Kesik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evli ve çocuklu olarak okumanın çok zor olduğunu, derslerine çalışması gerektiği için ev işlerini çoğu zaman eşinin yaptığını ifade etti.
Tekerlekli sandalyede yaşamını devam ettiren kas hastası oğlu Fatih'in ancak ortaokul ikinci sınıfa kadar öğrenim görebildiğini anlatan Kesik, diğer oğlu Doğancan'ın ise ortaokul üçüncü sınıfa geçtiğini belirtti.
"Doğancan bu sene sınıf birincisi oldu" diyen Kesik, şöyle konuştu:
"Fatih 13 yaşında. 2001 yılında kas hastalığı teşhisi konuldu. Her ailenin bu teşhis konulduktan sonra yaşadığı sıkıntıyı, stresi yaşadık. Kabullenmek zor oldu ama çabuk toparladım. Çocuğumu dışarı çıkarmaya, sosyalleştirmeye çalıştım. Onun her dışarı çıkışı sosyalleşmesi bana dayanma gücü verdi. Kendimi içeriye kapatmadım. Kas hastası çocuğu olan ailelere de kendilerini eve, dış dünyaya kapatmamalarını tavsiye ediyorum. Kendilerini kapattıkları zaman çocukta asosyal oluyor."
Evinde 20 senedir dikiş diktiğini belirten Kesik, 2012 yılında üniversite sınavına girdiğini söyledi.
-"Amacıma ulaştım"
Birçok gençten daha yüksek puanla örgün öğretimi kazandığını dile getiren Kesik, "Örgün öğretim okuyabilirdim ama çocuğum kas hastası olduğu için Açıköğretim Fakültesi'nde okumayı tercih ettim" ifadesini kullandı.
Dikiş dikme konusunda kendisini geliştirdiğini vurgulayan Kesik, şunları kaydetti:
"20 senedir dikiş diktiğim için birazda ev hanımlarına dikiş dikmeyi öğretmek istedim. Ev İdaresi Bölümü'nü okudum. 3.87 ortalama ile mezun oldum, amacıma ulaştım. İnşallah Yalova'da Halk Eğitim Merkezi'nde öğretmen olarak başlamak istiyorum. Üniversiteyi başarıyla bitirmek bana moral oldu. Okumanın yaşı yok."
Ders çalıştığı dönemde kendisine her türlü destek olan eşine teşekkür eden Kesik, "Ders çalışırken sinirlendiğim zaman Doğancan beni idare etti, ona da çok teşekkür ediyorum. Fatihim'in ise hiç sesi çıkmıyor zaten" dedi.