Dolar

34,8648

Euro

36,7217

Altın

3.047,06

Bist

10.058,47

İspanya'dan siyaset

İspanya'dan siyaset

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-23 10:07:40

İspanya'dan siyaset
İspanya'da ekonomik krizin etkisiyle kendiliğinden oluşan halk hareketinin kurduğu "Podemos" (Yapabiliriz) adlı siyasi partinin sözcüsü ve lideri olarak seçilen Pablo Iglesias, İspanya'nın "eşitsizlikte Avrupa birincisi" olduğunu savundu.

Kısa bir süre önce kurulan ve ilk katıldığı seçimlerde Avrupa Parlamentosu'na beş parlamenter göndermeyi başaran "Podemos", İspanya'da merak uyandırmaya başladı. Kendilerini sokaklardaki halk meclislerinde ifade eden, finans ve banka sistemine karşı olan, demokrasiyi ve halkın görüşünü savunan "Podemos" temsilcileri, bu kez İspanya'daki iş adamları, banka yöneticileri, siyasetçi, akademisyen ve diplomatlardan oluşan üst düzey bir sınıfa hitap etti.

Madrid'deki bir düşünce kuruluşunun organize ettiği toplantıya davet edilen Iglesias, konuşmasına "Korkmayın Ritz'i işgale gelmedik!" esprisiyle başladı.

Gelmeden önce internetten Ritz otelin fiyatlarına baktığını, gecelik oda fiyatının 700-800 avro olduğunu, hatta lüks bir odanın fiyatının 1800 avroya kadar çıktığını belirten Iglesias, "Burada bizi izleyen kameramanların çoğunun aylık maaşı 1000 avroyu bile geçmiyor. Burada sizlerin aranızda olup çok iyi şartlarda emekliliklerini garantilemiş olanlar olabilir. Ama dışarda milyonlarca işsiz ve çok düşük şartlarda emekli olacak insan var. Ritz otel aslında bizim mücadele ettiğimiz sosyal çatışmaya en güzel örnek" dedi.

Madrid'deki Complutense Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nde Profesör olan 35 yaşındaki Iglesias, ekonomik krizin ilk ABD'de çıktığını ama bunun nedeninin Amerikan halkının siyasi seçimi değil ABD bankalarının, finans dünyasının yanlış öngörüleri olduğunu savunarak Avrupa'nın yaşadığı krizin sorumlusunun da aynı şekilde finans sistemi olduğunu söyledi. "Güç siyasilerde değil, finans dünyasını yönetenlerde" diyen Podemos'un sözcüsü ve lideri, siyasetin elinin kolunun finans sektörüne bağlı olmasından yakındı.

İspanya'nın üçüncü büyük bankasıyken batan ve ulusallaştırılan Bankia'dan örnekler veren Iglesias, şöyle konuştu:

"Eşitsizlikte Avrupa'nın birinci ülkesiyiz. İspanya'da milyarderler artarken, fakirler de artıyor. Bu ülkede yolsuzluk bir yönetim şekli ve halen bu şekilde işliyor. İspanya'da bir başbakan ve ya bakan, siyasi kariyerinin sonunda büyük bir firmanın yöneticisi oluyor. Finans sistemini istikrarlaştırmak, bankaları vatandaşlar için çalışacak düzene sokmak gerekir. Bu ülkede asgari ücret aylık 645 avro (yılda 14 maaş) iken, bir banka yöneticisi yılda milyon avrolar kazanabiliyor."

İspanya'da iktidardaki Halk Partisi'ni (PP) ve Katalonya'da iktidarda olan Yönelim ve Birlik Koalisyonu'nu (CIU) "Vatanlarından daha çok parayı düşünüyorlar" diyerek eleştiren Podemos lideri, siyasi partilerin bankalardan kredi almamalarını, zenginlerin daha fazla vergi ödemelerini, Katalonya'da bir referandumla halkın görüşlerini açıklamasından korkulmaması gerektiğini ve NATO'dan çıkılmasını savundu.

Iglesias ayrıca kürtaj haklarını kısıtlamayı öngören yasa tasarısını, sadece yurt dışında kürtaj olabilecek zenginlere yarayan, korkunç bir şey olarak gördüklerini söyledi.

AP seçimlerinde yaklaşık 2 milyon kişinin oyunu aldıktan sonra gelecek yıl yerel seçimlere katılıp katılmama ya da siyasi olarak nasıl bir yol izleyecekleri yönünde henüz karar almadıklarını belirten Iglesias, "Sabır gösterip göreceğiz. Podemos bir halk aracıdır. Biz halkın önünde değil arkasında olacağız" dedi.

"Yeni devlet başkanını (Kral) arka kapıdan içeriye aldılar"

Yöneltilen sorular üzerine, cumhuriyetçi biri olarak İspanya'da yeni Kral 6. Felipe'nin göreve getirilişini eleştiren Iglesias, "Yeni devlet başkanını arka kapıdan içeriye aldılar. Demokratik olarak seçilmemiş biri darbe ile gelmiş gibidir. Kral bizi törenine davet etmedi ama etseydi belki de sürpriz yapıp gidebilirdik" diye konuştu.

Podemos lideri, İspanya'da monarşiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

"Katalonya'daki sorunla ilgili yeni Kral'dan beklentilerin olması çok yanlıştır. Çünkü bu onun göreviyle bağdaşan bir şey değildir. Kral'ın böyle bir yetkisi yoktur. Kral, basının karşısına çıkıp ya da konferanslara katılıp soru alan, görüş bildiren biri değildir. Siyasi sorunlar gizli telefon görüşmeleriyle çözülemez. Siyasi sorunları halk çözer. Diğer yandan yasalar karşısında eşitlik çok önemlidir. Eğer Juan Carlos (eski kral) bir suç işlemişse dokunulmazlığı kalktıktan sonra tabii ki herkes gibi sanık koltuğuna oturmalı. Demokraside bunun aksini düşünen olabilir mi? Varsa ben bunu anlayamıyorum."

Bu arada İspanya'nın köklü sorunlarından ETA ile ilgili diyalogdan yana görüş ortaya koyan Iglesias, "AP'de ETA görüşülür mü bilmem ama bir gün konuşulursa onlara terörizmin ülkemizde şüphe götürmez yaralar bıraktığını anlatacağım. Ama aynı zamanda geçmişte başbakanlar Gonzalez'in, Aznar'ın ve Zapatero'nun ETA ile masaya oturduğunu da hatırlatacağım. Çünkü çözüm için diyalog gerekir. Aynı masaya oturmak onlar gibi düşündüğümüzü göstermez" dedi.

Venezuela'dan parasal destek aldıklarıyla ilgili iddialardan dolayı toplantı sırasında bir vatandaşın sözlü saldırısına uğrayan Iglesias, bu iddiaları yalanlayarak, kimseye danışmanlık etmediğini söyledi.

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara