Nebati, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Kastamonu Şubesinin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye gibi hızlı bir şekilde gelişmekte olan ülkelerde siyaset ve ekonominin çok önemli olduğunu herkesin bildiğini söyledi. Güçlü bir ekonominin, ülkenin de firmanın da ailenin de şahsın da çok güçlü olmasını sağladığını ifade eden Nebati, şöyle konuştu:
"Onun için de MÜSİAD bir taraftan kendi iş adamlarını güçlendirmeye, Türkiye'de söz sahibi yapmaya çalışıyorken, dünyada da farklılığını ortaya koyan iş adamlarıyla adeta yeni bir yol haritası çiziyor. Ama bu yol haritasını çizerken de Türkiye'nin ekonomik ufkuna inanılmaz derecede katkılar sağlıyor. Buradaki şubemizi yeni açıyoruz ama arkadaşlarımızın bir kısmı bilmeyebilir. Özellikle, hazırlamış olduğu ekonomi raporlarıyla, Ankara bürokrasisini ve Ankara'da hükümette bulunan bakanlıkları çok ciddi bir şekilde yönlendirme başarısını elde eden çalışmalara imza atıyor. Bürokrasinin kendi bakış açısına da bir katkı sağlamış oluyorlar. Anadolu'nun her köşesine, Türkiye'nin hayrına vesile olabilecek her türlü ekonomik farklılığı kendi raporlarına yansıtarak, Türkiye'nin önüne bir nebze de olsa katkı sağlamış oluyorlar. Dolayısıyla MÜSİAD'ı övmeye devam edeceğim."
"Türkiye, AK Parti iktidarıyla dünyanın en hızlı gelişen ülkelerinden biri konumuna getiren bir iktidara sahip" diyen Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti iktidarıyla da sadece ekonomisi gelişen bir ülke değil, sosyal yapısı gelişen bir ülke değil, siyasal anlamda da her türlü alanda kendisini genişleten, büyüten bir ülke niteliğinde. Özellikle demokratikleşme paketleri, özellikle anayasa, referandum değişikliği, mevzuattaki değişiklikler, hukuksal değişimler Türkiye'nin siyasal anlamda da dünyanın gelişen en önemli ülkesi konumuna gelme noktasında çok önemli katkılar sağladı. Tabii, AK Parti iktidarının, millete dayanan iktidarın, milletin sesi olan, milletin değerleriyle hemhal olan bir partinin, dünyanın diğer ülkeleri tarafından, komşuları tarafından da hem kıskanıldığı hem de ne oluyor sorusunun ortaya konulmasına sebep olan bir iktidar. Dolayısıyla bu iktidarın özellikle önümüzdeki 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yıpratılmasına yönelik, başta Sayın Genel Başkanımız ve Başbakanımız olmak üzere yıpratılmasına yönelik her türlü faaliyetler, milletimizin çok yüksek desteğiyle bertaraf edilmiştir. İnşallah, Türkiye'de ve bu coğrafyada, milletin bizatihi kendisinin özgür iradesini ortaya koyarak seçeceği cumhurbaşkanıyla da Türkiye'de birçok karanlık noktanın geride kaldığı ve gelecek perspektifinin insanın daha mutlu ve kaygıdan uzak bir hayat yaşayabileceğinin bir yol haritasındaki en önemli tarih olacak."
Nebati, Türkiye'nin her bir tarafında özellikle geçen yıl Gezi olaylarında, Türkiye ekonomisi ve Başbakana yönelik kışkırtılan hareketlere karşın, halkın kendilerine desteğinin sürdüğünü dile getirdi. Bu desteğin, 10 Ağustos'ta bir cumhurbaşkanın kendileri tarafından seçileceği sonucuna sebep olacağını söyleyen Nebati, şöyle devam etti:
"Allah, bu milletin yolunu açık etsin. Allah, bu milletin önüne set koymaya çalışanların da setlerini engellesin. Sadece Türkiye'nin geleceğini konuşmuyoruz. Türkiye'nin geleceği, bu coğrafyada medeniyet havzamız içerisinde bütün ülkelerin, milletlerin geleceği demek. Bizim kaygımız onların kaygısı demek ve bizim moralli olmamız güçlü olmamız hatta. 16. büyük ekonomi olmamız sadece bizleri mutlu eden bir sonuç değil. Bu, dünya içerisinde mazlum, mağdur olanların büyük bir sesi niteliğinde. Onun için hepimiz elimizi taşın altına koymayacağız. Elimizi, bedenimizi, bence çok daha önemlisi yüreğimizi taşın altına koyarsak hem Kastamonu'yu güçlendirmiş, geliştirmiş oluruz hem Türkiye'nin yolunu çok daha açık hale getirmiş oluruz. Çok daha önemlisi, mensup olduğumuz medeniyetimiz ve inancımızın da dünyada tekrar yeni paradigmaların en güçlüsü olarak ortaya konmasında önemli etken olacaktır diye düşünüyorum."