk Dünyası Kültür Başkenti" düşüncesinin geleceği ışık tutacak bir projenin merkez unsuru olduğunu vurguladı.
Konuşmaların ardından Kayıpov, Tuna'ya "Manas Destanı Sözlüğü"nü hediye etti.
Yurt içi ve dışından birçok akademisyenin katılımıyla gerçekleştirilen kurultayda, üç günlük bir çalışma programı çerçevesinde ortak tarih ve dil yazımı ile ilgili önerilerin ortaya çıkması ve bunun Türk dünyası devlet başkanlarına sunularak uygulamaya konulması amaçlanıyor.