LÖSEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Üstün Ezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, löseminin çocuklarda birinci sırada görülen kanser türlerinden biri olduğunu belirtirken, her yıl bin 500-2 bin çocuğun lösemiye yakalandığını, erişkinlerde de lösemide ciddi bir artış olduğunu söyledi.
LÖSEV'le birlikte Türkiye'de lösemi tedavisinde büyük bir değişim başladığını, 90'lı yıllarda umutsuz bir hastalık olarak görülen ve başarı oranının yüzde 20 olduğu löseminin artık tedavi edilir bir hale geldiğini ve başarı oranlarının yüzde 90'a çıktığını ifade etti.
Lösemi tedavisinin sadece hastaya ilaç vermekle kalmadığını, ilk aşamada hastanın vücut direncinin artması ve kanser hücreleriyle savaşmak için iyi beslenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Ezer, hastaların çoğunun lösemiden değil bir enfeksiyondan öldüğünü, bu nedenle hijyenin de çok önemli olduğunu söyledi.
Bunu sağlamak için mevcut hastanede steril koşullar yarattıklarını, çocukları çok iyi beslediklerini, her gün banyo olanağı sunduklarını, çarşafları ve iç çamaşırlarını günlük değiştirdiklerini anlatan Ezer, tedavide üçüncü önemli bir faktörün de motivasyon ve psikolojik destek olduğunu ifade etti.
Lösemili çocuklara tedavi ile iyileşebileceklerini, okula gidip, evlenip çocuk sahibi olabileceklerini örnekleriyle gösterdiklerini, bunun da hem hastalara hem topluma büyük bir moral verdiğini belirten Ezer, bugün yeni tanı konulan lösemi hastasının korkmadığını ve bu hastalığı yenebileceğine inandığını kaydetti.
-Elimizi taşın değil, kayanın altına koyduk'
LÖSEV'in onkoloji konusunda önemli bir birikime sahip olduğunu ve bu birikimi daha fazla insana yaymak, kanser hastası çocuk, erişkin herkesin faydalanabileceği bir merkezde hizmet sunmak için hastane ile onkoloji kenti projesine başladıklarını bildiren Ezer, 'Elimizi taşın altına değil de büyük bir kayanın altına koyduk, çok büyük bir projeye giriştik' dedi.
Ezer, Ankara İncek'te inşası devam eden hastanede çocuk-erişkin, zengin-fakir ayrımı yapmadan onkoloji hastalarının, tamamen ücretsiz, kar amaçsız tedavi göreceğini bildirdi. Kanserde ilk belirtilerinin ortaya çıktığı gün ile tanı konulması ve tedaviye başlama arasındaki sürenin çok uzayabildiğine dikkati çeken Ezer, şunları kaydetti:
'Hasta, hastanemize girdiği zaman eğer onkoloji ile ilgili bir sorun varsa, tedavi başlama arasında en fazla bir hafta olsun istedik, radyolojik tetkik ya da başka bir tetkik için kuyruk bekleme gibi bir durum yaşanmasın, bir biyopsi alındığında patoloji sonucu 3-5 günde çıkabilsin dedik, tedavi başladığında radyoterapi alabilmek için sıralar kuyruklar olmasın, hemen yatsın dedik. Yani bir merkezin içinde multi disipliner tüm branşların olduğu kadın doğum, çocuk, göz olsun, bir hastane yapalım bu sorunları kökten çözelim istedik. Nasıl 15 senede LÖSEV başarı oranlarını yüzde 20'lerden yüzde 90'lara çıkardı, kanserde genel olarak yüzde 20 olan ortalama tedavi başarısını yüzde 90'lara kısa sürede çıkaralım ve zengin fakir ayrımı olmasın, çocuk büyük ayrımı olmasın, herkes en mükemmel tedaviye ulaşsın ve bir an önce iyileşsin istedik.'
-Projenin yüzde 80'i tamamlandı-
Hastanede tüm kanser türlerinin tedavisinde dünyanın en iyi teknik ekipmanları, cihazlar ile tedavi metotlarının uygulanacağını anlatan Ezer, hastanede 250'ye yakın tek odalı süit tedavi odaları olacağını, yoğun bakımla, gözlem yatakları ve acil servisle beraber yatak kapasitesinin 380'i bulacağını kaydetti.
Onkoloji hastanesinin inşaatın temelinin 2013 Şubat ayında atıldığını hatırlatan Ezer, 'Projenin yüzde 80'i tamamlandı, hastane inşasının hızla 3 ay içinde tamamlamayı hedefliyoruz, ondan sonrada teknik cihazların yerleştirilmesi dönemi geçtikten sonra kasım başında açmayı planlıyoruz , ancak bu konuda destek, bağış gelmesi lazım. İnsanların burayı kendi hastanelere olarak görerek, 'ben de bir tuğla koyayım' diyebileceği bir ortam oluşması lazım. Eğer bu destekler de gelirse, hesabımıza göre kasımda bu merkezi açar ve yüzlerce insanımızı kar amaçsız onları iyileştiririz' şeklinde konuştu.
-Türkiye'nin en donanımlı merkezi olacak'
Projenin devletin açtıkları hariç Türkiye'nin en donanımlı onkoloji merkezi olacağını bildiren Ezer, 'Ankara'da yapımı devam eden hastane ve komplekslerin tamamlanmasıyla, Avrupa'nın ilk ve tek, Türkiye'nin de en donanımlı onkoloji kenti kurulacak' dedi.
Onkoloji kentinde, hastane yakınları için bir de hastane oteli yapacaklarını anlatan Ezer, ayrıca burada bir eğitim merkezi de yaparak, nitelikli personel yetiştireceklerini söyledi.
Çocuklar için oyun alanından yeşil alana, tiyatro salonuna kadar birçok imkanının da hastalara sunulacağını anlatan Ezer, 'Hepsini bir bütün olarak ele aldığımız zaman inanılmaz bir eser ortaya çıkacak' ifadesini kullandı.
Bu projenin en önemli parçasından birinin tıbbi ekip olduğuna dikkati çeken Ezer, hastasıyla arasına para koymak istemeyen, bilimsel çalışmak ve mesleğini yapmak isteyen bir kadroyla hizmet sunacaklarını sözlerine ekledi.