Dolar

34,9458

Euro

36,7162

Altın

2.982,17

Bist

10.125,46

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (3)

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (3)

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-06-19 22:00:41

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (3)
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Birinci turda Ekmel Bey'in seçileceğine inanıyorum. Çünkü ben halkın sağduyusuna inanıyorum" dedi.

Kılıçdaroğlu, Halk TV'de yayınlanan "Halk Arenası" programında soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı adaylığı için Ekmeleddin İhsanoğlu önerisine yönelik bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Dünya çapında bir bilim insanı, 'Atatürk'ün değerini bilmiyorum' diyemez. Ortadoğu'da mezhep çatışması varken, kan gövdeyi götürürken, 'ben laikliğin değerini bilmiyorum' diyemez" ifadesini kullandı.

İhsanoğlu'nu, "dünyayı iyi bilen, iyi okuyan birisi" olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Şu söylediği cümle çok önemli; 'Napolyon, Fransızlar için hangi değeri taşıyorsa, Mustafa Kemal Atatürk de Türkiye için aynı değerleri taşıyor.' Bunun tartışılacak hiçbir yönü yoktur. Bu kadar açık ve net söylüyor. Mustafa Kemal Atatürk sadece CHP'nin değil, hepimizin Atatürk'ü. Hangi görüşten olursa olsun, O bizim bir değerimizdir. O değeri elbette koruyacağız. Zaten duyarlılığımız da oradan kaynaklanıyor. Ben Ekmel Bey'in Mustafa Kemal'e, laikliğe karşı olduğunu bilsem, böyle bir şeyi bırakın teklif etmeyi yanından bile geçmeyiz. Fakat bildiğimiz, tanıdığımız, eserlerinden okuduğumuz Ekmel Bey, çağdaş, medeni bir insan. Bu insanı alıp da ön yargıyla hareketle bakmak doğru değil. 'Bu şeriatçı.' Yok öyle bir şey, emin olun yok öyle bir şey."

İhsanoğlu'nun Devlet Üstün Hizmet Madalyası sahibi olduğunu da anımsatan ve kendisiyle son derece samimi bir görüşme gerçekleştirdiğini, endişelerini de ilettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, hep beraber bir çalışma yürüteceklerini kaydetti.

İhsanoğlu'nun tanınmadığına yönelik eleştirilere değinen Kılıçdaroğlu, 21. Yüzyılda iletişim araçlarının çok güçlü olduğunu, İhsanoğlu ismini açıkladıkları gün Twitter'da ilk sırada yer aldığını söyledi.

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Ortadoğu'yu iyi tanıdığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, seçilmesi durumunda Türkiye'nin bu bölgedeki politikasına önemli derecede yön vereceğini belirtti.

Parti içi demokrasiyi, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda işletmediği yönündeki eleştirilerin ve bazı milletvekillerinin deklarasyon yayınlayacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi:

"Bir risk üstlendiğim doğru. Riski üstlendim mi? üstlendim. Ben bir liderim, bir parti yönetiyorum. Eğer bir lider, risk üstlenmezse sorunu var demektir. Fakat riski nasıl üstlendim? Ülkenin geleceği için üstlendim. Cumhurbaşkanı adayını belirlerken, bir partinin çıkarlarını ya da kendi partimin, benim çıkarlarımı öne alıp, aday belirlersem bu doğru olmaz. Ülkenin çıkarları her şeyin üstündedir. Benim çıkarlarımın da üstündedir. Ben ülkemi seviyorum. Ülkemin bir maceraya sürüklenmesini istemiyorum. Bir rejim değişikliğini istemiyorum, parlamenter sisteme, demokratik, laik, sosyal, hukuk sistemine inanmış, az konuşan, mütevazı bir aday istedik. Bu adayımızı belirlerken de, toplumun sağından solundan ortasından herkesin kucaklayacağı bir aday olmalıydı. Bu adaya herkes oyunu verebilmeli."

- "İkinci bir adayın belirlenmesi CHP'de olmaz"

Önerilerine sonuna kadar güvendiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, adayın profili ortaya çıktıktan sonra tepki geleceğini de bildiğini belirtti.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Hele CHP'den hiç tepki gelmeyecek demek, eşyanın tabiatına aykırı. Biz demokrasiyi sahiplenen, farklı düşüncelerin de özgürce ifade edileceğini düşünen bir partiyiz. Fakat eğer bir aday belirlenmişse ve bu adayın kimliği üzerinde bir kuşkumuz yoksa, ikinci bir adayın belirlenmesi CHP'de olmaz. Bben buna izin vermem. Ben CHP'de çok şeyi değiştirdim. Bir; özgürce düşüncelerini ifade edebilir herkes. Hiçbir sorunum yok. Gelip benim önümde eksikliklerimi söyleyebilir, asla 'beni neden eleştirdin' demem. Hep saygı duydum. Biz gençlik kollarını, kadın kollarını oluşturduk. Büyük bir uzlaşmayı sağlamaya çalıştık, parti içinde. Türkiye'nin geleceği için projeler ortaya koyduk. Bizim gösterdiğimiz cumhurbaşkanı adayı dünyanın bütün ülkelerinde destek alacaktır. Emin olun dünyanın her tarafından destek alacaktır, neden? Demokrasiye, laik sisteme inanmış bir insan. Böyle bir insanın cumhurbaşkanı olmasından daha doğal ne olabilir. Önyargılarımızla onu eleştirmeye çalışıyoruz. Elbette eleştirelim ama belli bir mantık süzgecinden geçirerek eleştirelim."

- "Sevgili Peygamberimiz dünyanın en büyük devrimcisidir"-

İslam dünyasının bir rönesansa ihtiyacını olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Bir yeniden doğuşa ihtiyacı var. Bakınız İslamiyetin ilk çıkışında, önemli bir devrimci harekettir bu. O nedenle dedim, 'Sevgili Peygamberimiz dünyanın en büyük devrimcisidir.' Milyarlarca kişiyi etkilemiştir. Sözüyle, davranışıyla...Bilim gelişmiştir. Bunlar yazılmış, çizilmiş. Avrupa Ortaçağ karanlığındayken, sonra bu eserler Roma'ya götürülmüştür, tercüme edilmiştir. Hristiyan dünyasında rönesans böyle başlamıştır. Onlar rönesansı yaşarken, biz bunu yaşayamadık" diye konuştu.

İhsanoğlu için "bilge" tanımlamasını yapan Kılıçdaroğlu, "Mütevazı ve çağdaş bir insanı hepbirlikte göreceğiz" dedi.

İhsanoğlu'nu isim olarak partideki kadrolarla paylaşmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Şu veya bu şekilde yansıması halinde belki aleyhine bir kampanya başlatılabilirdi, en büyük endişem oydu" ifadelerini kulandı.

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yaptığı her şeye karşı olmadıklarını da dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine İhsanoğlu ile Gezi Parkı olaylarını hiç konuşmadıklarını bildirdi.

Bu olayları konuştuğu için lise birincisi olan bir gencin derecesinin elinden alındığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Ne derse desinler, o çocuk artık Türkiye birincisidir" değerlendirmesini yaptı.

İhsanoğlu'nun adaylığının kesinleşmemesi gibi bir durum olup olmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu'nun çok önemli bir görev üstlendiğini söyledi.

"Nasıl propaganda stratejisi izleyeceksiniz?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "MHP'den ve bizden arkadaşlarımız müşterek çalışıyorlar. İstanbul'da ve Ankara'da bir yerin tutulması lazım. Kontratları bugün imzalandı sanırım. Finansmanı nasıl sağlanacak? Bağış kampanyası açılacak. Yasa böyle öngörüyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, kendilerinin ve MHP'nin İhsanoğlu'na lojistik destek sağlayacaklarını da ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı seçim sonucuna ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Ekmel Bey, televizyon programlarına, halkın karşısına çıktığında onun bilge kişiliği ortaya çıkacaktır, vatandaş tercihini yapacaktır. Kavgadan yana mı? Huzurdan yana mı? Yurttaş tavrını koyacaktır. Huzur olsun, Türkiye'nin bir saygınlığı olsun, hukukun üstünlüğüne inan bir cumhurbaşkanı olsun, dünyanın tanıdığı bir insan olsun, bayrağımızı onurla temsil etsin...Birinci turda Ekmel Bey'in seçileceğine inanıyorum. Çünkü ben halkın sağduyusuna inanıyorum. Sonuçta halkımız bakacaktır adaylara, onlardan birini tercih edecek. Bir Başbakan seçmeyecek. Türkiye'yi temsil edecek birisini seçecek."

İhsanoğlu'nun oğlunun düğününe CHP ve MHP'den kimsenin çağırılmadığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Davetiye gönderdi mi göndermedi mi doğrusu onu da bilmiyorum. Fakat sonuçta onun eski arkadaşlıkları olmuş olabilir, davet etmiş olabilir. Onu farklı bir pencereden görmemek lazım. Herhangi bir alınganlık duymadım. Kuşkusuz herkes eleştirilebilir. Bu eleştiri sadece bir düğün ve davet olayıysa ona da saygı duymak gerekir. Bunlar tamamen özel hayat. Ben kızımı evlendirdiğimde çoğu kişiye haber vermedim. Oğlumu sünnet ettirdiğimde kimseye haber vermedim. Bu tamamen özel bir hayat. Doğrusunu isterseniz haberim de yok" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, yapılan eleştirilere saygı duyduğunu ifade ederken, "Bu eleştiriler yapılmasaydı belki Ekmel Bey belli konulara hiç girmeyecekti" ifadesini kullandı.

- "İhsanoğlu, küresel güç tarafından mı önerildi?"-

"Ekmeleddin İhsanoğlu, küresel güç tarafından mı önerildi?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, Türkiye'de cumhurbaşkanlığı makamının, sembolik bir makam olduğunu vurguladı.

"Ekmeleddin Bey, devlet başkanı olarak seçilseydi belki bu teori düşünülebilirdi ama bu cumhurbaşkanı, yetkileri, gücü belli" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, bu komplo teorisinin çok "uçuk" geldiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda, fiilen başkanlık sisteminin yürürlüğe gireceğine" ilişkin değerlendirmelerin sorulması üzerine, "Erdoğan gibi birisi seçilir ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduktan sonra kendi istediği birisini başbakan olarak belirler ve kendisine sürekli tabi olmasını isterse, o zaman karşımıza bir kukla başbakan profili çıkacak" görüşünü savundu.

Cumhurbaşkanlarının vatana ihanet haricinde sorumluluğu bulunmadığını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Eğer her işe müdahale eden bir cumhurbaşkanı çıkarsa, hükümet programı cumhurbaşkanının hükümet programı olacaktır. Fakat sorumsuz bir cumhurbaşkanı. Davul başbakanın boynunda olacak, tokmak cumhurbaşkanının. Parlamentoya geldiği zaman başbakan, biz şunu söyleyeceğiz o zaman 'Sen git, asıl patron gelsin buraya, cumhurbaşkanı gelsin, sen kuklasın, hükümetin başkanı değilsin' diyeceğiz ona. Sürekli müdahale ettiği için de Erdoğan, asıl hükümet krizi o zaman çıkacak. Başbakan herhalde onurlu duracaktır, kendisini kukla yerine koymayacaktır, 'Sen bana müdahale edemezsin' diyecektir."

Kılıçdaroğlu, "AK Parti'nin komşularla sıfır sorun" politikasının hatırlatılması üzerine, "Ben her istediğimi yapabilirim sarhoşluğu içindelerdi, bir baktılar ki her istediklerini yapamıyorlar" değerlendirmesinde bulundu.

- Irak'taki gelişmeler

IŞİD'in Musul Başkonsolosluğuna yaptığı baskının amacına ilişkin soruyu yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Çok sayıda IŞİD üyesi şu anda Türkiye'de tutuklu. 'Benim teröristlerimi ver, ben senin vatandaşını bırakacağım' diyor. Pazarlıklar yapılıyor şu anda. Bütün dünya biliyor bizde yasak getirilmiş" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da El Ezher Şeyhi'ni lanetlediğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Bütün Mısırlılar Türkiye'ye ortak tavır aldılar. Onların değerlerine hakaret ettiğimiz için. Türkiye bu duruma düşer miydi? Kimin aklına gelirdi. Erdoğan'ın Mısır'da karşılanışını, verdiği konferansı düşünün. Orta Doğu'daki itibarını düşünün. Buyrun gelin şimdiye bakın. O bu ülkelerden hiçbirisine gidemiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, "Diyor ki Erdoğan; 'Orta Doğu bataklığı deme' diyor, sen Orta Doğu bataklığı diyorsan mezhep ayrımı yapıyorsun.' Orta Doğu'yu bataklığa çeviren sensin. Tırlarla silah gönderdiler. Müslümanlar birbirini öldürsün diye. O silahların büyük bir kısmı 100 Türk vatandaşını rehin alan IŞİD'in elinde. Kendi silahımızla kendi adamımız orada rehin. Yasak getirmesinin nedeni o" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, böyle devam etmesi halinde Suriye ve Irak'ta yeni devletler ortaya çıkacağını, Türkiye'nin bundan etkilenmemesinin de mümkün olmadığını kaydetti.

(Bitti)

Haber Ara