Hisarcıklıoğlu, İzmir'de başlayan 33. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Toplantısının, Türkiye-Avrupa ilişkilerine daima farklı bir ses, farklı bir soluk, farklı bir bakış açısı getirdiğini belirtti. KİK toplantılarının AB'ye üyelik sürecinde, sosyal ve ekonomik ilişkilerin en önemli unsurlarından biri olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, toplantıdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Küresel ekonomik krizin tüm dünyayı olduğu gibi Avrupa ekonomilerini de derinden etkilediğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, AB'nin krizden bir fırsat çıkarmayı bildiğini, ekonomik ve mali sistemdeki sorunları tespit ederek, yeni düzenlemeleri hayata geçirdiğini söyledi.
Söz konusu düzenlemelerin, AB'nin geleceği ve olası şoklara direnci açısından son derece olumlu olduğunu ifade eden TOBB Başkanı, krizi ve ortaya konulan reçetenin acısını Avrupa kamuoyunun derinden hissettiğine işaret etti. Hisarcıklıoğlu, "Küresel kriz süreci, birçok üye devletin siyasi iktidar yapılarında ciddi değişikliğe neden oldu. Bu gelişmelerin AB kurumlarındaki etkisini parlamento seçimlerinde de gördük. Son seçimlerde, 'Avrupa' idealine şüpheyle bakanların gözle görülür başarılarına şahit olduk. AB kurumlarında yapılacak yeni görevlendirmelerle, bunun etkisini daha yakından hissedeceğiz. Bütün bu gelişmelere bağlı olarak, AB'de bir 'genişleme yorgunluğu'nun olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
-Genişleme karşıtları daha fazla öne çıkıyor
Hisarcıklıoğlu, AB'de genişleme karşıtlarının kamuoyunda daha fazla öne çıktığını bildirdi.
"Genişleme karşıtı söylemler gidererek basında daha fazla yer buluyor" diyen Hisarcıklıoğlu, "Önümüzdeki sürece bu gerçeği bilerek hazırlık yapmalıyız. Bu yüzden biz, genişleme için her zamankinden çok daha istekli ve gayretli olmak zorundayız" şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosunda hala güvenebilecekleri, Avrupa yanlısı ciddi bir çoğunluğun bulunduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, bu çoğunluğun Avrupa için büyük bir fırsat olduğunu belirtti.
-Genişleme AB ekonomisi için yeni bir enerji olacak
AB'nin küresel sistemdeki ağırlığını artırabilmesinin yolunun genişleme politikası olacağını kaydeden Rifat Hisarcıklıoğlu, genişlemenin birliğin ekonomisi için yeni bir enerji olacağını aktardı. AB ekonomisinin böyle bir enerjiye, tazelenmeye ihtiyacı olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Küresel krizden bu yana, yani son beş yılda, Avrupa Birliği'nde 5 milyon kişi işini kaybetti. Avrupa ekonomisi uzun süre krizin etkisini atlatamadı. Ama aynı süreç içinde biz, Türkiye'de tam 4,5 milyon vatandaşımıza yeni istihdam sağladık. Bu istihdamın tamamına yakınını özel sektör sağladı. Yani Türk şirketleri bu süreçte 4 milyondan fazla vatandaşımıza yeni iş imkanı açtı. İhracatımızı kriz öncesi seviyenin üzerine çıkardık. Ve son dört senede, ekonomimizi her yıl ortalama yüzde 6 büyüttük."
Türkiye'nin bütün bu başarıyı batı coğrafyasında ekonomik kriz, kuzey ve güney coğrafyasında derin siyasi krizlere rağmen sağladığına işaret eden Hisarcıklıoğlu, "İşte biz yeni enerji derken bunu kastediyoruz. Biz AB ile bütünleşmek, bu enerjiyi AB bünyesi içinde kullanmak istiyoruz" dedi.
Hisarcıklıoğlu, kriterleri tümüyle yerine getirebilen her Avrupa ülkesi için, AB üyeliğinin açık olmasını istedi. AB'nin de tüm Avrupa ülkeleri için, tam üyeliğe imkan sağlayacak pozitif gündem geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ortaklık anlaşmaların ülkeler için bir "bekleme odası" haline dönüştürülmemesini istedi.
- Vize Gümrük Birliği'nin aksayan yönüdür
Türk vatandaşlarına uygulanan vizenin, Türkiye-AB Ortaklık ilişkisine aykırı olduğu gibi, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği'nin aksayan yönü olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Vize konusu Türkiye ekonomisinin gelişmişlik düzeyiyle bağdaşmıyor. Türkiye'nin AB'ye bakışı ve AB değerleri ile de bağdaşmıyor. Vizelerin kaldırılması, yeni reformlara kamuoyu desteği için çok önemli bir teşvik unsurudur. Biz bu konunun somut şekilde ele alınmasını bekliyoruz. Aynı şekilde, taşıma kotaları ve serbest ticaret anlaşmalarında yaşanan sorunlar da Gümrük Birliği'nin sağlıklı işleyişine engeldir. Özellikle AB-ABD Ticaret ve Yatırım Ortaklığı müzakerelerinin dışında kalmak da Türkiye için ciddi endişe kaynağıdır. Bu konulardaki sorunları aşmamız hem Türkiye, hem AB'ye yeni bir ivme kazandıracaktır" şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu, genişleme sürecini yeniden canlandırmak için hep birlikte çalışmak zorunda olduklarını vurguladı. Hisarcıklıoğlu, Başkan Yardımcısı olduğu Eurochambres ile yaptıkları ankette, Türkiye'de iş dünyasının AB üyeliğine destek oranının yüzde 75 olduğunun görüldüğünü kaydetti.
(Sürecek)