Türk Kızılayı Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, düzenlediği basın toplantısında, Musul'daki saldırılar sonucunda yaklaşık 1,5 milyon insanın evlerinden ayrılmak zorunda kaldığını söyledi.
Türkmen bölgesi olan Telafer'in önemli bir bölümünün buradaki vatandaşlar tarafından terk edildiği belirten Akar, bir kısmının güneyde, bir kısmının da Sincar bölgesinde kaldığını anlattı.
Akar, Sincar'a Türkmenlerin girişine izin verilmediğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Buraya giden Türkmenlerin şehrin dışında veya camilerde, parklarda, bahçelerde başlarını sokacak yer aramaya çalıştıkları, her türlü insani ihtiyaç malzemesinden ve ihtiyaçlarını gidermekten uzak bir yaşantı sürdükleri öğrenilmiştir. Sincar çevresinde Türkmenlerden oluşan 50 bin kişinin bu vaziyette yaşadığını tespit ettik. Bu kişiler her türlü insani yardım malzemesine ihtiyaç duymaktadır. En önemlisi de içinde bulundukları çöl sıcağından korunmak için çadıra ve barınma malzemelerine ihtiyaç duymaktadır."
-"Büyük bir yardım çalışmasının arifesindeyiz"
Türk Kızılayı olarak 1. ve 2. Körfez Savaşları sırasında da yerlerinden edilen insanlarla ilgili önemli faaliyetlerde bulunduklarını dile getiren Akar, yine büyük bir yardım çalışmasının arifesinde olduklarını kaydetti.
Akar, ilk etapta hazırladıkları 2 bin ailelik gıda kolisi, battaniye, mutfak seti, yatak ve diğer malzemelerden oluşan 9 tırın Musul'a sevk edildiğini anımsattı.
Yardım çalışmalarının aralıksız devam ettiğini vurgulayan Akar, bölgede yaşanan trajedinin boyutunun çok büyük olduğunu söyledi.
-"Göçetmeye hazırlanan yüzbinlerce insan var"
Telafer'in yanı sıra Kerkük'te de göç etmeye hazırlanan yüzbinlerce insanın bulunduğuna dikkati çeken Akar, Telafer'in işgali neticesinde buradan ayrılmak zorunda kalan Türkmenlerin bulunduğu Sincar bölgesine su, gıda malzemesi ve çocuk maması gibi yardım malzemelerinin yer aldığı 3 tırı dün yola çıkardıklarını bildirdi.
Akar, öncelikli olarak barınmayla ilgili problemi çözmeye çalışacaklarına işaret ederek, şöyle devam etti:
"İnsanlar güneşin altında, gecenin soğuğunda çok zor durumdalar. Gönderdiğimiz altmışüçer metrekarelik büyük barınma çadırlarını kurmak suretiyle ilk etapta bin metrekarelik alan oluşturup, insanların barınma sorununu çözmeye gayrete edeceğiz. Tek tek çadır vermeyeceğiz. Bu altmışüç metrekarelik çadırları kurmak suretiyle oradaki insanların barınmalarını sağlamaya gayret edeceğiz. Orada bir çadır kent oluşturacağız. Yaklaşık 100 bin kişinin barınabileceği kapasitede bir çadır kentin kurulması zaruri hale gelmiştir. Irak'ta evlerinden ayrılmak zorunda kalanların yardımımıza ihtiyacı var. Türk Kızılayınca bölgede kurulan çadır kentte onları misafir edebilmemiz, ihtiyaçlarını karşılayabilmemiz ve acılarını bir nebze dindirebilmemiz için Telafer, Musul, Kerkük'e yardım elinizi uzatın."
-Büyük bir yardım kampanyası başlatıldı
Toplumda konuyla ilgili büyük bir duyarlılık oluştuğunu dile getiren Akar, Suriye'de yaşananlara karşı Türk milleti, devleti, hükümet ve Kızılay olarak hiçbir zaman duyarsız kalmadıklarını hatırlattı.
Türkmenlerin yaşadığı olaylar nedeniyle ülkenin çeşitli kesimlerinden çağrılar aldıklarına dikkati çeken, konuyla ilgili Türk-İş ve Memur-Sen'in destekleriyle "Telafer'e El Uzat" sloganıyla büyük bir yardım kampanyasını resmen başlattıklarını bildirdi.
Akar, kampanya kapsamında toplanacak ayni ve nakdi bağışların sadece Kuzey Irak'ta yerlerinden edilen insanlar için kullanılacağını aktardı.
Konuyla ilgili 168 ücretsiz çağrı hattından bilgi alınabileceğini belirten Akar, banka hesaplarından ve "Irak" yazıp 2868 numarasına SMS yollayarak kampanyaya katılmanın mümkün olduğunu aktardı.
Akar, konuşmasının sonunda Türkmen bir şairin kendisini çok duygulandıran şiirinden birkaç dizeyi de okudu.
-"Türk Kızılayı sigorta gibi"
Türk-İş Genel Bakanı Ergün Atalay da Türk Kızılayı ile zaman zaman ülke içinde ve dışında bu gibi konularda çalışma imkanı bulduklarını söyledi.
"Ne hikmetse dünyada bu işler Türklerin, Müslümanların başına geliyor" diyen Atalay, "Avrupalı oynuyor, Türkler ve Müslümanlar yaşıyor. Türk Kızılayı iyi ki var. Ülkemizde ve dünyada sigorta gibi. İnsani yardım noktasında eksiksiz gayret sarf ediyor" ifadelerini kullandı.
Atalay, herkesin konuyla ilgili elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayarak, bu kampanyaya öncülük etmekten mutluluk duyduğunu dile getirdi.
-"Mazlumun yanında yer almayı ilke edindik"
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen de kamu görevlilerinin özlük ve mali haklarını iyileştirmenin yanı sıra dünyanın neresinde olursa olsun mazlumun ve mağdurun yanında yer almayı ilke edindiklerini kaydetti.
Memur-Sen ailesi olarak 760 bin üye adına bu kampanyaya sonuna kadar destek olacaklarını ifade eden Esen, "Irk, Türk, Kürt, Arap ayrımı yapmadan, mazlum, mağdur, muhtaç kim olursa olsun yanında yer almaya karar verdik. Kampanyayı başlatan Türk Kızılayına da teşekkür ediyorum" dedi.
-"İyi ki Türk kardeşlerimiz var"
Türkmeneli Vakfı Başkanı Fatih Türkcan ise Türk kardeşlerinin her zaman her yerde kendilerine yardım ettiğini anlattı.
"İyi ki anavatanımız var. İyi ki Türk kardeşlerimiz var" ifadesini kullanan Türkcan, Kuzey Irak'ta şu anda son derece vahim bir durumun yaşandığına ve ailelerin perişan durumda bulunduğuna dikkati çekti.
Türkcan, destek beklediklerini ve kampanyanın amacına ulaşacağına inandığını dile getirerek, yardımlar nedeniyle Türk devletine teşekkür etti.