Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, suç duyurusu öncesinde adliyede basın açıklaması yaptı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Nergiz Tuba Aslan, 13 Haziran günü davanın görüldüğü İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, sanık Eşref Hatipoğlu'nun avukatının "en üst düzey kolluk amirinin soruşturma ve kovuşturması için HSYK'dan izin alınması gereği yerine getirilmediğinden" kovuşturmanın durdurulmasına hükmettiğini hatırlattı.
"Hakimlerin yargılama usulüne" tabi tutulmak istenen sanıklar Tünay Yanardağ ve Eşref Hatipoğlu'nun iddianamede "JİTEM üyesi olmakla" suçlandığını belirten Aslan, sanıkların "suç işlemek için teşekkül oluşturmak, halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik etmek, nitelikli şekilde birden fazla kişiyi öldürmek, teammüden adam öldürmeye azmettirmek" fiillerinden cezalandırılmalarının talep edildiğini söyledi.
Aslan, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararıyla sanıkların koruma zırhına aldığını ve suçlarını 'kanun çerçevesinde kendilerine verilen görev' olarak değerlendirmeyi tercih ettiğini savundu.
ÇHD ve ÖHD üyesi avukatlarla, İzmir 1. Ağır Ceza mahkemesi heyeti hakkında HSYK'ya suç duyurusunda bulunacaklarını bildiren Aslan, kararın iptali için bir üst mahkeme olan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de başvuru yapacaklarını sözlerine ekledi.
Avukatlar daha sonra suç duyurusuyla ilgili dilekçelerini İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdi.
Daha önce güvenlik gerekçesiyle Eskişehir'e nakledilen dosya bu kentte TMK ile görevli mahkeme olmaması nedeniyle Yargıtay 5. Ceza Dairesi'ne geri gönderilmiş, Yargıtay'ın İzmir'de görülmesine karar vermesinin ardından 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanmıştı. Mahkemede 13 Haziran günü yapılan ilk duruşmada, yargılamanın durdurulmasına ve dava dosyasının Adalet Bakanlığı'na gönderilmesine karar verilmişti.
-İddianameden
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Eşref Hatipoğlu ve Tünay Yanardağ hakkında, TCK'nın "Taammüden öldürme", "Halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik", "Cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 24 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Öte yandan, dava kapsamında 18 yıldır tutuklu bulunan ve müebbet hapse mahkum edilen Mehmet Emin Özkan, avukat Serdar Çelebi'nin başvurusu üzerine 29 Nisan 2014'te Diyarbakır'da yeniden yargılanmaya başlanmıştı.
