Musul'da bulunan Aljazeera muhabirine konuşan İmad Musuli, kentteki güvenlik durumunun değişmesinden memnun olduğunu ve şehirde artık patlama seslerinin duyulmadığını söyledi.
Musuli, Maliki askerlerinin sık sık başvurduğu tutuklama, işkence ve suikastların artık yaşanmadığını ifade etti. Musul’daki güvenlik statüsünün değişmesinden memnun olduğunu söyleyen Musuli, IŞİD'in kenti ele geçirmesinden önceki ve sonraki durumu Aljazeera'ye anlattı. Musuli, Irak ordusunun Musul’da kontrol noktalarının fazla olduğunu, insanların işini zorlaştırdığını ifade etti. Musuli, “Bir semtten başka bir semte geçmek istediğimde iki saat yolda kalıyordum. Şimdi ise yol sadece 10 dakika alıyor” dedi.
Irak askerlerinin sivillere kötü davrandığını söyleyen Musuli, “Birçok arkadaşım kontrol noktalarındaki askerler tarafından aşağılanarak, dövülüp bilinmeyen yerlere götürülüyordu" şeklinde konuştu.
Bir başka Musullu Muhammed Naim ise, şehirde güvenliğin sağlanmasının yanı sıra sosyal hizmetlerin de herkese eşit bir şekilde verildiğini, şehrin temiz tutulduğunu söyledi. Naim, “Musul, Amerika'nın Irak'ı işgalinden önceki haline döndü. Benzin istasyonlarında, evlerde ve semtlerde artık güvenlik sağlanıyor. Bunu Musul’un her yerinde yaşıyoruz” dedi.
Naim, Musul’u ele geçiren silahlı grup mensuplarının insanlara iyi davrandıklarını, onlara erzak dağıttıklarını ve şehrin temizliğini yaptıklarını ifade etti.
"Şehir sakin"
Al Jazeera’nin Musul muhabiri Reyhan Abdülvahhap ise IŞİD ve silahlı grupların eline geçen Musul'daki durumdan, 'sakin bir ortam' olarak söz ediyor.
Abdülvahhap silahlı grupların kentin doğu ve batı yakasına da hâkim olduğunu ve kent sakinlerinin durumdan memnun olduğunu söylüyor. Ona göre, kent sakinlerinin şikâyetçi olduğu tek sıkıntı elektrik, su ve yakıt eksikliği.
Abdülvahhap, “Halkta çok büyük bir mutluluk var. Merkezi hükümet tarafından kapatılan yollar açıldı” diyor.
2003’te Irak’ı işgal eden ABD’ye karşı savaşan silahlı grupların, ABD’nin Irak’tan çekilmesinden sonra da varlıklarını korumaya devam ettiklerini söyleyen Aljazeera muhabiri, bu gruplara bağlı olanların çoğunun Musul halkından olduğunu belirtiyor. Muhabir, halkın silahlı gruplara karşı olmamasının en önemli nedenini bu grupların halktan olmalarına bağlıyor.
Musul’da halihazırda birçok grubun faaliyet gösterdiğini dile getiren Reyhan Abdülvahhap, kentte etkin olan grupların başında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün olduğunu, bunun yanı sıra Mücahitler Ordusu, Nakşibendi Ordusu ve İslam Ordusu adlı örgütlerin de kentte faaliyet gösterdiğini belirtiyor.
"El ilanlarıyla tebliğ yapılıyor"
Abdülvahhab, IŞİD ve diğer silahlı gruplar tarafından kentte şu ana kadar halka yönelik bir zorlamanın olmadığını ancak ‘İslam devletinde’ insanların davranış şekillerine dair bilgilendirme amaçlı el ilanları dağıtıldığını söylüyor.
Silahlı grupların kadınlara İslami tesettüre riayet etmesi çağrısında bulunduğunu söyleyen Abdülvahhab, kadınların sokağa çıkmalarının yasaklanmadığını, kadınların kentte rahat bir şekilde hareket edebildiğini belirtiyor.
Abdülvahhab, IŞİD’in kontrolündeki Suriye’nin Rakka kentinde sigara ve nargile içenlerin darp edildiğine ilişkin görüntülerin aksine Musul’da aynı durumun söz konusu olmadığını, kafe ve kıraathanelerin açık olduğunu ifade ediyor.
Tövbe merkezleri ve Şii Müslümanlar
Şii Müslümanların Musul’da azınlık olduğunu söyleyen Abdülvahhab, Şiilerin genelde Musul’un doğusundaki Dubbe, Şureyhan bölgeleri ile Telafer’de yaşadıklarını belirtiyor.
Abdülvahhab, Şiilerin silahlı gruplarca herhangi bir saldırıya uğramadığını ancak Şii birçok ailenin her ihtimale karşı bu bölgelerden Bağdat’a ve Kürdistan bölgesine kaçtığını söylüyor.
IŞİD ve silahlı grupların Şii karşıtlığına rağmen teslim olan Şii askerlere kötü bir muamelede bulunmadıklarını söyleyen Reyhan Abdülvahhab, geriye kalan birçok asker ve memurun da IŞİD’in açtığı ‘tövbe merkezlerine’ gelerek silahlarını teslim ettiklerini, böylece IŞİD ve silahlı gruplarca kendilerine güvence verildiğini ifade ediyor.
Abdülvahhab, Şii Müslümanlara ait camilere karışılmadığını ancak silahlı kişilerce herhangi bir saldırıya uğramaması için camilere giden yolların kapandığını söylüyor.
Abdülvahhab, “Kentte banka ve devlet daireleri korundu ve yağmalamaya karşı silahlı gruplar geniş önlemler aldı” diyor.
Kente günde ancak bir saat elektrik verildiğini, suyun da Musul’daki barajdan az miktarda kente verilebildiğini söyleyen Abdülvahhab, bu sorunların dışında halihazırda büyük bir sorunun olmadığını ifade ediyor.
IŞİD ve beraberindeki 13 silahlı grup, Musul'u 10 Haziran'da ele geçirdi. Çatışmaları yoğunlaştıran silahlı gruplar diğer şehirlere uzanarak önemli stratejik bölgeleri de ele geçirebildiler. IŞİD ve beraberindeki silahlı gruplar Bağdat’a 60 km yakındaki Bakuba kentine kadar ilerledi.
ALJAZEERA